Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) üyeleri, polislerin aileleri üzerinden kendileri üzerinde baskı kurmaya çalışmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Salona “Baskılar bizi yıldıramaz, Deniz’leşerek geliyoruz” pankartının asıldığı toplantıda konuşan DÖB üyesi Rojhat Demirdöken, katıldığı açıklama ve toplantıların ardından gözaltına alındığında polisin hemen ailesini aradığını ve üyeliğini sonlandırması için ailesine baskı uygulandığını söyledi.

Ailesini arayan polislerin, ‘Üyeliğini sonlandırmadığı taktirde tutuklanır, başına bir iş gelir’ diyerek tehditlerde bulunduğunu anlatan Demirdöken, ailesinin bu durumdan kötü etkilendiğini ifade etti.

Demirdöken, bu baskıların devrimci gençliği susturmak, boyun eğdirme anlamı taşıdığını belirterek, buna karşı sessiz kalmayacağını ve faaliyetlerini sürdüreceğini dile getirdi.

‘YIKILIP GİTMEMEK İÇİN ELLERİNDEN GELEN HER ŞEYİ YAPIYORLAR’

DÖB üyesi Ekin Su Aktaş ise polis baskısıyla arkadaşlarının ve ailelerinin tehdit edilmesine karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi. Aktaş, “Yıkılıp gitmemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Öyle bir sonları olacak ki devrimi geciktirebilmek için tüm kozlarını oynuyorlar. Devrimi bir gün dahi geciktirmek adına kan dökmekten, terör estirmekten hiç geri kalmıyorlar. Kadınlara, Kürt halkına yönelik özel baskı ve korkutma politikalarında durmayan faşist aygıt, son süreçte başta devrimciler olmak üzere işçilere, emekçilere dönük baskısını arttırdı” diye konuştu.

İktidarın birçok katliama imza attığını söyleyen Aktaş, İzmir’de HDP binasına yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yakın zamanlarda DÖB'lü yoldaşlarımızın gizli numaradan aranarak, ev adresleri verilerek tehdit edilmesi, yoldaşlarımızın aileleri aranarak demokratik eylemlere giderlerse tutuklanabilirler tehdidinde bulunulması, ‘çocuğunuz hiç tekin kişilerle takılmıyor, böyle giderse tutuklanır, yasal partiler var onlara üye olsun, vb.!’  gibi söylemlerde bulunulması faşizmin acizliğini gösteren uygulamalardan başka bir şey değildir.”

‘GENÇLER DEĞİL, SİZ KORKUYORUSUNUZ’

Bu baskılara karşı geri adım atmayacaklarını vurgulayan Aktaş, “Buzu kırıp yolu açmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Faşizmin hiçbir baskı politikası biz devrimci öğrencileri yıldıramaz. Ailelerimize ‘mücadele ederlerse tutuklanırlar’ diyerek, bizleri korkutmaya çalışanlar şunu çok iyi bilsin; asıl korkan sizsiniz, her şeyin bir avuç asalağın elinde olduğu cennetinizi kaybetmekten korkuyorsunuz. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ve özgür bir dünya uğruna mücadele eden biz gençler değil, siz korkuyorsunuz” dedi.

AV. DURSUN: AİLELERİN ARANMASI BİR SUÇ, ADLİ MERCİLERE BAŞVURDUK

DÖB’lü öğrencilerin avukatı Seher Dursun da devletin benzer baskı ve yıldırma politikalarını geçmişten beri sürdüğünü ifade etti.

Bu baskılara karşı gerekli adli mercilere başvurduklarını paylaşan Dursun, “Ailelerin aranması suçtur. Bunu bilerek yapıyorlar ancak şunun bilinciyle başvuruları yapıyoruz; hukuk da aslında devletin elinde olan bir araç. Burada bu baskı ve saldırıları durduracak şey, aslında mücadelenin kendisi ve devamıdır. Bu korkutma yöntemlerine karşı mücadele ile durulabilir. Gençlik korkmuyor, asıl korkan devlet. Örgütlü bir gençlikten korkuyorlar” diye konuştu. 

Kaynak: MA