Sivas'ın Kangal İlçesi'nin Çetinkaya Beldesi'nin Pınargözü Köyü'nde Demir Export firmasının siyanürle altın işlemesine karşı bir basın açıklaması düzenlendi.

Demir Export firmasının maden işletirken yaptığı sondaj çalışmaları sonrasında köyün suyu kurudu. Tepkiler üzerine firmanın 1 yıldır köye bağladığı suda ise yüksek miktarda Arsenik çıktı.

Pınargözü Köyü Derneği, Kangal Dernekler Federasyonu ve Bakırtepe Çevre Platformu bu durum üzerine köylülerle birlikte basın açıklaması yaptı.

Köylüler Bakırtepe'den şantiye önüne kadar yürüdüler. Burada basın açıklamasını köylülerden biri olan Şükrü Özel okudu

Demir Export firmasının 50 yıldır topraklarında maden işlettiğini söyleyen Şükrü Özel, kırmızı tozun toprağa, çevreye, insana zarar verdiğini savundu.

Meralarının işgal edildiğini söyleyen Kangal Dernekler Federasyonu Başkanı İsmail Erdem “topraklarımız firma tarafından abluka altına alındığı için, tarlalarımızı satmak mecburiyetinde kaldık” dedi.

Şükrü Özel şöyle devam etti:

“Var olan suyumuz sondaj çalışmaları sonrasında kurudu. Kurutulan bu gözenin üzerinde dedelerimiz zamanında üç su değirmeni çalıştırıldığını biliyoruz. Üstelik adını bu sudan alan Pınargözü Köyümüz'ün suyu kuruduğu için köyümüzün ismi anlamsızlaştırılmış oldu. Artık Pınargözülüyüm derken içimiz yanıyor.

Pınargözümüzü kurutan bu firmanın gelen şikayetler sonrasında köye bağladığı suda da arsenik çıktı. Bir yıldır bize zehirli su içiren Demir Export firmasından kim hesap soracak.

Şu günlerde Demir Export firması Sosyal Sorumluluk projesi adı altında, bizi bir yıldır zehirlediği suya arıtma sistemi kuruyor. Üstelik geçen haftalarda bir yıldır zehirli su içirdikleri köylülerden "köye verilen suyu sadece temizlikte kullanıyoruz" diye imzalı metin aldılar. Köylülerimize "suyunuzu keseriz" tehdidinde bulunarak.

Demir Export firmasından yaptığı hatadan dönerek, bugünden tezi yok; basın ve kamuoyu önünde bizden özür dilemesini istiyoruz. Biz ne arıtma ne de başka bir çözüm istiyoruz. Kendi doğal suyumuzu istiyoruz.

Kangal Kaymakamını, Sivas Valisini, Orman ve Su işleri Bakanını, göreve çağırıyoruz. Bir yıldır bizlere içilen bu zehirde hepsinin elinin olduğunu düşünüyoruz. Bu olayın takipçisi olacağımızı, bu işin peşini bırakmayacağımızı haykırıyoruz.”

Basın açıklamasından sonra sembolik olarak şantiye önüne altın atılarak "biz altın istemiyoruz, altınları alıp başınıza çalın" denildi. (Demokrat Haber)