Hewler'de medyada çalışan Destina Koçgiri gözlemleriyle Güney’de neden oluyor:

IŞİD’ın, Irak'ın Musul şehrini ele geçirdiğinin duyulmasıyla bölgede  oluşan ilk  tepki bunun kısa süreli bir durum olduğuna dairdi. Zira Irak’ta 2003 yılında ABD işgali ile başlayan süreç bütün karmaşa ve acımasızlığı ile devam ediyordu.  Bundan dolayı da gerçekleştirilen  bu son  saldırılar da her zaman Irak'ın diğer bölgelerinde gerçekleşen saldırılardan biri sanıldı. Fakat günler geçtikçe bu sorunun kısa vadede çözülmeyeceği görüldü. IŞİD’ın Irak'ın diğer bazı şehirlerini de ele geçirmesiyle halkta tam bir panik durumu oluşmaya başladı.  Kürdistan Bölgesi de bu saldırılardan etkilenmeye başladı. Göreceli olarak diğer bölgelere göre insan hayatının daha güvende olduğu düşünülse de kaygı ve endişe giderek büyümeye başlıyor.

Yaşanan saldırılardan dolayı insanlar en yakın güvenilir bölge olarak Hewler (Erbil) bölgesini gördüler.  IŞİD’in saldırıları altındaki bölgelerden insanlar yoğun bir göç ile bölgeye geldiler. Bölgeye yerleşmek de son derece güç, kente geçmek için mutlaka kentte yaşayan bir akrabalarının olması gerekiyor. Bu duruma uygun olmayan birey ve de aileler Hewler’e 50 kilometre BM ve Bölgesel Kürdistan kontrolündeki kamplarda tutulmaya başladılar. Bu alan da tamamen kırsal ve de kurak bir bölge. Hayat burada da hiç kolay değil.

Yaşanan bu saldırılar ile ilk etapta yoğun göç alan bölgede ikinci hızlı değişim alanı da ekonomi  oldu. Yıllardır ekonomik alanda diğer bölgelere nazaran bir değişim gösteren bu bölge kimi ekonomik güçler açısında yatırım bölgesi olarak görülüyordu. Birçok firma ve kuruluş bu bölgeyi Irak’ın diğer bölgelerinde çalışmanın da bir geçiş alanı olarak görüyorlardı. Çarpık bir kentleşme de bu anlamda hızla gelişiyordu.

Ayrıca halen Irak'ta tartışmalı bölgeler sorunu var. 2003 yıllından sonra Irak'taki tartışmalı bölgeler sorunun çözümlenmesi için bütün siyasi grupların ortak kararıyla Irak Anayasasında 140. madde yer aldı. Bu madde çerçevesinde Kerkük gibi tartışmalı bölgelerin durumunun normalleştirilmesine, Baas rejimi döneminde Kerkük'e yerleştirilen Arap ailelerinin eski yerlerine geri gönderilmesi ve Araplaştırma politikası çerçevesinde Baas rejimi tarafından imzalanan zirai anlaşmaların iptal edilmesi gibi bazı önemli fıkralar yer alıyordu. Fakat Anayasal bir madde olan 140. madde şimdiye kadar  uygulanmadı.

Bütün bu sorunlar ile birlikte IŞİD’in  katliamları ile yaşanan gelişmeler sonrasında bölgede ilk etapta benzin krizi baş gösterdi. Dıhok, Hewler ve Zaxo’da petrol sıkıntısı yaşanıyor. Aşırı sıcaklarla birlikte saatlerce süren benzin kuyrukları halkı bıktırmış durumda. Ramazan'ın gelmesi ile bu sorun daha da büyüyecek gibi görünüyor. Çünkü hiç kimse kısa vadede bu sorunun çözümleneceğine inanmıyor. Hükümet de halktaki tepkileri gidermek için kısa vadeli geçici çözümler bulmaya çalışıyor. Benzin istasyonları önünde toplanan kabalıklar var olan sorunun giderilmesi için protestolar yapıyorlar. Kimi zaman ise kuyruklarda kavgalar ve tartışmalar oluyor. Son bir haftadır da tüp sorunu baş gösterdi. Eskiden 6 bin dinara satılan tüp şimdi karaborsada 25 hatta kimi yerlerde 50 veya 60 bin dinara satılıyor.

Özellikle Dıhok ve Zaxo'da halk Irak'taki belirsizlikten dolayı gıda depoluyor. Çünkü şu an burada yaşanan tam bir belirsizlik durumudur. Herkes beklemede ne olacak diye. Net bir şey yok. Herkesteki genel kanı bu durumun uzun bir sürece yayılacağı ve kısa vadede bu sorunun çözümlenmeyeceğidir. Bundan dolayı halk temel gıda maddelerini depoluyor.

Tüm toplumun kaygısı Irak'ta uzun yıllara yayılacak bir mezhep savaşın yaşanmasıdır. Irak fiilen 3’e bölünmüştür. Sünni ve Şiiler arasındaki çatışmalar 2003 yıllından beri aralıksız devam etmekte. Zaten bu süreçte oluşan hükümetler arasında tam bir siyasi uzlaşma yaşanmadı. Maliki ve diğer Sünni liderler arasında kısmı bir uzlaşma olsa da bu hep geçici oldu. Hiçbir zaman tam bir siyasi uzlaşma durumu oluşmadı. Sunni ve Şii bölgelerindeki halk zaten yıllardır bu duruma alışmış. Fakat Kürdistan bölgesindeki halk 2003 yıllından beri ilk kez var olan bu siyasi belirsizlikten dolayı korkuyor. Buraya yönelik silahlı saldırı olmasa da ekonomi alandaki etkisi çok fazla olacaktır.

Kürdistan bölgesinde var olan belirsizlikten dolayı  bütün sektörler iş yapamaz durumda. Birçok şirket  var olan siyasi istikrarsız durumunun netleşmesini istiyor. Bütün sektörlerde iş yaban yabancı yatırımcılar durumun netleşmesini bekliyorlar. Bu durum basın-yayın ve reklam şirketlerini de etkiliyor. Reklam veren birçok büyük firma reklamlarını geri çekiyor. Çünkü hiçbir yatırımcı istikrarsız bir bölgede iş yapmak istemiyor. Var olan istikrarsız durum devam ettiği takdirde birçok şirket küçülmeye gidecek ve işten çıkarmalar başlayacak.

Bu sorunların öncesi de vardı. Birkaç yıldır Kürdistan bölgesinin merkezi Irak hükümetiyle yaşadığı sorunlardan sonra Irak'ın bazı bölgelerinin IŞİD   tarafından ele geçirilmesiyle sorun daha da büyüdü. Kürdistan Bölge Hükümeti ile Merkezi Irak hükümetinin petrol gelirlerinin paylaştırılmasında bir uzlaşmaya varamamasından  dolayı merkezi Irak hükümeti, Irak genel bütçesinden Kürdistan bölgesi payına düşen %17 bütçeyi bu yıl vermedi. Bundan dolayı birkaç aydır Kürdistan bölgesindeki memurların maaşı verilmiyor. Hükümetin başlattığı bazı projeler yarım kaldı. Kürdistan bölgesindeki askeri kurumlarda görev yapan peşmergelerin de maaşlarının Irak merkezi hükümeti tarafından verilmesi gerekiyordu fakat birkaç aydır bu maaşlarda verilmiyor.

Ayrıca Irak'ın diğer bölgelerinde yaşanan saldırılardan dolayı da yoğun bir iç göç yaşanmakta. Zaten yıllardır Irak'ın diğer bölgelerinde yaşayan zengin Arap aileleri yoğun bir şekilde Kürdistan bölgesine gelip yerleşiyorlar. Son göçlerle beraber her şey pahalı oldu. Kiralar da bu haliyle çok yüksek olmaya başladı. En ucuz ev 600 veya 700 dolardan başlıyor. Zaten Suriye’de yaşanan savaştan dolayı yoğun bir mülteci akımına uğrayan Kürdistan Bölgesi yaşanan iç göçle beraber tam bir krizi yaşıyor.

Yıllardır var olan sorunların çözümlenmemesi halktan bir güvensizliğe de yol açmış. Sonuç olarak bölgeye bugün tam istikrarsız durum hakim. Önümüzdeki günlerde belirsiz durumun netleşmesi bekleniyor. Bu belirsiz durum devam ettikçe her geçen gün durumlar daha da zorlaşacak ve temel bazı ihtiyaçlar karaborsaya düşecek gibi görünüyor.