Onlarca siyasi lider, iş insanı ve diğer kamu görevlilerinin vergi cennetlerinde sakladığı gizli hesap ve mali sırları açığa çıkaran Pandora Belgeleri'nin ifşası sonrası, adı geçen isimler kendilerini savundu.

Bazı isimler söz konusu belgelerde kendileriyle ilgili yazılan bilgilerin asılsız olduğunu öne sürerken, kimileri de farklı ülkelerde taşınmaz mal, nakit ya da yatırıma sahip olmanın yasalara aykırı bir durum teşkil etmediğini söyledi.

Pandora Belgeleri'nde aralarında Türkiye, ABD, Hindistan, Ürdün, Ukrayna, Çekya, Brezilya gibi farklı ülkelerden 130'a yakın kurum ve şahsın ile alakalı vergi kaçırma ya da mal varlığını saklamak gibi birçok iddia yer alıyor.

ÜRDÜN, EKVADOR, ŞİLİ VE ÇEKYALI SİYASİLERDEN İDDİALARA YALANLAMA

Pandora Belgeri'nde adı geçen Ürdün Kralı II. Abdullah konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Maalesef Ürdün'e karşı başlatılan bir kampanya var. Ülkeler arası ilişkilerimizi zedelemek ve şüphe oluşturmak isteyen kişilerden saklayacak bir şeyimiz yok. Ama biz bundan daha güçlüyüz. Ürdün halkının hedef alındığı ilk olay bu değil" diye konuştu.

Güney Amerika ülkesi Ekvador'un Başkanı Guillermo Lasso da Pandora Belgeleri'nde adı geçen bir diğer siyasi isim. Lasso, hiçbir vergi cennetinde şirketi ya da bu gibi kurumlarla ilişkisinin olmadığını ifade ederek, "Belgelerde adım geçiyor. Ancak ben Ekvador Başkanı adayı olabilmek için zaten birçok yatırım şirketiyle ilişkimi kesmiştim" dedi.

Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera da ilk kez göreve geldiği 2010 senesi öncesinde bağlantılı olduğu şirketlerle ilişkisini kestiğini belirterek, "12 sene önce yönetiminde bulunduğum aile şirketlerinden ayrıldım. Başka şirketlerle de ilişkim yok. Ailemin sahip olduğu hiçbir şirketin de yurt dışında yatırımı ya da hesabı bulunmuyor" ifadelerini kullandı.

ÇEKYA BAŞBAKANI BABİS: BU DURUM SEÇİMLERİN SONUÇLARINI ETKİLEYECEK

2011 yılında siyasete atılmadan önce zengin bir iş insanı olan Çekya Başbakanı Andrej Babis ise adının geçtiği belgelerdeki tüm para hareketlerinin yasal olduğunu ve bu durumun sadece 5 gün sonra 10 Ekim'de düzenlenecek seçimlerin sonuçlarına etki edeceğini söyledi.

Söz konusu belgelerdeki para hareketlerinin 12 sene öncesine ait olduğunun altını çizen Babis, "Bu durum seçimlere etki edecek. Bunu 2017 senesinde de yaşadık. O dönemde iddialar tahvillerle alakalıydı. O işlemleri iş insanı kimliğimle yaptım ve iddiaları reddediyorum. Şimdi tüm bu haberler bir hafta boyunca yazılıp çizilecek" diyerek kızgınlığını dile getirdi.

Babis, 2017 senesinde Avrupa Birliği fonlarından haksız yere 2 milyon dolarlık destek aldığı gerekçesiyle soruşturmaya tabi tutulmuştu.

VON DER LEYEN: AB, VERGİ KONUSUNDA EN ŞEFFAF SİSTEMLERDEN BİRİNE SAHİP

Öte yandan dünyaca ünlü bazı siyasi isimler de Pandora Belgeleri ile ilgili görüşlerini dile getirdi, vergi kaçırmayla alakalı tüm hareketlerin yakından izlenerek bunu yapan kişilerin cezalandırılmasını savundu.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa'nın dünyadaki en şeffaf vergi denetim bölgelerinden biri olduğunu belirterek, "Görüldüğü üzere yapılanlar yetersiz ve bu konuda daha fazla çalışma yapmalıyız. Vergi işleriyle alakalı kılıf olarak kullanılan şirketlerle alakalı yıl sonuna kadar bir çalışmayı tamamlayacağız. Mevcut sorunlara çözüm getiriyoruz" dedi.

OBRADOR: BU PARALARIN KAYNAĞI DA AÇIĞA ÇIKARILMALI

Brezilya Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, söz konusu belgelerde geçen isimlere ait varlık ve nakit paranın kaynaklarının da açığa çıkartılması gerektiğini savunurken, Rusya adına konuşan Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise söz konusu belgelerle ABD'nin dünyanın en çok vergi kaçıran ve bu alanda sisteminde en çok boşluk bulunan ülkesi olduğunun açığa çıktığını söyledi.

MARİN'DEN BELGELERİ AÇIĞA ÇIKARAN GAZETECİLERE TEBRİK

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, vergi kaçırma eylemlerinin büyük bir sorun olduğunu belireterek, söz konusu belgeleri açığa çıkaran gazetecileri tebrik etti.

Marin, gelecekte bu tarz olayların yaşanmaması için Avrupa Komisyonu ile birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Pandora Belgeri'nde adı geçen geçen bazı isim ve kuruluşlar tüm işlemlerin yasal olduğunu savunsa da kamuoyunun büyük tepkisi çekti.

Uzmanlar söz konusu işlemler sebebiyle kaçırılan vergilerin daha iyi bir amaca hizmet edebilecek mali program ve projelerde kullanılabilecekken, bu yolla şahıs ve özel kurumlara yarar sağladığını ifade ediyor.

Kaynak: euronews