Uluslararası Araştırmacı Gazetecilik Konsorsiyumu’nun (ICIJ) ortaya çıkardığı gizli belgelerde ''vergi cennetini milyonlarca dolar aktardığı'' öne sürülen Rönesans Holding'den yapılan açıklamada, ''Bahsi geçen şirketlerden hiçbirisi Ilıcak ailesi üyeleri haricinde hiçbir kimseye veya kuruma bağış, karşılıksız edinim ya da her ne nam ya da şekil altında olursa olsun bir fon aktarımı yapmamıştır'' denildi. 

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''2012 yılında Türkiye’de taahhüt işlerine başladığında, Rönesans’ın yurtdışındaki faaliyetleri neticesinde yarattığı cirosu toplam 15 milyar Amerikan Dolarının üzerindeyken o günden bu yana Rönesans’ın toplam cirosunda Türkiye faaliyetlerinin payı ortalamada yüzde 19’un altında kalmıştır. 

'İDDİALAR, 75 BİN ÇALIŞANA HAKSIZLIK'

Ne yazık ki bugüne kadar bunlarla ilgili birçok yanlış ve yanıltıcı haber yayınlanmıştır. Öncelikle bu durumun, toplam 40 milyar doları aşkın değerdeki yüzlerce projeyi yurtdışında teslim etmiş, Türkiye’nin yurtdışındaki gelmiş geçmiş en büyük müteahhitlik şirketi olan Rönesans’a ve onun 75.000’i aşkın çalışanına büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz.

'ERMAN ILICAK, TÜRKİYE’NİN VERGİ REKORTMENLERİ ARASINDA'

Türkiye’deki faaliyetleri başladıktan sonra Rönesans, Türkiye’nin en çok istihdam yaratan şirketleri arasında yer almış ve Rönesans’ın ana hissedarı olan Erman Ilıcak, yıllardır Türkiye’nin vergi rekortmenleri arasında bulunmuştur. Rönesans’ın bugün 75.000’i aşkın çalışanı ve Türkiye’de yarattığı tüm bu katma değere rağmen Türkiye’den elde ettiği ciro, toplam cirosunun ortalama yüzde 19’unu aşmamıştır.

Sağladığı istihdamla birlikte hem dünyaya hem Türkiye’ye değer katmaya devam eden Rönesans Holding, gelirinin yüzde 81’ini yurtdışındaki projelerden elde etmiştir.

'YILLARDIR ÜZÜLEREK TAKİP EDİYORUZ'

Rönesans’ın tüm dünya üzerindeki haklı repütasyonuna rağmen, doğru-yanlış vakıalarla görüşlerini birbirinden ayırmaksızın birbiriyle nedensellik ilişkisi olmayan bilgileri yanıltıcı bir biçimde sıralayarak kamuoyunu yanıltacak ve Rönesans’ın, çalışanları, hissedarları, iş ortaklarının ticari itibarını zedeleyecek şekilde hazırlanan içerikleri, ülkemizde yıllardır üzülerek takip ediyoruz.

'ILICAK AİLESİ ÜYELERİ DIŞINDA FON AKTARIMI YAPILMAMIŞTIR'

Rönesans ve hissedarları, 28 senedir yurtdışında yürüttükleri faaliyetleri neticesinde elde ettikleri gelirleri, yine yurtdışında tüm yerel ve uluslararası mevzuata uygun ve şeffaf bir biçimde yatırım amacıyla değerlendirmiş ve ilgili içeriklerde bahsi geçen şirketlerden hiçbirisi Ilıcak ailesi üyeleri haricinde hiçbir kimseye veya kuruma bağış, karşılıksız edinim ya da her ne nam ya da şekil altında olursa olsun bir fon aktarımı yapmamıştır.

'TÜM BEYAN, BİLDİRİM VE AÇIKLAMALAR İLGİLİ MAKAMLARA YAPILMIŞTIR'

Rönesans, hiçbir zaman yurt içinden yurtdışına yerel ya da uluslararası mevzuata aykırı herhangi bir fon transferi yapmamıştır. Bu konularla ilgili tüm beyan, bildirim ve açıklamalar, ilgili yerel ve uluslararası mevzuata uygun olarak ilgili makamlara yapılmıştır.

Rönesans’ın kendisinin ve 75.000 çalışanının, hissedarlarının, iş ortaklarının ve tüm bu kişilerin ilişkili taraflarının, ticari itibarlarını zedeleyen, asılsız, mesnetsiz ve spekülatif yayınlara karşı yasal haklarını kullanmayı tüm çerçevesiyle değerlendirdiğini kamuoyunun bilgisine sunarız.”

NE OLMUŞTU?

Pandora Belgeleri'nde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi gibi kamudan büyük inşaat ihaleleri alan Rönesans Holding ortaklarının farklı yöntemlerle kullanarak yurtdışına milyonlarca dolar servet kaçırdığı ve bu yöntemle daha az vergi ödenerek devletin zarara uğratıldığı iddialarına yer verilmişti. 

Belgelerde, Rönesans Holding'in kurucusu Erman Ilıcak'ın annesi Ayşe Ilıcak'ın Alcogal firması aracılığıyla Dolmine International Ltd. ve Covar Trading Ltd. adlı iki şirket kurduğu, bu şirketler üzerinden yaklaşık 210 milyon doları vergi cennetlerine kaçırıldığı öne sürülüyor.