Özgür Gündem gazetesinin baskı ve soruşturmalara karşı dayanışma sergilemek ve basın özgürlüğünü savunmak için başlattığı kampanyaya ilk destek Özgür Gazeteciler Cemiyeti eş başkanlarından geldi

Gazetenin bu sabahki ilk gündem toplantısı ile başlayan kampanyanın ilk Nöbetçi Eş Genel Yayın Yönetmenleri, Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eş Başkanları Nevin Erdemir ve Hakkı Boltan oldu.

Galatasaray’da 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü dolayısıyla gerçekleştirilen açıklamanın ardından TGS Genel Başkanı Uğur Güç, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ve Fehim Işık’ın aralarında bulunduğu bir grup gazeteci Özgür Gündem’in dün başlayan nöbetçi yayın yönetmenliğiyle ilgili kampanyasına dair basın toplantısı için Özgür Gündem’in merkez binasına gittiler.

Burada gazete çalışanları ile birlikte gazetenin mutfağındaki toplantı masasında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Özgür Gündem Gazetesi Yayın Kurulu Üyesi Ahmet Birsin, Dünya Basın Özgürlüğü gününün Türkiye’de basın üzerindeki baskılarla karşılandığını belirtti ve Özgür Gündem’in yaşadığı baskıları anlattı.

Nöbetçi yayın yönetmenliği kapsamında bilgi veren Birsin, Banu Güven, Murat Çelikkan, Ayşe Düzkan, Beyza Üstün, Celal Başlangıç, Şebnem Korur Fincancı, Ragıp Duran, Kumru Başer, Jülide Kural, İhsan Çaralan ve Hasip Kaplan’ın da aralarında bulunduğu birçok ismin nöbetçi yayın yönetmenliğine katılacaklarının bilgisini verdi.

Toplantıda Hasip Kaplan, Fatih Polat, Fehim Işık ile dün nöbetçi genel yayın yönetmenliği görevine başlayan Nevin Erdemir ile Hakkı Boltan da birer konuşma yaptı.

Birsin, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü buruk karşıladıklarını söyledi.

“Gazetecilik ortadan kaldırılmak isteniyor. Gazeteci ve basın kuruluşlarına dönük, iktidarın suçlarını gizlemek ya da iktidara methiyeler düzmek ve iktidarın basit bülteni olma şeklindeki dayatmalara itiraz ediyoruz.”

Birsin, 2015 Temmuz ayından itibaren Özgür Gündem’in Terörle Mücadele kanunu kapsamında açılan 99 soruşturmadan 51’inin, basın savcılığının 301. Maddeden açtığı 47 soruşturmadan 29’unun davaya dönüştüğünü söyledi.

Eş genel yayın yönetmeni hakkında üç ay, yazı işleri müdürü için üç yıl dokuz ay hapis cezası talebi ile 355 bine yakın para cezasının da Yargıtay’da olduğunu hatırlattı.

Birsin, toplumun haber alma hakkının elinden alındığını ve gazetecilerin baskı, tehdit ve fiziksel şiddet riskiyle çalıştığını söyledi.

‘BASKILARA KARŞI BARİKAT’

Birsin, bu nedenlerden dolayı nöbetçi eş genel yayın yönetmeliği kampanyasını başlattıklarını duyurdu. Kampanyanın önerilere açık olduğunu söyledi.

“Toplumun haber alma hakkına ve gazetemizin yayın yapma hakkına dönük geliştirilen baskılara karşı bir barikat olarak açığa çıkıp süreci birlikte göğüslemeye çalışacağız

“Basın özgürlüğü geliştirilmeden Türkiye de ne doğru dürüst siyaset ne de toplumsal bir özgürlüğü yaratabiliriz. Bizlere düşen görevin bilincindeyiz. Hem inisiyatif almak hem de basın özgürlüğüne dönük duruşu güçlü kılmak amacıyla bu süreci başlattık.

“Sorun burada Özgür Gündem gazetesinin yayın çizgisini beğenip beğenmemek değil. Özgür Gündem ile olmanın esası basın özgürlüğü açısından ülkemizde gelinen nokta dikkate alarak buradan bir çıkış yapmak. Basın özgürlüğünün geldiği noktayı tüm topluma gösterebilmek ve gazetenin yayın yapma ve toplumun haber yapma hakkını savunmak.”

DAYANIŞMA MESAJLARI

Toplantıya katılan isimler türkiye'de basın özgürlüğünün geldiği noktaya dair sorunları paylaşırken, Özgür Gündem geleneğinin baskılara karşı gazetecilikte örnek olduğunu söyledi. Gazeteciler arasında dayanışmaya vurgu yaparak, kampanyayı desteklediklerini belirttiler.

Uğur Güç, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün Türkiye’de basın, düşünce ve ifade özgürlükler olmadan karşılandığını söyledi. Tüm gazetecilerin bir arada dayanışmayı yükselterek baskılar karşısında ses çıkarmasına dikkat çekerek kampanyanın olumlu olduğunu söyledi.

Hasip Kaplan da Türkiye’de 12 Eylül’den beri basına dönük baskıların olağanüstü rejimlere denk geldiğini söyledi.

“1994’de dokunulmazlıklar kaldırılırken Özgür Ülke bombalanıyordu. Bugün muhalefet Meclis’te susturulmak istenirken basın da baskı altına alınıyor.

“En çok korktukları da halkla bağı olan muhalefet basınıdır. İnsanlığa karşı suçların delillerini basın ortaya koyuyor. Dayanışma içinde olacağız.”

Fatih Polat, “Meslektaşlarımıza yeniden kurşun sıkıldığı dönemden geçiyoruz” dedi. Türkiye’de basının en ağır baskılarla karşılaştığı ülke olmanın yanı sıra gazetecilerin de en dik durduğu ülkelerden olduğunu söyledi.

Kürt gazeteciliğinin 118. Yılına girdiğini belirten Fehim ışık, bu 118 yılda çok sayıda baskıya rağmen büyüyen bir gelenek olduğunu söyledi.

Nevin Erdemir, Ape Musa ve Gurbetelli Ersöz’ü de andığı konuşmasında Gündem gazetesinin baskılara rağmen ayakta kaldığını söyledi.

"Basın meslek örgütlerinin dayanışması ve ortak hareketliyle var olan iktidarın yönelimlerini boşa çıkaracağımızı düşünüyorum.”

Hakkı Boltan da basın özgürlüğünü yaratmaya dönük çabada birlikte olduklarını söyledi. Uğur Mumcu, Hrant Dink, Musa Anter, Gurbetelli Ersöz, Metin Göktepe’nin öldürüldüğünü hatırlatarak “Bunlara dönük saldırıyı gerçekleştirenler bir zihniyettir. Bu zihniyetle karşı karşıya olan basının yapması gereken mücadele modelidir" dedi.

(Kaynak: Bianet)