Onlar Osmanlının "millet-i mahkum" olan Hıristiyan tebaasından seçilerek, devlet adına toplanan erkek çocuklardı...

Onlar Osmanlının Balkan fetihleri sürecinde, savaş ganimeti olan Hıristiyan esirlerden seçilen erkek ve kız çocuklardı...

Onlar: Osmanlının pençikleri, acemi oğlanları, kapıkulu oğlanları, iç oğlan ve Enderun görevlisi devşirmeleriydi...

Onlar: Osmanlının Allah Allah diyerek Avrupa'da, Asya'da, Afrika'da savaştan savaşa koşan devşirme piyade birlikleri yeniçerilerdi...

Ve onlar: Osmanlının yöneticileri, paşaları, valileri, vezirleri, sadrazamları, damatları hatta cariyeleri ve valide sultanlarıydı....

***

ONLARI DAHA YAKİNEN TANIYALIM MI?

***

PENÇİKLER

İslam hukukuna göre fethedilen topraklardaki Hıristiyan halk da savaş ganimetiydi. Onlar fethedenlerin esiriydi.

Sözlük anlamıyla beşte bir demek olan PENÇİK, ele geçirilen Hıristiyan esirlerin beşte birinin devlet tarafından alınmasıydı.

Bunlar 8-14... yaşlar aralığındaki erkek ve kız çocuklardı. Devletin ve sarayın her türlü hizmetleri için eğitilip, yetiştirilirdi. Diğerleri köleydi. (1)

Pençik sistemi Osmanlının kuruluş yıllarında başlar. Osmanlı büyüdükçe ihtiyaçlar da artar...

Osmanlının Hıristiyan tebaasının erkek çocukları bu amaç için uygun bulunur. Ailelerinden alınıp, İslam geleneğine göre eğitilirse, devlet için devamlılığı olan insan kaynağı olurlar...

Ve şeyhülislam fetva verir, padişah fermanı mühürler. 1363 yılında ACEMİ OĞLAN ve YENİÇERİ OCAĞI kurulur, 1826 yılına kadar, 463 yıl devam eder.(2)

***

ACEMİ OĞLANLAR

Osmanlının Hıristiyan ailelerinden 'yeniçeri' olmak üzere topladığı çocuklara ACEMİ OĞLAN denirdi.

Yeniçeri ağası asker ve saray hizmeti ihtiyacını tespit eder, Padişahtan ne kadar çocuk toplanacağına dair fermanı alırdı.

Köylerde ve kilise mahallelerinde tellallar fermanı halka duyururdu.

Hıristiyan ailelerin elleri yüreklerinde, kaygıyla bekledikleri gün gelmişti.

Kolay değildi, erkek çocuğu olan ailelerin "gelip evladımızı ne zaman elimizden alacaklar" diye beklemesi; "görmemek üzere" elleriyle teslim etmesi..

Ama bu bir padişah buyruğuydu, Bu İslam devletinde yaşamanın bedeliydi...

İlan edilen günde ve yerde aileler çocuklarıyla, kilisenin din görevlisi de vaftiz defteriyle toplanırlardı.

TURNACIBAŞI ağa (yavru turnaları yuvadan toplamak üzere) önce 8-14 yaş arası, yeterli sayıya ulaşılmadıysa 18 yaşına kadar çocukları tek tek seçerdi.

Bunlar fiziği düzgün, sağlıklı çocuklardı. Artık onların adı 'acemi oğlandı'.(3)

Seçilen çocukların vaftizli oldukları din görevlisinin defterinden kontrol edilir, Turnacıbaşının defterine kaydedilip, mühürlenirdi.

Turnacıbaşı "gidip gelmeyecekleri, gelip görmeyecekleri için..." aileleri ve yakınlarıyla vedalaşmalarına izin verirdi.

Analar, babalar, bacılar, kardeşler, hısım, akraba yuvasından kopartılan yavrularına son defa sarılarak, ağlaşarak, ağıtlar yakarak, dualar ederek uğurlarlardı.

Turnacıbaşı acemi oğlanları YAYABAŞI ve SÜRÜBAŞI ağalarına teslim eder, arkalarına bakmadan yola koyulurlardı.

***

PENÇİK VE ACEMİ OĞLANLARIN MÜSLÜMANLAŞTIRILMALARI

Sonra Müslümanlaştırılma süreci başlardı.

Önce isimleri ve baba isimleri değiştirilirdi. İslam geleneğine uygun isimler verilir, kökleriyle aidiyet bağlarının kopartılması istenirdi.

Baba isimleri olarak 'kul', 'Allahın kulu' anlamına gelen Abd..ile başlayan Abdullah, Abdulbaki, Abdurrahman, Abdulmelik gibi isimler konurdu. (Mesela Kayseri Ağırnaslı Mimar Simon, Abdülmennan oğlu Sinan olmuştu.)

Ve bu çocuklar İslam dinini ve dilini iyice öğrenmeleri için bir süreliğine köklü Müslüman ailelere çalıştırılmak ve eğitilmek üzere dağıtılırdı.

***

İÇ OĞLANLARI

Din ve dil pratiğinden sonra acemi oğlanlar ve pençikler içerisinden bir seçim daha yapılırdı. Bunlar İÇ OĞLANLARDI.

Bu seçim hekimbaşı ve padişah tarafından özenle yapılırdı.

Çünkü onlar İmparatorluğun tüm makamlarının idareci ve yönetici adaylarıydı.

Saray (Enderun) okullarında ve saray hocalarınca çok iyi şekilde eğitilirlerdi.

Eğitimden sonra bir seçme daha yapılırdı. Başarılı olanlar yaş gruplarına göre, eski ve yeni saraylara, vilayetlere dağıtılır, devletteki yeni görevleri için hazır hale getirilirdi.

Diğer iç oğlanlar ise yeteneklerine göre ayrılıp padişahın, sarayların, saray birimlerinin, atölyelerinin, iç ve dış hizmetleri için görevlendirilirlerdi.

Tüm bu yerlerin koruma görevi de bunlardan seçilen, kapıkulu oğlanları denen 'KAPIKULU OCAĞI'na aitti. Doğrudan padişaha bağlı atlı, yaya askeri birliklerdi.

Bunların dışında ENDERUN GÖREVLİLERİ vardı. Bunlar kız ve erkek iç saray görevlileri, hazine dairesi görevlileri, harem ve harem ağaları, vs, vs... idi...

***

YENİÇERİLER?

Ailelerinden alınan ACEMİ OĞLANLAR ve (Balkanların fethi dönemlerinde) esir çocuklardan seçme PENÇİKLER ve evli yeniçerilerin KULOĞLU denen çocukları; YENİ-ÇERİ olmak üzere ACEMİ OĞLAN OCAĞINA gönderilirlerdi. Bu acemi asker birliklerinde çok sıkı ve disiplinli bir askeri eğitim alırlardı.(4)

Ve sonra onlar:

"ALLAH ALLAH EYVALLAH

BAŞ ÜRYAN, SİNE PÜRYAN, KILIÇ AL KAN.

BU MEYDANDA, NİCE BAŞLAR KESİLİR HİÇ OLMAZ SORAN!..

EYVALLAH! EYVALLAH!...

KAHRIMIZ KILICIMIZ DÜŞMANA ZİYAN

KULLUĞUMUZ PADİŞAHA AYAN"

(...)

Diyerek ant içen Osmanlının YENİ-ÇERİLERİYDİ. Ordunun piyade (yaya) birlikleri YENİÇERİ OCAKLARIYDI.

Ve 1700'lü yıllardan itibaren de "TULUMBACI OCAĞINDA" tulumbacılardı.

Ayrıca alaydan yetişme üst düzey görevlilerdi, yöneticiler ve alaylı paşalardı...

***

Yazımın başlığında:

"OSMANLIDA DEVŞİRMELERİ BİLİR MİSİNİZ?" diye sormuştum.

Şimdi ikinci sorum:

DEVŞİRMELERİN GÜNÜMÜZDEKİ TORUNLARINI BİLİR MİSİNİZ?

__________________________________

Notlar:

1) Osmanlı’da 1908 yılına kadar kölelik vardı. Balkanların fethi dönemlerinde esir alınanlar köle pazarlarında satılırdı. Sonralarda Kafkasya'dan Çerkez ve Gürcü kızları, Afrika'dan siyahiler köle ticaretiyle gelmeye başlar. Bu satışlardan devlet vergi alırdı. Bkz. "Osmanlıda Köleliğin Sonu"-Hakan Erdem-Kitap Y.

2) Osmanlıda devşirme sisteminin bir nedeni de Hıristiyanların bu şekilde asimilasyonuydu. Nüfus artışının azaltılmasıydı...

Bu çocuklar 463 yıl aksatılmadan toplandı. Ayrıca "çocuğumu ne zaman alacaklar" beklentisi ve halkın 'kafir vergisi' dediği 'zımni' vergileri de din değiştirmeye neden oluyordu.

3) İhtiyaç varsa; ustalar, kalfalar, meslek sahipleri yaş sınırına bakılmadan devşirilirdi. Mesela 'cebeciler' gibi mesela Mimar Sinan gibi...

4) Yeniçeriler ve sonlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi için: Bkz. "Yeniçeriler" (Saygıyla andığım hocam) -Reşat Ekrem Koçu- Doğan K.