Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora’nın da bulunduğu 1’i tutuklu 6’sı firari 16 sanığın ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan yargılandığı dava dün görüldü.

Tüm sanıkların beraatine, tutuklu sanık Osman Kavala’nın ise tahliyesine karar verildi.

Ancak Kavala henüz tahliye edilmemişken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, hakkında, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltı kararı verildi.

Gözaltına alınan Kavala savcılığa sevk edildi.

Osman Kavala, yaptığı açıklamada, “Her ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının gereğini yerine getirmeyip tutukluluğumu sürdürmesi ciddi bir hak ihlali olduysa da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararları olumlu yönde bir adımdır. Ben, Gezi Davası’ndaki temelsiz kurgunun, hukuksuzlukların, tutuklama uygulamasının, yargıdaki sorunların anlaşılmasına katkıda bulunacağını ve böylelikle onarıcı bir etki sağlayacağını ümit ediyordum” dedi.

‘İDDİALAR ARTNİYETİ GÖSTERMEKTEDİR’

“Ancak maalesef Cumhurbaşkanı’nın müdahalesi bu imkanı engelledi, bunun arkasından ilkinden çok daha hukuksuz biçimde ve mantıksız bir suçlamayla yeniden tutuklandım.

İki buçuk yıl önce bana yöneltilen bu suçlamanın tek dayanağı olan Henri Barkey ile yoğun irtibatım olduğu iddiası Emniyetten gelen iletişim kayıtlarıyla uzun zaman önce çürütülmüştü” diyen Kavala sözlerini şöyle bitirdi:

“Benim 15 Temmuz darbe girişiminin planlayıcısı olduğum iddiası, Gezi Protestolarını planladığım ve organize ettiğim iddiasından çok daha mantıksızdır ve yoğun bir art niyeti göstermektedir. Maruz kaldığım bu yeni hukuksuzluğun uzun sürmeyeceğini, yargıya verdiği zararın kalıcı olmayacağını ümit ediyorum.”