"-Sabah operasyon yaptılar, bu Ali Ağaoğlu, Reza Zarrab, bizim Erdoğan’ın oğlu, Zafer’in oğlu, Muammer’in oğlu filan, bunların şu anda evlerinde arama yapıyorlar.

-Evet.

-Şimdi diyorum ki senin evinde ne var ne yok. Sen bunları bir çıkar tamam mı?

-Bende ne olabilir baba, senin para var kasada.

-Onu diyorum işte. Ben şimdi gönderiyorum kardeşini. O bilgiler onda var tamam mı abinle konuş, amcanla konuş, o da aynı şekilde çıkarsın, eniştenle konuş o da.

-Ne yapalım bunları baba, nereye koyalım?

-Belirli yerlere, oralara şey yapın.

-Berat’ta da var.

-Onu söylüyorum işte, şimdi bir araya gelin; amcanı da al, Ziya eniştende var mı yok mu bilmiyorumda, tamam mı, Burak Abi’ne de hemen şey yap.

**

-Hasan Abi, abim Berat, amcam düşünüyoruz. Berat’a fikir geldi. Bir kısmını Faruk’a diğer işle ilgili verelim diyor, öbür paraları işlediği gibi işlesin.

-Şey yapmanızda fayda var, tamamıyla sıfırlamanızda.

-Tamamıyla sıfırlayacağız inşallah.

**

-Sana verdiğim görevler tamam mı?

-İşte akşam bitirmiş oluyoruz, Berat ile ilgili olan kısmını hallettik, Mehmet Gür ile ilgili olan kısmı önce halledeceğiz, geri kalanını da artık karanlık olunca halledeceğiz.

**

-Sıfırladınız mı?

-Sıfırlamadık babacım, 30 milyon Avro gibi bir miktar daha var, eritemedik henüz. Berat’ın aklına geldi, Ahmet Çalık’ın alacağı bir 25 milyon dolar kalmış, onu oraya verip üstüyle de Şehrizar’dan daire alabiliriz diyor, sen nasıl bakarsın baba?

-Tamam yapın.

-Tamamen sıfır mı kalsın baba, yoksa senin elinde biraz para kalsın mı?

-Kalsın olmaz, Mehmet’le şey yapsaydınız, onu da oraya aktarsaydınız.

-Onlara verdik tamam, 20 milyon dolar verdik.

-Allah Allah ya aktarsaydınız, sonra şey yapardınız.

-Bu kadar verebildik, zaten zor, yer kaplıyor. Bir kısmını Tunç Abi’ye verdik.

**

-Tamamen sıfırlandı mı?

-Yani sıfırlandı derken işte bende bir bu Samandıra’nın ve Maltepe’nin paraları vardı, 730 bin dolar ve 300 bin lira, onları da şey yapıcam; bizim Faik Işık’a borcumuz vardı, 1 milyon lira ona vereceğim, üstünü de akademiye aktar diyeceğim."


**

Bu yazı, o hafta ortaya çıkan şeylerin hem internet ortamından hem de hafızalardan sıfırlanamaması için daha fazla yere yazmamız gerektiği inancıyla 'yazılmıştır'...

Unutturmamaya çalışmanın, elde kalan son direniş yöntemlerinden biri ve belki de en önemlisi olduğu inancıyla aynı zamanda...

Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi inatçı ama güzel bir özelliği vardır. 'Zamanla anlaşılmak' gibi de...

'Gerçekler', hak ettiği itibarı kazanacak.

Er ya da geç!