AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş ile ilgili açıklamalarının ardından gelen tepkiler üzerine Cumhurbaşkanlığı YİK Üyeliği'nden istifa eden Bülent Arınç'a ilişkin "Arınç istifasını sundu. Cumhurbaşkanımız kabul etti. MYK'mız Sayın Arınç'ın kamuoyunda öne çıkan görüşlerinin, yaklaşımlarının kabul edilmediği, doğru bulunmadığı yönünde mutabakata sahiptir" ifadelerini kullandı. Çelik açıklamalarından satır başları şöyle: (CHP’li Ünal Çeviköz’ün açıklamaları) Başkalarından demokrasi talep etmeden önce nasıl demokrat olunur konusunda bir özeleştiri içine girmelerinin kendi partileri için de ülkemiz için de faydalı olacağını değerlendiriyoruz. İktidara geldiklerini S-400'leri iptal edeceklerini söylüyorlar. Türkiye bunu bir ihtiyaç olduğu için aldı. Müttefiklerimizden patriot almak istedik, satmadılar. Türkiye'nin hava savunma sistemi için acilen tedarik etmesi gerekiyordu. Halen de söylüyoruz patriot almaya hazırız. 'Libya'dan çekilin' diyorlar, bu daha tehlikeli bir şey. 'Libya'ya, Azerbaycan'a dönük ambargonun Türkiye tarafından delindiğine dair haberler çıkıyor' deniyor. Bu haberleri yapan kara propagandaları dillendirmek ana muhalet partisinin işi midir? Türkiye'nin milli çıkarlar için bu kara propagandalarla mücadele etmesi gerekmiyor mu? Kapalı Maraş'ın açılmasının gayrimeşru ne tarafı var ki işi gücü yokmuş gibi Rum tarafındaki siyasi partilerle yarışacak bir dil kullanıp Türkiye'nin ana muhalefet partisi Kapalı Maraş'ın açılmasına karşı çıkıyor? Alman savaş gemisi tarafından gemimize çıkılarak yapılan aramayı şiddetle protesto ediyoruz. Hukuk dışı, korsan aramalardır, son derece yanlış bir iş yapmışlardır. Azerbaycan'ın belirleyeceği bir yerde Rusya'yla birlikte ortak merkez kurularak Türk ordusu, Türk askeri orada barışın kazanımlarının korunması konusunda gözlem gücü yapacak. (CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları) Böyle bir günde öğretmenlerin siyasi tercihlerine göre meşru gruplar ya da gayrimeşru gruplar gibi ayrıştırılması son derece üzücü bir husustur. Reform demek, vatandaşın taleplerinin devlete daha çok yansımasını sağlayacak paketlerdir. Reform süreci demokrasinin derinliğidir. Buna başka anlamlar yükleyenleri görüyoruz. Hayat dinamiktir, devletin sahibi vatandaşımızdır. Dolayısıyla vatandaşımızın sesini, taleplerini devlete, kamu hayatına daha çok yansıması için bu çalışmalar yapılıyor.