Adil yargılama talebiyle meslektaşı Aytaç Ünsal’la birlikte başlattığı ölüm orucu eyleminin 198.’inci gününe giren Ebru Timtik, Silivri Cezaevi’nde görüştüğü teyzesi aracılığıyla verdiği mesajda “Adaleti yalnızca kendimiz için istemiyoruz” dedi. Yapılan başvuru üzerinde dava dosyaları Yargıtay tarafından incelemeye alınan Timtik, Yargıtay’dan çıkacak kararı beklediklerini dile getirdi. Timtik, “Adaleti yalnızca kendimiz için istemiyoruz. Hak arama mücadelesi veriyoruz. Tahliye olursak adalet mücadelesine omuz verebileceğiz. Şu anda elimiz kolumuz bağlı adalet istiyoruz. Hiçbir şey yapamıyoruz. En çok canımızı yakan da budur. “Elimiz, kolumuz bağlı demek, gerçekten bizim için açlıktan daha zor. Bize destek veren herkese selamlarımı iletiyorum. Adalet mücadelesine omuz versinler. Biz de tahliye olursak kaldığımız yerden devam edeceğiz” dedi. Dersimli olan ve kentteki dağ keçilerinin avı için Tarım ve Orman Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü’nce ihale açılmasına üzülen Ebru Timtik’e yapılan son görüşmede ihalenin iptal edildiği bilgisi de verildi. Timtik ihaleyle ilgili olarak şöyle konuştu: “Duyduğumda çok üzüldüm. Dersimliler buna izin vermezler dedim. Dağ keçilerini katletmek cehalettir. Sonuçta bir inanç meselesidir. Dağ keçileri bizim için kutsaldır. Onlar geçerken trafik bekler, hayranlıkla sadece izleriz. Dersim’i özledim. Burnumda tütüyor. Tahliye olursam ilk olarak toprağım Dersim’e gideceğim. Oraya gitmeden iyileşemem. Bu kadar derin hissediyorum.” Ailesi ve avukatları eyleminin 200’üncü gününe yaklaşan Timtik’in 30’un üzerinde kilo kaybettiği, boğazından aşağıya doğru oluşan yaraların yaygınlaştığı, konuşmakta ve sıvı alımında ciddi zorluklar yaşadığı bilgisini de paylaştı. NE OLMUŞTU? Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu’ndan 20 avukatın yargılandığı davada mahkeme 20 Mart 2019’da karar vermiş, avukatların 18’i toplam 159 yıl 2 aylık hapse mahkum olmuştu. Davada Ebru Timtik 13 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal da 10 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Dava dosyası şu anda Yargıtay 16. Ceza Dairesinde inceleme aşamasında. Her iki avukat da adil yargılanma talebiyle başlattıkları açlık grevini ölüm orucuna çevirmişlerdi. Kaynak: Gazete Duvar