"Kadının iş hayatındaki konumu onun anneliğini asla geriye atmamalıdır. 'Çalışıyorum' diye annelikten imtina eden bir kadın aslında kadınlığını inkar ediyor demektir. Anneliği reddeden, evini çevirmekten imtina eden bir kadın iş hayatında ne kadar başarılı olursa olsun eksiktir, yarımdır" -RTE

***

KADEM yeni hizmet binasının açılış töreninde Tayyip Erdoğan tarafından söylendi bu sözler. Salonda alkışlar! Şak şak şak…

Aklındaki kadın formatını bir kez daha yineledi:

Kadın çocuk yapacak…

-Çocuğuna bakacak, büyütecek, evde egemen olan erkek olacak.

(Şak şak şak…)

En az üç çocuk…

-Bu çocuklar hayırlı yetiştirilecek. Mesela sigara-alkol kullanmayacak, dindar-kindar- olacak, öyle çapulcu (gezi) eylemlerine falan gitmeyecek.

(Şak şak şak…)

Eşi izin verirse, Tayyip Bey de uygun görürse iş hayatına atılabilecek!

(Şak şak şak… Bir daha şak şak şak…)

7’den 70’e, herkese ve her şeye karışabilen, her şeyi en iyi bilen bir Cumhurbaşkanı’na sahibiz.

Gerçekten alkışlıyoruz! ŞAK ŞAK ŞAK...

***

2016 LGBTİ Onur Yürüyüşü Üzerine…


Ankara’da homofobi-transfobi karşıtı yürüyüşe izin verilmemesinin ardından, İzmir’de yapılacak olan LGBTİ Onur Yürüyüşü de ‘terör suçlamasından’ nasibini aldı.

Valilik, ‘terör propagandası’ gerekçesiyle yürüyüşe yasak getirdi.

Sosyal medya üzerinden durumun farkında olmayan arkadaşlar;

"ama… biz ne yapıyoruz ki?’’

"LGBTİ’ler sanki kamu malına zarar veriyor’’

"E Ramazan’da değil…’’ gibi düşüncelerini dile getirirken, hayret ettim.

Pes doğrusu…

Gerçekten farklı gezegenlerde mi yaşıyoruz? Samimiyetle soruyorum.

Sevgili arkadaşım,

‘Biz ne yapıyoruz?’ diye, kendinizi derin düşüncelere kaptırmanıza gerek yok. Siz, "buradayız, gitmiyoruz, biz de varız" diyerek binlerce kişi tekleştirme politikasına karşı yürüyorsunuz!

Senin sağa, sola taş atman ya da saldırman sorun değil; ‘biz buradayız’ demen,  birileri için en büyük sorun!

Geçen sene İstanbul Taksim’de binlerce insana polisin saldırmasına ‘Ramazan’ kılıfı uydurulduysa, İzmir’de de ‘’Terör Propagandası’’ kılıfını çok güzel yemişsiniz!

Velhasıl sen evinde otururken ‘özgürlüğün’ ne anlamına geldiğini unutmuşsun.

Hadi durma...

Sokağa çık!