Geçen sene Beşiktaş’ın stoper hattında Sivok, Atınç, Franko, Ersan ve zaman zaman Necip’i gördük. Ardından bu gruba Milosevic de eklendi. Solda Motta, sağda ise Serdar alternatifi olmayan isimlerdi. Serdar cezalı duruma düşmesin yahut sakatlanmasın diye gözünün içine bakıyorduk adeta. Cezalı yahut sakat olduğunda ise Necip yetişiyordu imdada… Necip geçen sezonu sağ bek, orta saha ve stoper hattında mekik dokuyarak geçirdi… Nereye koysanız olur abi tadındaydı… Motta’nın yerine ise sakatlıktan çıkmış İsmail vardı. Gel gör ki yine sakatlandı… Motta alternatifsiz sezonu tamamladı. Beşiktaş şampiyonluğu son üç haftada bıraktığı o koca sezonda mütemadiyen defans hattının problemleriyle uğraştı. Sakatlık ve cezalıların dışında ideal bir dörtlünün adını koyamıyordu.

Bu sezona geldiğimizde ilk olarak Beck dahil oldu takıma. Beck ile birlikte Serdar formayı unutacaktı. Ama Beşiktaş nispeten sağ bekten yana bir oh çekecekti. Ardından Tosic gelecekti bu sefer formayı unutan Motta olacaktı, sonra Tosiç de formayı unutacaktı. Güneş onu stoperde kullanmak için hatırlayacaktı. Forma artık İsmail’indi yıllar sonra şükürler olsun ki… Göbekte ise Sivok ve Atınç ayrılmıştı. Rhodolfo takıma dahil olmuştu. Şenol Hoca Ersan ile sezon başından bu yana birlikte oynatacaktı onu. Geçen sezon 30’un üzerinde maç oynayan Franko formayı görmeyecekti, Milsoviç’i ise geldiğinden bu yana ilk kez Kasımpaşa maçında görmek kısmet olacaktı. Görüş o görüştü zaten… Ersan’ın sakatlığı bile formayı tekrar alması için fırsat olmayacaktı. Şenol Hoca solbekten devşirme Tosic’i onun yerine tercih edecekti. Geleceğin stoperi olacak diye alınan Franko’nun yüzüne bile bakmıyordu.

Toparlama yapalım Beck, Rhodolfo, Ersan, İsmail (ilk başlarda Tosic) Şenol Hoca’nın dörtlüsü oldu. Ancak Ersan sakatlanınca yahut cezalı duruma düşünce işler karıştı. Tosic olmadı, ki sol bekte de olmuyor kendileri, Milosevic… belli ki o da olmadı. Franko… Hocanın hiç o tarafta bezi yok… Sorun öncelikle stoperler hattında olduğundan Motta es geçiliyor gibi gözükebilir ama o da hocanın aklında yok…

DÖRT OYUNCUDAN BİR OYUNCU ÇIKMIYOR

Aslında bu konuda kimse Şenol Hoca’yı da suçlamıyor Ersan yokken neden şu oynamadı diye bir tartışma yok. Zira kimsenin bunu neden oynatmadın demeye pek yüzü yok gibi … Peki o zaman sorulması gereken soru şu değil mi: Tosic, Milosevic, Franko ve Motta… Adlarını yan yana yazınca defans hattı tamamlanıyor gibi gözükse de Şenol Hoca dördünden bir oyuncu çıkartamıyor. O zaman neden bu oyuncular alındı… ?

Beşiktaş geçen sezondan bu yana tecrübeli, hızlı ve agresif bir stoper arıyordu. Alınan oyuncuların hiç biri bu tanıma uymuyor. Rhodolfo hariç ancak o da hızlı bir oyuncu tiplemesi değil. Dolayısıyla sorumuzun cevabını bulamıyoruz… Beşiktaş şimdi muhtemelen devre arasında bir stoper daha alacak…

BİTMEYEN EKSİK PARÇA ÇİLESİ

Ancak asıl mesele şu; Beşiktaş Olcay, Oğuzhan, Gökhan Töre, Necip, Ersan, İsmail, Atiba, Veli , Serdar gibi oyuncularla kurduğu iskelet kadro Samet Aybaba ile heba edilen sezonu bir kenara bırakırsak son iki sezon son haftalarda kaybettikleri puanlarla ligi 3. sırada bitirdiler. Bu sezon bu oyuncu grubuna eklenecek doğru transferler var olan gösterişli oyunla birlikte şampiyonluğun en büyük adayı olacağı muhakkaktı. Ancak sürekli bir eksik parça ile karşılaşıyoruz ve bu eksik parça takım içinde bir türlü giderilemiyor.

16 YILDA SADECE 2 SMPİYONLUK

Beşiktaşlılar son 16 yılda sadece iki şampiyonluk gördü. Bu korkunç bir istatistik! Oluşturulan bir kadro mevcut ancak el yordamı ile yapılmış ve sürekli bir eksikten bahsediyoruz. Ancak bütün eksikliklere rağmen son üç sezondur Beşiktaş ligin göze en hoş gelen topunu oynayan takımı durumunda. Beşiktaş’ta bu kadro artık olgunlaştı ve başarı vakti geldi… Ancak şeytan ayrıntılarda gizlidir. Akhisar maçında kaybettiğiniz puanın bedelli ağır olabilir… Beşiktaş bu sezon bu ayrıntıları iyi düşünmek zorundaydı. Ne var ki görünen üzere düşünmemiş… Zira Ersan’ın yerine koyacak bir stoperi bulamıyor Beşiktaş…

BU SEZON BAŞARI GELMEZSE GİTMESİ GEREKEN TEKNİK DİREKTÖR DEĞİLDİR

Geçen sezon takımın kanat bekleri yoktu… Orta saha da alternatifsizlikten muzdaripti ve ne önemlisi stadı yokken son üç haftada şampiyonluğu yitirdi… Üç sezon boyunca aynı şeyi söyleyemezsiniz… Bir sonraki sezon iyi kötü oluşturduğunuz kadronun eksiklerini kapatmakla yükümlüsünüz. Bunu yapmıyorsanız sorumluluk sizindir. Üç sezonda tek kupa kazanamamış Beşiktaş. Bu sene de bu kadro küçük hesaplardan heba olursa bunun günahı sizindir.

Bu ligin bilinen bir kuralı vardır… Gol yemezsen golü bir şekilde atabilirsin… Yani yediğimden fazlasını atayım gibi bir hesap tutmaz… Bazen atamazsınız… Top sizi sevmez. Fenerbahçe onca eleştirinin ardından bu haftayı lider kapatmasının tek nedeni bu kural… Pereira önce gol yememe üzerine bir takım kurdu, elindeki nitelikli ayakların ona bir şekilde maçı kazandıracağının farkındaydı…

Beşiktaş’ın önünde çok önemli bir üç hafta var. Bunlardan biri UEFA’da devam mı yoksa tamam mı maçı niteliğinde. Ve şu an çok eleştirdiğimiz ama onun yerine oynayanları gördüğümüzde dönsün diye duacı olduğumuz Ersan yok… Onun yerine gelecek üçünücü bir stoperi de yok… Oysa bütün bunların planlaması sezon başı yapılmış olmalıydı…

Lafı çok uzatmayayım… Bu sezonun olası başarısızlığı geldiğinde 500 milyon borçla alıp 1 Milyar borca çıkartan ama feda diyerek nitelikli ve dengeli transfer yapmayan (pahalı demiyorum) Bilic’i , Önder Özen’i gönderen yönetimin olacaktır… Şükürler olsun ki bu iki isim yerine Şenol Güneş’e takım emanet edildi. Bu sezon kazanılacak her başarı öncelikle futbolcuların sonrasında ise bu üç ismin olacaktır. Ama yönetimin değil…