Ünlü şovmen Okan Bayülgen Gezi Parkı olaylarını yorumladı. 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Merkezi’nde Online Medya Derneği tarafından düzenlenen Sosyal Medya konulu panele katılan Okan Bayülgen Gezi Parkı ile ilgili düşüncelerini açıkladı.

Eylemlere katılan eylemci sayısının havanın güneşli olması nedeniyle arttığını ifade eden Bayülgen, “Hava güzeldi. Gençlerin gidecekleri yeteri kadar spor salonu, müsabaka, eğlenceli filmler, konserler, buluşup yarattıkları sosyal etkinlik ve heyecan yoktu. İnsanlar sokakta heyecanı ve eğlenceyi keşfetti. Aynı şey soğuk havada olmazdı. Hatta twitter ’da Ankaralılar, İstanbulluları yağmurda gösteri yapamamakla suçladılar.” diye konuştu.

Türkiye ’deki en büyük kışkırtıcıların politikacılar olduğunu ifade eden Bayülgen, “Çünkü en büyük onların karı vardır. İkinci olarak medyanın kışkırtmadan karı mevcuttur. Çünkü medya ya iktidara yakın durarak, ya da muhalif durarak kar sağlıyor” dedi. 

'KAYGILIYIZ' İLANINI ELEŞTİRDİ

Okan Bayülgen, Gezi Parkı olayları sırasında kendisinin de imzaladığı 'Kaygılıyız' ilanını eleştirdi.

Okan Bayülgen, geçtiğimiz haftalarda bazı sanatçıların gazetelerde yayınlattığı "Kaygılıyız" ilanına bilmeden destek verdiğini söyledi. Online Medya Derneği'nin, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Merkezi'nde düzenlediği panelde konuşan Bayülgen, “Can Dündar aradı. Dedi ki böyle bir şey var. Yaşar kemal imzalıyor şu imzalıyor bu imzalıyor deyince, bu ustaları bana söyle ben kıvırtacak mıyım, tamam dedim. Metni bile gönder demedim. Sonra metni okudum. Şöyle bir metin: Kaygılıyız! Şöyle demek gibi bir şey. Bizden ne köy olur ne kasaba! Ben öyle demem. Öyle bir metin ki kimseye dokunmuyor. Sanki birileri arada bir toplanıp kaygılanıyorlar. Bir tür panik atakları varmış gibi" diye konuştu.

İKTİDAR MÜCADELESİ Mİ? BİR DAKİKA BABA!

Gezi Parkı eylemlerine ilk günler destek verdiğini ancak işin iktidar mücadelesine dönüştüğünü anlatan ünlü şovmen, “Senin demokrasi mücadelenin arkasındayım canı gönülden katılıyorum. Ama iktidar mücadelesi? Bir dakika baba! O başka bir konu. Mesele iktidar mücadelesi ise genç adam lütfen kendini sakla. Ben 12 Eylül öncesini yaşadım. Gençlerin genç insanların nasıl siyasi amaçlarla gidebilecekleri üniversiteler yerine örgütlenmek için başka üniversitelere gittiklerini, sağ kanattan ve sol kanattan insanların kendisini nasıl feda ettiklerini gördüm” şeklinde konuştu.

BANA DÖNEK DEDİLER

Eylemlerin rengi değişince iki günlüğüne tatile çıktığını bu yüzden eylemciler tarafından “dönek” ilan edildiğini söyleyen Okan Bayülgen, şöyle dedi:

"Twitter'da benim hakkımda dolaşan aforizmalara bakıyorum onaylayamayacağım bir sürü şey... Şu baskıyı hissettim. İki gece çocuğu denize sokmam için Antalya dolaylarında bilmediğim hanımın ayarladığı bir yere gittik. Twitter'dan da yazdım kirpi gördük diye. Vay dönek Gezi'yi bıraktın mı? Ben hiç Gezi'ye iki kere gittim. Bi kitap okumaya gittim, bir de ne oluyor diye bakmaya... Ben hiç sokakta olmadım. Eylemin içine girip video olarak paylaştım çünkü tepem attı o ara. Ama sonra oturduğum yer, ben Galata'da oturuyorum. Yemek yemeye gidiyorum, daha yemek yemeğe giderken gaz yedim. Koşarak aşağı doğru iniyorum, Okan eylemde alkış. Hanımla çıkıyoruz şuraya gidelim diyoruz pat yine gaz. Koşarak el ele iniyoruz, alkış karı koca eylemdeler... İnadına bunun üzerine gidiyorum.”

GAZ DEĞİL KURŞUNU YERSİN

Demokrasi mücadelesinin her zaman yapılacağını anlatan Bayülgen, “Sabah iş akşam direniş olmaz. Demokrasi mücadelesi 24 saat 365 gündür. İktidar mücadelesi ise sandıkta yapılır. Sen iktidar mücadelesi yapmak için sokağa çıkarsan adam sana gaz değil kurşun da sıkar. Çünkü sen rejim değişikliği yapmaya çalışıyorsun. O zaman kolluk güçleri hakikaten karşı kaşıya gelirsin. Plastik mermi değil gerçek mermi sıkar. İktidar mücadelesinin yolu politik mücadeledir. Var olan partileri istemiyorsun, o zaman başka yollar bul.” diye konuştu. (focushaber,medya tava)