OHAL kapsamında 3 ay süreyle faaliyetleri durdurularak kapılarına mühür vurulan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) basın açıklaması yaptı.

Taksim Tünel'de buluşarak İstanbul Barosu önünde açıklama yapan hukukçular, "Susmuyoruz, boyun eğmiyoruz" dedi.

ÖHD ve ÇHD imzalı "OHAL'inizi de mührünüzü de tanımıyoruz! Sokakları mühürleyemezsiniz" pankartının açıldığı açıklamada, "Faşizme karşı omuz omuza", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "ÖHD susmadı susmayacak", "ÇHD susmadı susmayacak", "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz", "Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz" sloganları atıldı.

'FİKİRLERİMİZİ MÜHÜRLEYEMEYECEKLER'

Taksim Tünel'de toplanan avukatlar adına konuşan ÖHD İstanbul Şubesi Eş Başkanı Sinan Zincir, dernekleri mühürlense dahi adliyelerde, barikatlarda, cezaevlerinde, fabrikalarda ve Kürt coğrafyasında mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.

Zincir, "Derneklerimize, dernek binalarımıza mühür vurabilirler ama fikrimizi mühürleyemeyecekler. Faşizm bizi kavgaya davet etti. Davetleri kabulümüzdür. Faşizme karşı kavgadayız, cenkteyiz" dedi.

Zincir şöyle devam etti:

"AKP faşizmi OHAL kararlarıyla gece yarısı derneklerimize baskınlar yaptı. Bu hukuksuzluğa karşı alanlarda, meydanlarda, adliyelerde mücadelemizi en güçlü şekilde devam ettireceğiz. Devrimci avukatlar mücadele geleneğini şehit devrimci avukatların, ezilen halkların, emekçilerin, işçi sınıfının ruhundan almaktadır. Faşizme, zulme, baskıya hiçbir zaman boyun eğmediğimiz gibi bugün de eğmeyeceğiz. Mücadelemizi kapalı kapılar ardında değil adliyelerde, cezaevlerinde, fabrikalarda, Kürt coğrafyasında halklarımızla birlikte yürütüyoruz.

LGBTİ'lerin kimlik mücadelesinde, işçi sınıfının sınıf mücadelesinde, kadınların var olma mücadelesinde, Kürtlerin ulus mücadelesinde birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Yaşasın direniş."

'OHAL'DE HUKUK ASKIYA ALINDI'

Zılgıtlar, sloganlar ve alkışlarla İstanbul Barosu'na yürüyen avukatlar, burada da basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı kapatılan kurumlar adına ÇHD İstanbul Şubesi'nden Meryem Asil yaptı. Asil, 15 Temmuz Darbe Girişiminin hükümet tarafından fırsata çevrildiğini söyleyerek, OHAL ve ardı ardına çıkarılan KHK’lerle hukukun askıya alındığını, temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığını belirtti.

FETÖ ile mücadele adı altında yürütülen cadı avının kısa sürede Kürt halkına, devrimci ve sosyalistlere ve tüm muhaliflere yöneldiğini söyleyen Asil, "4 aylık OHAL döneminde bugüne kadar yaklaşık 100 bin kişi gözaltına alınmış, 40 bin kişi tutuklanmış, aralarında KESK’e bağlı sendika üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 100 bin kamu görevlisi meslekten ihraç edilmiştir. AKP iktidarının ülkede faşizmi egemen kılmaya dönük baskıcı uygulamaları her geçen gün daha da artmış, son iki hafta içinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklanmış, Cumhuriyet Gazetesi basılarak aralarında avukat meslektaşlarımızın da bulunduğu yazar ve yöneticileri tutuklanmıştır" dedi.

11 Kasım 2016 günü akşam saatlerinde İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ve Valiliklerin kararları ile, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Mezopotamya Hukukçular Derneği'nin de aralarında bulunduğu 370 derneğin faaliyetlerinin OHAL Kanunu madde 11 uyarınca 3 ay süre ile durdurulduğunu kaydeden Asil, bu karara şaşırmadıklarını, beklediklerini dile getirdi.

"Ne Çağdaş Hukukçular Derneği ne Özgürlükçü Hukukçular Derneği ne de Mezopotamya Hukukçular Derneği, sizin izniniz veya icazetiniz ile kurulmamıştır; kapatılmasına da siz karar veremezsiniz" diyen Asil, faşizm karşısında kararlılıkla mücadele edeceklerini vurguladı.

'TÜRKİYE'DE HUKUK SİSTEMİ TÜMÜYLE ÇÖKMÜŞTÜR'

Derneklere vurulan mühürlerin kendileri için onur ve iftihar belgesi olduğunu söyleyen Asil konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizler, bu ülkede faşizme karşı, Kürt halkına yönelik inkar, imha ve asimilasyon politikalarına karşı mücadele ediyoruz. Bu politikaların uygulayıcılarının takdirini kazansaydık kendimizden şüphe ederdik. Bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isteriz ki, Türkiye'de zaten bir ayağı çukurda olan hukuk sistemi, OHAL ile birlikte tümüyle çökmüştür.

"OHAL'in ilan edildiği ilk günden bu yana yapılmış tüm yasalar, ilan edilen KHK'lar, yargı kararları gibi, derneklerimiz hakkında verilen faaliyet durdurma kararları da yok hükmündedir. Bizler, bu kararları tanımıyoruz. Derneklerimiz, açıktır, açık kalacak, her zaman halklarımızın, ezilenlerin, emekçilerin, devrimcilerin savunmanlığını yapmaya devam edeceğiz."

Son olarak Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi'nden Zarife Çamalan konuştu. İnisiyatif olarak avukatların mücadelesinde yanlarında olduklarını ifade eden Çamalan, "Özgürlük ve dayanışma mühürlenemez. AKP iktidarı en küçük muhalif sesi duymaya tahammül edemiyor. Bileşenlerimizin ve toplumsal muhalefetimizin, dost kurumlarımızın kapatılmasını kınıyoruz. Kapatılan dost derneklerle dayanışma içinde olacağız" dedi.

Açıklamanın ardından tutuklu avukat Deniz Sürgüt ve Cumhuriyet gazetesinin tutuklu avukatları Mustafa Kemal Güngör ile Bülent Utku'ya selam gönderen avukatlar, şu sıralarda İstanbul Adliye'sinde mahkemeye çıkarılan Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'la dayanışmak için Çağlayan'a gitti.

(Kaynak: Evrensel)