Erkek öğrencilerin taciz iddiaları üzerine gözaltına alınan, gece yarısı ifadesi tamamlanıp sabah tahliye edilen Haymana’daki lisenin müdürü, arkasında birçok soru bıraktı. Mahkemenin tahliye gerekçesi ise ‘Tutuklama ölçüsüz olurdu’. Haymana'da bir lisede erkek öğrencilere cinsel taciz iddialarıyla ilgili, şüpheli okul müdürü S.K.'nın sabaha karşı 03.00'te alınan ifadesinin ardından serbest kalmasının gerekçeleri hakimlik kararında yer aldı. Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, hakimlik kararında, 'Şüpheliye isnat edilen çocuğun nitelikle cinsel istismar suçunun kanunda öngörülen alt ve üst limiti gözönüne alındığında, tutuklama sebeplerinin varlığının kabulüne rağmen, aleyhine mevcut delilerin durumu nazara alındığında tutuklama kararının ölçülü olmayacağı' vurgulandı. Kararda, tutuklama ile elde edilecek yararın adli kontrol kararı ile de sağlanabileceğinin anlaşıldığı, bu nedenle, şüpheli hakkında yurtdışı yasağı ve 3 ay boyunca hafta içi her gün karakola giderek imza atması şeklindeki adli kontrol kararının uygulanılmasına hükmedildiği belirtildi. Haymana Sulh Ceza Hakimliği'nin bu kararının ardından, soruşturmaya ilişkin bazı sorular gündeme geldi. Soruşturmada yanıt bekleyen bazı sorular özetle şöyle: Okul müdürü S.K.'nın akrabası bir öğrenci, 29 Kasım 2016'da cinsel taciz iddialarıyla ilgili şikayette bulundu. Haymana Cumuhiryet Savcılığı, 20 Ocak'ta soruşturma başlattı. Taciz iddialarının basına yansıdığı 12 Şubat tarihine kadar neden bir ifade işlemi yapılmadı? Dosyada bir gizlilik kararı bulunmazken, soruşturma dosyasına neden gizlilik kararı konuldu? OHAL kapsamında 14 güne kadar gözaltı mümkün. Önemli iddialara ve mağdur ifadeleri tamamlanmasına rağmen, şüphelinin ifadesi, neden gözaltından sadece saatler sonra, sabaha karşı alındı? Bu suçu işleyen hakkında 8 — 15 yıl hapis cezası öngörülüyor. Suçun birden fazla işlenmesi durumunda ceza daha da artıyor. Bu kadar ağır hapis cezasına rağmen Haymana Sulh Ceza Hakimliği'nin 'tutuklama kararının ölçülü olmayacağı' gerekçesiyle, savcının tutuklama talebini reddetmesi, benzer davalarla uyumlu mu? İfadesinde saat 22.30'dan sonra hiçbir öğrencinin odasına gelmediğini söyleyen S.K.'nın, aynı ifade içinde NBA maçlarının özetlerini izlemek için bazen öğrencilerin odasına geldiğini belirtmesi çelişki değil mi? Müdürün serbest kalmasının ardından mağdurların ifadelerini geri çekmeleri ve üzerlerinde baskı kurulmasını önlemek için tedbir alındı mı? Müdürün, mağdurların, şikayetçinin, ilçedeki bazı kamu görevlilerinin arasındaki akrabalık ilişkileri soruşturmanın seyrinde etkili oluyor mu? Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Pansiyonları Yönetmeliği'ne göre yatılı okullarda sadece nöbetçi belleticilerin kalmasına izin verilirken, neden okul müdürüne bir oda verildi? Şüpheli S.K.'nın Edirne'de görev yaptığı dönemde de cinsel istismar suçlamasıyla bir disiplin soruşturması geçirdiği iddiaları var. Buna rağmen neden açığa alınmak yerine Haymana'ya yönetici olarak atandı?