Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), "2016 Tek Bakışta Eğitim" adlı raporunu açıkladı.

OECD üyesi olan Türkiye de incelemeye tabi tutulan ülkelerden biri. 35 OECD üyesi ülkedeki durumun incelendiği "2016 Tek Bakışta Eğitim" adlı rapor, üye ülkelerin bütçelerinden eğitime ayırdığı pay konusunda önemli veriler ortaya koyuyor.

Rapora göre, kamu ve özel sektör harcamaları birlikte ele alındığında OECD ülkeleri, GSYİH'lerinin ortalama yüzde 5,2'sini ilkokuldan yüksek öğretime kadar eğitim kurumlarına harcıyor.

Birçok ülkenin bütçeleri üzerindeki baskıyı hafifletmek için yüksek öğretimin maliyetini hane halkına kaydırdığı belirtilen raporda, yüksek öğretim harcamalarının yaklaşık yüzde 30'unun özel kaynaklardan geldiği belirtiliyor.

TÜRKİYE'NİN EĞİTİM HARCAMALARI DÜŞÜK

Rapora göre, kamu ve özel sektör harcamaları göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin ilkokuldan yüksek öğretime kadar eğitim kurumlarına yaptığı harcamalar diğer OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında daha düşük seviyede.

Türkiye'nin 2008-2013 arasında ilkokuldan yüksek öğretime kadar eğitim kurumlarına yaptığı harcamaları büyük ölçüde artırdığına dikkat çekilen raporda, buna rağmen harcamaların OECD ortalaması altında kaldığı vurgulanıyor.

Rapora göre 2008-2013 yılları arasında Türkiye'nin ilk, orta ve lise öğretimine yaptığı harcamalar yüzde 63 oranında artarken, yüksek öğretime yıllık kamu harcamaları ikiye katlandı.

Ancak harcamalardaki artışa rağmen Türkiye'de eğitim kurumlarına yapılan kamu harcamalarının GSYİH'ye oranı yüzde 4.6 ile, yüzde 4.8'lik OECD ortalamasının altında kaldı.

Kamu harcamaları ele alındığında, eğitime bütçeden en fazla pay ayıran ülkelerin ise Norveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda gibi ülkeler olduğu görülüyor.

CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE TÜRKİYE

Öte yandan rapora göre, eğitimde ve diğer alanlarda cinsiyet eşitsizliği devam ediyor.

OECD geneline bakıldığında, kadınlar bilim ve mühendislik gibi bir takım alanlarda yetersiz, eğitim ve sağlık gibi alanlarda ise aşırı düzeyde temsil ediliyor.

Türkiye özelinde ise kadınların mühendislik gibi alanlardaki üniversite eğitiminde OECD ortalamasının üzerinde, yüzde 27 oranında temsil edildiği görülüyor.

Bu alandaki OECD ortalaması ise yüzde 25. Bilim, matematik ve bilişim alanlarındaki kadın mezun oranı ise yüzde 50 ile, yüzde 39 olan OECD ortalamasının üzerinde.

Eğitim alanındaki bölümlerden mezun olan erkek öğrencilerin oranı yüzde 36 iken, sağlıkta ise bu oran yüzde 33. Her iki oran da OECD ortalamasının üzerinde seyrediyor.

Raporda Türkiye'de kadın istihdamının erkeklere kıyasla daha düşük olduğu belirtilirken, kadınlarla erkekler arasındaki ücret eşitsizliğinin de sürdüğü ifade ediliyor.

Kadınlarla erkekler arasındaki ücret eşitsizliği ortalaması OECD genelinde yüzde 8 iken, Türkiye'de bu oran yüzde 18'e çıkıyor.

Raporda ayıca, göçmenlerin eğitimdeki yeri, erken çocukluk eğitimi kayıtları, öğrencilerin bir yüksek öğrenim programını tamamlaması gibi veriler de inceleniyor.

Mesleki eğitimin istihdam piyasasındaki başarı için çok önemli olduğu belirtilen raporda, OECD ülkeleri arasında 25-64 yaş grubu arasında mesleki eğitim almış olanların işsizliğinin en düşük seviyede olduğu belirtiliyor.

(Kaynak: Deutsche Welle)