ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan 18 öğrenci ve 1 akademisyen hakkında beraat kararı verildi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) 10 Mayıs 2019’da düzenlenen 9’uncu Onur Yürüyüşü’ne katıldıkları gerekçesiyle 18 öğrenci ve 1 akademisyenin “kanuna aykırı gösteri yürüyüşü düzenleyerek ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta direnme” gerekçesiyle yargılandığı davanın karar duruşması, Ankara 39’uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. ODTÜ’de 2011'den bu yana düzenlenen Onur Yürüyüşü, 2019 yılında polis saldırısıyla engellenmiş; LGBTİ+ etkinliklere yönelik herhangi bir yasak olmamasına rağmen ODTÜ Rektörlüğü'nün davetiyle kolluk kuvvetleri kampüse girmişti.

Duruşmaya Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu, Hollanda, Danimarka, Belçika, İsviçre, Amerika, Almanya, Norveç, Fransa, Belçika elçiliklerinden ve Uluslararası Af Örgütü temsilcileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Murat Çepni, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’ın yanı sıra LGBTİ+ dernekleri katıldı.

POLİSLER SALONDAN ÇIKARILDI

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada avukat Öykü Didem Aydın söz aldı. Aydın, “Salonda varsa sivil polislerin kimlik tespitinin yapılması, yoksa resmi polis memurlarının çıkarılmasını talep ediyorum” dedi. Mahkeme başkanı talebi kabul ederek, resmi polislerin dışarı çıkmalarını istedi. Salondaki sivil polislerin çıkmadığını ifade eden Aydın, talebini yineledi. Ardından esasa ilişkin savunma yapan Aydın, “2 yıl oldu. Umut ediyoruz temel hak ve hürriyetler kapsamındaki bir onur yürüyüşünden dolayı zaten temel hak ihlali olan yargılamalarının bir başka temel hak ihlaline yol açmadan beraatla sonuçlanır” dedi. 

Avukat Mert Ekinci, Anayasa’ya göre toplantı ve gösteri yürüyüşü için izin alma zorunluluğunun olmadığına dikkat çekerek, "Dolayısıyla ODTÜ Rektörlüğü’nün bu toplantıya izin verilmediği yönündeki kararı zaten hukuka aykırıdır. Bu denklemde değerlendirdiğimizde olayın başlangıcı bir özgürlüğün gasp edilmesine karşı ortaya çıkmıştır. İddianame polis fezlekeye göre belirlendi. Fezlekede Ankara Valiliği tarafından bir yasaklama kararının olduğu söylendi. Ama bu karar idare mahkemesi tarafından hukuka aykırı denilerek ortadan kaldırıldı. Bu kararın hukuka aykırı olduğu tescillenmiş durumda. Bu karara rağmen gerçekleştirilen her türlü müdahale açık olarak hukuka aykırıdır. Öğrencilerin gösteri ve toplantı hakkı engelleniyor. Burada iddianameyi tersine çevirmek durumundayız” diye aktardı. 

Ekinci, beraat kararının verilmesi talebinde bulundu.

‘KOLLUK DÜŞMANLIĞINA ALET EDİYOR’

Söz alan avukat Erkan Çiftçi de, dosyanın hukuki bir dosya olmadığını kolluğun yargıyı kendi düşmanlığına alet ettiğini söyledi. 

Yargılanan öğrencilerden Melike İrem Balkan, esasa ilişkin söz alarak, “Polisin anonsu tamamlandıktan 22 saniye sonra gözaltına alındım. Kolluk anonsundan sonra 2 dk içinde 4 kişi gözaltına alındı. Uyarıdan 1 dk içinde biber gazı kullanılmaya başlanıyor takdir edersiniz ki bu makul bir süre değil. Polis videoları eksik, bizim bu delilere ulaşmamız engelleniyor. Bu politik bir dava ve biz hala nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz. Burada yargılananların hepsi kampüste barışı sağlamak isteyen insanlar. Biz hakkımızı savunduğumuz için burada hukuksuzca yargılanıyoruz” diye belirtti. 

BERAAT KARARI

Ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme Dilara Sunal hakkında hakaretten ceza 8 bin TL adli para cezasının verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, tüm sanıkların beraatine karar verdi.