İşçiler asgari ücretin insanca yaşanabilir bir düzeye çekilmesini isterken, öğrenciler de en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadıklarına dikkat çekti ve karşılaştıkları baskıların son bulmasını talep etti.

Evrensel'in haberine göre Tezkoop-iş, Eğitim Sen, ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği, ODTÜ Mezunlar Derneği ve ODTÜ öğrencilerinin oluşturduğu ODTÜ Bileşenleri, Fizik Bölümü'nün önünde 1 Mayıs'ı kutladı.

"İnsanca yaşayacağımız bir dünyayı emek ve bilimle kuracağız" pankartı ile C heykeline yapılan yürüyüşe, öğrenciler fakülte ve bölümlerinde yaptıkları pankartlarla katıldı. "Birleşe birleşe kazanacağız", "İşçi gençlik el ele mücadeleye", "Yaşasın 1 Mayıs" sloganlarıyla yürüyen ODTÜ bileşenleri, Fizik Bölümü çimlerinde açıklama yaptı.

'ASGARİ ÜCRET 6 AYDA BİR BELİRLENSİN'

İlk olarak sözü alan Tez Koop-İş Sendikası adına yapılan açıklamada, tüm işçilerin tarihte görülmemiş bir boyutta borçlanma ve enflasyonla ezildiği vurgulandı. Kadroya geçirilen işçilere emeklilik dayatmasının kaldırılması talep edilen açıklamada, asgari ücretin 6 ayda bir tespit edilmesi gerektiğinin altı çizildi. Asgari ücretin yaşanabilir bir düzeye çekilmesi istenilen açıklamada, güvenli bir iş ve güvenceli gelecek talebi yineledi.

'KORKU REJİMİ DAHA ÇOK SALDIRIYOR'

ODTÜ öğrencileri tarafından yapılan açıklamada, başta Ukrayna olmak üzere savaşlar ve devletlerin silahlanma yarışına tepki gösterildi. Türkiye’nin derin bir ekonomik kriz içinde debelendiği belirtilen açıklamada, öğrencilerin ekonomik krizde yoksullaşırken, patronlar ve iktidarların zenginliklerine zenginlik katmaya devam ettiğine dikkat çekildi.

Burs zamlarının enflasyonun karşısında anında eridiği ve öğrencilerin sosyokültürel aktiviteler bir yana en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı anlatılan açıklamada şöyle denildi:

“Çoğumuz öğrencilik hayatında çalışmak zorunda kalırken bir de çalışma koşullarının imkânsızlıklarına, türlü tacizlere ve psikolojik şiddete maruz kalıyoruz. Kampüs içerisinde yiyecek ucuz bir yemek bulmakta zorlanıyor, yemekhanenin yetersiz, hijyenik olmayan, niteliksiz koşullarına mahkûm ediliyoruz. Pandeminin başından beri yeterince önlem alınmayan yurtlarda, sağlıksız koşullarda yaşarken bazı arkadaşlarımız da yurt yetersizliğinden dolayı fahiş fiyatlardaki kiralarla baş etmek zorunda bırakılıyorlar. Ulaşıma yapılan zamlarla derslerimize gelirken bile ekonomik kaygılarla boğuşuyoruz. Kısacası yemek yiyemiyor, barınamıyor, ulaşamıyoruz! Bütün bu zorluklar karşısında iktidar ve rektörlük, her türlü eylemliliğimize, çıkardığımız sese, bir araya gelmemize, arttırdığı baskı ve korku rejimiyle her geçen gün daha da çok saldırıyor. Bu şartlar altında sadece bugünün değil karanlık bir geleceğin de yükü omuzlarımıza biniyor. Sorunlarımıza karşı bir araya geldiğimizde birlikteliğimiz, kampüs içerisinde iktidarın kuklası olan atanmış rektörlük tarafından engelleniyor. Öğrenciler olarak talep mücadelemiz sonucunda gözaltına alınıyor, yurttan atılmalarla ve soruşturmalarla tehdit ediliyoruz. Biz, işçi sınıfı ve öğrenciler olarak bütün bu baskılara boyun eğmiyor, bileşeni olduğumuz üniversitelerin karar alma mekanizmalarının içerisinde yer almak istiyoruz. Bu yolda özgür, özerk ve demokratik üniversite mücadelemizi sürdürüyoruz.”

Bileşenlerin konuşmaları bittikten sonra Eşli Danslar Topluluğu 1 Mayıs için bir dans gösterisi gerçekleştirdi.