Yılmaz Kilim / Yeşil Gazete

Akkuyu Nükleer Santral alanında inşaat yapılıp yapılmadığına dair Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün 29 Ağustos tarihli soru önergesine Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu 30 Ekim tarihinde yanıt verdi.

Geçtiğimiz günlerde özel izinle sahaya giren ve inşaat faaliyetine şahit olan Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın gördükleri bu defa resmi kurumlarca da doğrulanmış oldu.

Soru önergesinde “ÇED Olumlu” kararı olmadığı halde proje alanında yapılan inşaat çalışmalarının yasal dayanağı soruldu.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise soruları “Akkuyu Nükleer Güç Santrali sahasında inşaat işlemine başlanmamıştır. Kesin izin ile ilgili belgeler (ÇED dahil) alınmadan da herhangi bir inşaat işlemine başlanmasına müsaade edilmeyecektir.” dedikten sonra santral sahasında madencilik faaliyeti ile ilgili ÇED kararı bulunduğunu ve “Bakanlığımca verilen izinler maden işletme ruhsatı ve ÇED kararına dayanmaktadır.” diye yanıtladı.

NÜKLEER SANTRAL ALANINDA NEDEN MADENCİLİK YAPILIYOR?

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yazılı soru önergesine verilen yanıtlar başka soruları akla getirdi. Bilindiği gibi Akkuyu Nükleer Güç Santrali sahası Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti arasında yapılan anlaşma gereğince nükleer santral yapılmak üzere şirkete tahsis edilmişti. Sözleşme hükümleri sahanın başka amaçlarla kullanımına olanak tanımıyor. Önergeye verilen yanıttan anlıyoruz ki Akkuyu NGS A.Ş.’ye santral kurmak için tahsis edilen alanda şu anda madencilik yapıyor. Belki de ileride nükleer santralden tamamen vazgeçerek, bir turizm işletmesi kurmak ister.

Fakat görülüyor ki işin aslı öyle değil.

Madencilik faaliyeti için seçilen, ruhsat, izin ve hatta ÇED gerekli değildir kararı alınan alan tam da reaktörlerin inşa edileceği noktada. Hala nükleer santral yapılmaktan vazgeçilmemişse “taş ocağı” görünümü altında aslında temel kazısı yapılıp arazi tesviye ediliyor.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da ÇED gerekli değildir kararı veren kurumun başında olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da inşaat mühendisi olduğu halde bunu hala madencilik faaliyeti olarak görebiliyorlar.
Nükleer reaktör yapılacak yere maden işletme ruhsatı verilerek temel kazısını kamufle etmeye mi çalışıyor yoksa başka hiçbir yerde bulunmayan çok değerli bir madene mi rastladılar? Ya da kendini pek uyanık sanan bazı kişiler bizi de aptal yerine mi koyuyor?