EMEK Partisi Susuz İlçe Başkanı Mehmet Zengül, Kars’ta, Türkiye’de ve dünyada kutlanan Newroz bayramına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kars’ta Kürtlerin, Azerilerin, Terekemelerin kutladığı Newroz Bayramı’nın her etnitise tarafından farklı telaffuz edildiğini ve kutlandığını ifade eden Zengül, “Geleneksel olarak kutlanır. Kars’ta Azeriler “bayram gibi bayram” olarak coşkuyla kutlarken diğer halklarda kutlar ama, Azerilerin Nevruzu gibi olmazdı. Çocukluğumda aklımda kalan Noyruzda (Terekemeler böyle adlandırır.) toprak damlı evlerin, ahırların üstünde, tepelerde akşamları ateşler yakılırdı. Baharın gelişi, doğanın uyanışı kutlanırdı. Noyruz bayramının bir sahibi vardı dediğim gibi ama Azerilerin Nevruzu kadar coşkulu olanı hatırlamam” dedi.

Newroz’un her dilde “Yeni Gün” anlamına geldiğini anımsatan Zengül, “Bu bayramı herkes kendi dilince adlandırır kuşkusuz. Söyleyişi de birbirine yakındır. Nevruz, Novruz, Noruz, Newroz, Navruz, Nowruz, Naurız, Nooruz, Navrez, Noyruz. Her dilde “Yeni Gün” anlamına gelir. Her dilde kutlu olsun. İster şenliklerle kutlansın, ister tatil günü olsun, isterse Kürtlerin Demirci Kawa efsanesine dayansın, ister Ergenekon efsanesine, bu özel gün her halkta bayram olarak kutlanır. Kutlu olsun” ifadelerini kullandı.

EMEK Partisi Susuz İlçe Başkanı Mehmet Zengül’ün, Kars Ani Haber'de yayımlanan  “21 Mart bayramı kutlu olsun” başlıklı yazısı şöyle:

Dünya çapında çeşitli halklar tarafından Afganistan’dan Arnavutluk’a, Orta Asya’dan Irak’a 21 Martta kutlanan bir bayramdır Nevruz.

Geleneksel olarak kutlanır. Kars’ta Azeriler “bayram gibi bayram” olarak coşkuyla kutlarken diğer halklarda kutlar ama, Azerilerin Nevruzu gibi olmazdı. Çocukluğumda aklımda kalan Noyruzda (Terekemeler böyle adlandırır.) toprak damlı evlerin, ahırların üstünde, tepelerde akşamları ateşler yakılırdı.

Baharın gelişi, doğanın uyanışı kutlanırdı. Noyruz bayramının bir sahibi vardı dediğim gibi ama Azerilerin Nevruzu kadar coşkulu olanı hatırlamam.

Bugün islamiyetle ilişiği olmamasına rağmen, bir islam devleti olan  İran’da Nevruz haftalara yayılan şenliklerle kutlanır, tatil olan günler İranlılar için ayrı bir anlam taşır. Keza Azerbaycan’ın en önemli bayramıdır Nevruz.

2010 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, yaklaşık 3000 yıldan beri kutlanan Pers kökenli bu günü Dünya Nevruz Bayramı olarak ilan etmiş ve Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi’ne dahil etmiştir.

İster Göktürklerin Ergenekon’dan çıkış günü olarak kutlansın, ister İran ve Kürt mitolojisine dayanılarak kutlansın bugün bir bayram ve şenlik günüdür. Meraklısı Nevruzun hangi halklar tarafından hangi görsellikte kutlandığını, sahiplenildiğini çok kolay öğrenebilir. Hepsi topu bir tık uzağımızda dünyanın bilgisi mevcut.

Bu bayramı herkes kendi dilince adlandırır kuşkusuz. Söyleyişi de birbirine yakındır. Nevruz, Novruz, Noruz, Newroz, Navruz, Nowruz, Naurız, Nooruz, Navrez, Noyruz. Her dilde “Yeni Gün”anlamına gelir. Her dilde kutlu olsun.

İster şenliklerle kutlansın, ister tatil günü olsun, isterse Kürtlerin Demirci Kawa efsanesine dayansın, ister Ergenekon efsanesine, bu özel gün her halkta bayram olarak kutlanır. Kutlu olsun.

Ülkemizde bu günü kitlesel olarak sokak ve alanlarda coşkuyla Kürtler kutlar. Kürtler bugüne kendi diliyle Newroz der, ama sırf bu sözcük yüzünden kutlanmasına izin verilmez. Olmaz çünkü “w” harfi yasaklı. Tv kanalları bu harfinde içinde olduğu adı kullanır ama, kanal ismindeki “w” İngilizcedir ve mesele yoktur. Newroz’daki “w” ise Kürtçedir ki; bu memlekette “Kürtçe ıslık çalmak yasaktır” Eğer ıslık çalınacaksa Kürtçe olmayacak, diğer dillerde ıslık çalmanın mahsuru yoktur. Her dilde ıslık çalınabilir. Biri hariç. Rahmetli Musa Anter’in kulakları çınlıyor mudur acaba?

Bahar geliyor her yan çiçeklerle donanacak. Yüz çiçek açsın bin fikir yarışsın demek ne kadar zor. Doğada yüz değil belki binlerce çiçek açıyor, bu çiçekleri biçsenizde, ezsenizde baharın gelişi engellenemiyor. Ama, değil bin fikrin iki fikrin yarışmasına dahi müsaade edilmiyor.

Yasak, kural, kaide, sınır koymazsak kıyamet mi kopar acaba. Hatırlanacaktır. Doksanlı yıllarda birçok ilde, ilçede “Newroz” kutlamaları yasaklanır ama yasağa rağmen kutlanırdı, insanların yaşamı pahasına.

Yasak olmayınca bir kişinin ayağı bile taşa değmezdi. Ne güzel, ne güzel. Kimsenin ayağı taşa değmesin. Herkes kendi dilince ıslık çalsın. İsteyen meydanlarda ateşler yakıp üstünden atlasın halaylar çeksin, isteyen salonlarda demir dövsün yumurta tokuştursunlar. Bu bayram adı ne olursa olsun protokol bayramı değildir halkın daha doğrusu halkların bayramıdır. Nevruz kutlu olsun, Newroz piroz be. Navrezim mübarek. Noktayı Tatarların Navrez dediği bu bayramı kutlama ritüeli ve türküsü ile koyalım.

Kırım Tatarları bu bayrama Navrez derlermiş. Tatarlar sabahları erkenden kalkar. Ağaçtan bir dal keser, bu dala çiğdem, kardelen gibi doğada erken açan çiçekleri asarlar. Çocuklar bu dalı alıp kapı kapı gezer, kapılarda Navrez türküsünü söylerler ev sahipleri de çocuklara yumurta,şeker gibi yiyecekler verirler. Çocuklar da sepet sepet hediyeleri kendi aralarında hakça pay ederlermiş. Ne güzel.

Keldı baar nur saçıp,

Navrez kokuy mor açıp,

Eşerdi çöller, dağlar,

Azan navrezim mubarek.

Navrez keldı, korunuz,

Navrez akkın beriniz.

Cennet olsun cerınız,

Azan navrezım mubarek.

Keldı baar, turunız,

Bu navreze bakınız.

Koterilsin başınız,

Azan navrezım mubarek.

Uyun artı bagça,

Aktar-toktar bokça.

Balalarga beş (yımırta) akça,

Azan navrezım mubarek.

Çıktı çolge batır Ali,

Zilfi kara dülüdüli.

Ol tanrının arslanı,

Azan navrezım mubarek.