Ağırnaslı'nın ailesinin de katıldığı yürüyüşe, HDP İl ve ilçe örgütü üye ve yöneticilerinin yanı sıra SDP, SODAP, EMEP, SYKP, Proleter Devrimci Duruş, Kaldıraç, Aka- Der ve Çerkes Solu gibi kurumlar da destek verdi.
Ağırnaslı'nın fotoğrafının olduğu dev pankartın açıldığı yürüyüşte, devrimci önder İbrahim Kaypakkaya, ölüm orucunda yaşamını yitiren Ayçe İdil Erkmen, Serekaniye'de yaşamını yitiren MLKP savaşçısı Serkan Tosun'un fotoğraflarının olduğu dövizler ile YPG bayrakları ve kızıl bayraklar taşındı.
Sık sık Rojava marşının okunduğu yürüyüş boyunca, "Bıji berxwedana YPG-YPJ", "Her yürek devrimci bir hücredir, hayal gücü iktidara", "Bıji berxwedana Rojava", "Bıji berxwedana Kobanê" sloganları atıldı.
İskele Meydanı'nda sonlandırılan yürüyüşün ardından demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından konuşan Ağırnaslı'nın babası Hikmet Acun, oğlunun Kobani'ye devrimci, komünist olmanın kaçınılmaz bir sonucu olarak gittiğini söyleyerek, "Devrimlerden vazgeçildiği bir çağda, o korkunun politik çizgiye dönüştürüldüğü bir çağda devrimcilik nasıl olunur? Orada bir var oluş savaşı verilirken, orada bir halk kendi varlığını direnerek üretmeye çalışırken biz neredeyiz. Kobanê'ye sıkılan kurşun Türkiye solunun neresinden geçer? Enternasyonal görevler nedir? Nejat'ın sorduğu soru bu" ifadelerini kullandı.
Acun'un ardından söz verilen Ağırnaslı'nın annesi Nuran Ağırnaslı ise, çok fazla konuşamayacağını belirterek, Grup Yorum tarafından da seslendirilen, "Oğula Ağıt" türküsünden bir bölümü okurken, ağıt okunduğu sırada alanda bulunanlar da duygusal anlar yaşadı.
Ortadoğu halklarının, emek düşmanlarının Rojava'da yükselen devrimden korkar hale geldiğini belirten DBP İl Eş Başkanı Emrullah Bingül, "Kobanê'de direnen halkların gözü kulağı İstanbul'dadır. İstanbul'dan gönderilecek enternasyonalist destek her şeyden önemlidir. Toptan, tanktan daha büyüktür" dedi.
Konuşmasına Ağırnaslı ve beraberinde yaşamını yitiren YPG'lileri anarak başlayan ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy ise, "Suphi Nejat Ortadoğu sorununun yalnızca Ortadoğu'nun değil, Türkiye'nin de sorunu olduğunu kavradı, gördü ve havar çağrısına uyarak Kobanê'ye gitti" diye konuştu. "Paramaz yalnızca saflarında savaştığı partinin değil, tüm Kürdistan'ın şehididir. Yaşamaya, yaşatılmaya devam edecek" diyen Ulusoy, Kobanê direnişini sahiplenme ve savunma çağrısı yaptığı konuşmasını bir Ermeni deyişi olan, "İşitilmeyen ölüm ölümdür, işitilen ölüm ise ölümsüzlük" sözleriyle bitirdi.
Ağırnaslı'nın Kobani'ye giderken bıraktığı mektubun da okunduğu anma, MLKP tutukluları ile Ağırnaslı'nın arkadaşlarının mesajlarının okunmasının ardından sona erdi. (Evrensel)
