Terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla tutuklandıktan 121 gün sonra tahliye edilen dilbilimci Necmiye Alpay, işlemedikleri suçlardan yargılandıklarını belirterek, “Bırakın devleti bölmeyi, biz tam tersini yapmaya çalışan insanlarız” dedi. 

Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’a konuşan Alpay, haksızlığa uğramış hallerinin son bulduğunu vurguladı: “Şimdi Ahmet Şık gözaltında… Sevinmenize izin yok. Gazetecilere, yazarlara toplumsal alanda hayat hakkı tanımayan bir politika var. Devletin ve örgütün dışında kalan bir alan var. O alanda barışı isteyen insanlara hayat hakkı tanınmıyor. Dün yaşadıklarım ve bugün devam eden her şey çok sarsıcı.”

"HER ŞET SABAHATTİN ALİ İLE BAŞLADI"

Konjonktür icabı işlemedikleri suçlardan yargılandıklarını kaydeden dilbilimci Alpay şöyle devam etti: “Bırakın devleti bölmeyi, biz tam tersini yapmaya çalışan insanlarız. Tutuklanmamız hukuki bir mantık içerisinde değildi. Siyaseten olup bitti. Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorsunuz, muhalif bir kimliğiniz de varsa devletin size her şeyi yapabileceğini düşünüyorsunuz. Hatta, hayatta bırakırsa şanslısınız. Her şey Sabahattin Ali ile başladı. Her tür belayı yaşadı muhalifler. Bir taraftan da ülkenin bir kesimine çok güveniyordum. O kadar da muz cumhuriyeti değil burası diyorsunuz. Bunca hukuk görmüş, okumuş insanlar var.”

"İNTERNET BAĞIMLISIYIM"

Alpay, tutuklu bulunduğu 121 günde sokakta özgürce yürümeyi, denizi, sinemaya, sergiye gitmeyi, insani olan her şeyi özlediğini söyledi: “Ben bir internet ve bilgisayar bağımlısıyım. Cezaevinde bunu daha iyi anladım. Yarım kalan çalışmalarım büyük ölçüde bilgisayarda yapılabilecek şeylerdi. Kitap çalışmalarımın dosyaları bilgisayardaydı. Cezaevinde bilgisayar kullanabilmek için Adalet Bakanlığı’ndan özel izin almak gerekiyor. İzin almak çok zor.”
‘Muhalif eşittir terörist oldu’

Yarım kalan bir kitabı olduğunu, cezaevinde yaşadıklarını günlük gibi yazabileceğini belirten Alpay sözlerini şöyle tamamladı: “Herkesin kendisiyle hesaplaşması lazım. Şu an, iktidara göre, nüfusun çok büyük bir kısmı ‘terör ve terörist sempazitanı.’ Muhalif kavramı eşittir ‘terörist.’ Cumhuriyet’in başına gelenler yaşanan haksızlıkların dik âlâsı. Her zaman Cumhuriyet’in yanındayım. Bütün arkadaşları kutluyorum. Özellikle Kadri Gürsel’e selam söylemek istiyorum. O bizimle hukuken aynı konumda.”

Ne olmuştu?

Özgür Gündem gazetesi, İstanbul 8’inci Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla ‘terör örgütü propagandası yaptığı’ gerekçesiyle geçici olarak kapatılmıştı.
‘Örgüt propagandası’, ‘örgüt üyeliği’ ve ‘halkı kışkırtmak’ suçlamaları yöneltilen Erdoğan, ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Alpay, ‘öngörülen cezanın miktarı, gazetedeki yayınlar ve yazılar, gazete içerisindeki konumu ve serbest kalması halinde kaçacağı’ gerekçeleriyle ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak’ suçlarından tutuklanmıştı.

Son olarak Erdoğan ve Alpay dahil dokuz isme ağırlaştırılmış müebbet istenmişti.

‘Terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla kapatılan Özgür Gündem gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik başlatılan soruşturmada haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen dilbilimci yazar Necmiye Alpay ve yazar Aslı Erdoğan ‘yurt dışı yasağıyla’ tahliye edilmişti.