Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ankara'da Pakistan'a ihraç edilen 4 adet MİLGEM Korvet Gemi Projesi'nin "Savaş Sistemleri Alt Yüklenicilik Sözleşmesi" imza töreninde, NATO ile ilişkilere değindi.

NATO üyesi bir ülke olarak önceliklerinin müttefiklerle birlikte hareket ederek "terör tehdidini" ortadan kaldırmak yönünde olduğunu savunan Akar, "Bu amaçla uzun görüşmeler gerçekleştirdik, ortak birtakım çalışmalar yaptık. Ancak birçok konuda anlaşma sağlanmasına rağmen nihai noktada mutabakat sağlanamadı ve maalesef Türkiye olarak terörle mücadelede yalnız bırakıldık" diye konuştu.

NATO Liderler Zirvesi'nde Türkiye'nin görüşlerini ortaya koyduğunu belirten Akar, şöyle devam etti:

"Son günlerde NATO'nun varlığı ve Türkiye'nin üyeliğine dair temeli olmayan birtakım görüşler ortaya atılıyor.  Kimi çevreler, ulusal güvenliğimiz için attığımız adımları NATO ittifakını hiçe saydığımızın kanıtı olarak gösterme çabasında. Tabii ki bu iddialar, mantık dışı ve konuya ilişkin gerçeklerin saptırılmasından başka bir şey değil.

Türkiye, bir üye ülkenin yapabileceği en anlamlı, etkin biçimde NATO'ya karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürüyor. İttifakın en eski üyelerinden biri olan Türkiye, NATO içinde en büyük ikinci silahlı kuvvetlere sahip olup GSYH’nın yaklaşık yüzde 1,9'unu NATO'ya, savunmaya ayırarak ittifaka en fazla katkı sunan ülkelerden biri olma özelliğini sürdürmektedir.

Yine Kore Savaşı'ndan Balkanlar'a, Somali'den Afganistan'a kadar askerlerimiz dünyanın her yerinde NATO görevlerinde, harekatlarında ve tatbikatlarında yer aldı, insani misyonlarda kilit rol oynadı. Bu anlamda Türkiye, NATO içinde tüm yükümlülüklerine bağlıdır.

Hem mali katkılarımızla hem de kahraman askerlerimizin çabalarıyla bu yükümlülüğümüzün arkasında durmaktayız. Soğuk Savaş döneminde onlarca yıl ittifakın cephe hattında yer alan Türkiye, şimdi de sınırlarımızdaki terör örgütleri ile Avrupa arasında son duvar konumundadır. Bu, asla unutulmamalıdır.

'F-35'LER OLMUYORSA ALTERNATİFLERİ DEĞERLENDİRİRİZ'

Geçmişte parasını ödediğimiz halde İHA'ların bakımını dahi yapmadılar. Biz de çalıştık kendi İHA'larımızı ürettik, hatta ihraç eder duruma geldik. Patriot istedik vermediler, S-400'ü değerlendirdik. Ancak bununla da yetinmiyoruz, kendi hava savunma sistemlerimizi geliştiriyoruz.

Siper, Atmaca ve Göktuğ serisi radar ve füze sistemi projelerimiz devam ediyor. Hisar füze sistemi ise gelecek yıl inşallah hizmete girecek. Samimiyetle söylüyorum ki biz F-35'leri almak istiyoruz ancak olmuyorsa alternatifi de değerlendiririz. Fakat nihai hedefimiz, kendi muharip uçağımızı yapmak ve inşallah bunu da yapacağız."