2003 yılına kadar 200 bine yakın Hıristiyan'ın yaşadığı Musul'da artık tek bir Hıristiyan'ın bile yaşamadığı açıklandı. IŞİD'in saldırıları ve ölüm tehditlerinden kaçan Hıristiyanlar, Şabak ve Ezidî Kürtlerinin çoğu Federe Kürdistan'a sığınırken, Hıristiyan dünyasının gözlemcileri Musul'daki trajediyi 1915'teki Ermeni jenosidine benzetiyor.

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)’in geçtiğimiz Haziran ayında Musul’u ele geçirmesiyle bölge büyük bir "etnik temizlikle" karşı karşıya. Binlerce yıldır Musul ve civarında yaşayan Asuri-Süryani, Keldani, Ermeni, Şabak ve Ezidî Kürtleri IŞİD'in tehditleri yüzünden evlerini terk etti.

Geçtiğimiz hafta IŞİD'in bölgenin en eski kiliselerinde biri olan 1800 yıllık bir Süryani-Katolik kilisesini ateşe vermesiyle Hıristiyanlara yönelik saldırıların dozajı artarken, IŞİD Cumartesi günü kentte bildiriler dağıtarak Musul'u terk etmeyen Hıristiyanlar ile diğer dini grupları ölümle tehdit etmişti.

TÜRKİYE, KATAR VE SUUDİ ARABİSTAN SESSİZ!

Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus geçtiğimiz Pazar günkü dini ayininde IŞİD'in saldırıları yüzünden can güvenliği tehdit altında olan Hıristiyanlar için endişe duyduğunu belirterek Iraklı Hıristiyanlar için dua etti. Başta Türkiye olmak üzere Katar ve Suudi Arabistan'ın Musul'daki trajediye sessiz kalmaları Hıristiyan çevreleri tarafından eleştirilirken, son üç gün içinde Musul'dan büyük bir kaçış yaşanıyor.

Bağdat'taki Süryani Patrik Patriarch Sako Musul'da artık tek bir Hıristiyan'ın bile yaşamadığını dünyaya duyururken, IŞİD'in Hıristiyan avına çıktığına dikkat çekti. Kaçıştan birkaç gün önce Hıristiyanların evlerinin 'N' yani "Nazara" (Hıristiyan) harfiyle işaretlendiğini belirten Süryani patrik, başta İslam alemi olmak üzere uluslararası camianın harekete geçmesini istedi.

"1915'TEKİ JENOSİD TEKRARLANIYOR"

Dünyada baskı gören Hıristiyanların hakları konusunda çalışmalar yapan İnsan Hakları için Uluslararası Toplum'un Sözcüsü Martin Lessenthin ise Musul'daki trajediyi 1915'teki Ermeni jenosidine benzetti. 100 yıldır Hıristiyanların böyle bir trajediyle karşı karşıya gelmediğini hatırlatan Lessenthin, kaçan Hıristiyanları koruma altına alan Kürtlere ve Ürdün'e minnettar olduklarını söyledi.

Saddam rejimi döneminde Hıristiyanların daha güvende olduğunu savunan Lessenthin "Özellikle Kürt bölgesinde Hıristiyanlar için çadır kentler kurulmasaydı trajedi çok daha büyük olurdu" diye konuştu. Bağdat'taki Hıristiyan parlamenter Jonadam Kanna ise IŞİD'in saldırılarını "etnik temizlik" olarak yorumlarken, Hıristiyan insan hakları örgütleri bölgede en fazla Hıristiyan'ın yaşadığı ülke olan Lübnan'da da benzer saldırıların başlamasından endişe duyuyorlar.

HRW: EN AZ 200 TÜRKMEN, ŞABAK VE EZİDİ KAÇIRILDI

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 19 Temmuz günü yayınladığı bir raporda, IŞİD'in Musul ve çevresinde,  dini ve etnik azınlık mensuplarını öldürdüğü, alıkoyduğu ve tehdit ettiğini kaydetti. HRW'ye göre Sünni grup IŞİD'in Musul'u ele geçirdiği 10 Haziran'dan bu yana en az 200 Türkmen, Şabak ve Ezidi alıkonuldu ve bunlardan en az 11'i öldürüldü.

"Türkmen ve Şabakların neredeyse tümü (obinlerce aile) Musul çevresindeki köylerinden kaçmak zorunda kaldı" diyen HRW, IŞİD üyelerinin insanları kaçırdığını, evleri ve dini mekanları yağmaladığını belirtti. HRW Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdiresi Sarah Leah Whitson, "IŞİD Musul ve çevresinde yürüttüğü bu acımasız kampanyasına derhal son vermeli" dedi. Whitson, "IŞİD'in denetimindeki bölgede sadece bir Türkmen, bir Şabak, bir Ezidi veya bir Hıristiyan olmak, bir iş, özgürlük veya yaşamını kaybetmek anlamına gelebiliyor" diye ekledi.

1.5 MİLYONDAN 300 BİN KALDI!

2003 yılında ABD öncülüğündeki Irak savaşının başlamasından önce Irak'ta 1,5 milyona yakın Hıristiyan yaşıyordu. Bunlardan 200 bine yakın Musul'daydı. Şu anda bütün Irak'ta 300 bine yakın Hıristiyan'ın kaldığı tahmin ediliyor. Hıristiyanların en çok sığındığı bölge ise Federe Kürdistan. (ANF)