Eski AKP İstanbul Milletvekili ve şimdiki DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, iktidar partisi AKP’nin liderini kutsayan bir partiye dönüştüğünü söyledi.

AKP için “içi boşaltılmış bir gülle” ifadesini kullanan Yeneroğlu, toplantıların formalite olarak yapıldığını dile getirerek, “AK Parti’nin siyaset tartışan, üreten bir mekanizması uzun zamandır yok. AK Parti içinde insanların rahatsız. Parti içinde büyük çoğunluğun ciddi manada rahatsız olduğunu düşünüyorum" dedi.

Bekçilere silah kullanma yetkisinin verilmesini, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un ifadeye çağrılmasını ve seçim yasasında değişiklik yapılacağı yönündeki haberleri ve mevcut iktidarın uygulamalarını DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Şirin Payzın'a yorumladı.

"ASIL MESELE HUKUK DÜZENİNE YAPILAN BİR DARBE GİRİŞİMİDİR"

İktidarın darbe söylentileri ile toplumun hafızasındaki gerilim hatlarını canlı tutmayı amaçladığını ifade eden Yeneroğlu, hukukun üstünlüğünün “ayaklar altına” alındığını kuvvetler ayrılığı ilkesinin işlemediğini dile getirdi.

“Üzerinde durulması gereken asıl mesele hukuk düzenine yapılan bir darbe girişimidir” diyen Yeneroğlu, “Bugün kuvvetler birliği ile karşı karşıyayız bunların hepsi hukuksuzluktur. Mesele sadece askeri darbeye karşı çıkmak değil, her türlü anayasasızlaştırma ve hukuksuzluğu karşı çıkmaktır. Yazılı olan kuralların hiçbiri bu ülkede geçerliliğini sürdürememektedir" diye konuştu.

T24’ten Şirin Payzın’a konuşan Yeneroğlu, FETÖ’nün darbe teşebbüsüne kadar bir suç örgütü olduğunu dile getirdi.

Yeneroğlu, o dönem örgütle ilişkide olan insanların bunun farkında olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Burhan Kuzu’nun birilerine, “15 Temmuz öncesi her türlü desteği verdim ama o zaman cemaatti, 15 Temmuz’dan sonra terör örgütü olduğunu görüp çekildik şimdi siz destek veriyorsunuz” sözlerini hatırlatan Yeneroğlu, yargıda 'FETÖ borsası' olduğu yönündeki duyumların kendilerine de geldiğini, para karşılığı birçok mahkeme kararını satın aldığını, Türkiye’nin yeniden hukukun üstünlüğüne dönmesi durumunda bunların ortaya çıkacağını ve birilerinin bu nedenle bunu istemediğini söyledi.

"İLKER BAŞBUĞ'UN HAVAYI BULANDIRMASINI DOĞRU BULMUYORUM"

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan düzenlemenin 'FETÖ direktifiyle yapıldığı' yönündeki açıklamasıyla ilgili ifadeye çağrılmasını da yorumlayan Yeneroğlu, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına yönelik kararın doğru olduğuna inandığını söyledi.

Yeneroğlu, “O zaman demokratikleştirilme noktasında atılan adımları FETÖ ile ilişkilendirmek çok yanlıştır. İlker Başbuğ’un çıkıp net bir şekilde açıklaması gerekir. Eğer doğru ise bununla ilgili suç duyurusunda bulunması gerekir. Havayı bulandırmasını doğru bulmuyorum. Hiç kimsenin ordu içinde görev yaparken siyasal bir tutum içine girmesi doğru bir yaklaşım değildir her şeyden önce İlker Başbuğ gibi komutanlarımızın buna karşı çıkması gerekiyor” diye konuştu. 

"AYM'NİN KENDİSİNE AYAK BAĞI OLDUĞUNU SÖYLEYEN KİŞİYE BU KADAR YETKİ VERİLMEZ"

Bekçilere silah ve zor kullanma yetkisinin verilmesini de eleştiren Yeneroğlu, ölçüsüz yetkilerin yetkin olmayan insanlara verilmesi nedeniyle karara karşı olduklarını söyledi.

Bekçilerin yetkinliklerine ilişkin düzenlemenin kanunla belirlenmesi gerektiğini söyleyen Yeneroğlu, “‘Yetkinliklerle ilgili düzenlemenin kanunla ortaya konulmasına gerek yok İçişleri Bakanlığı yönetmelik çıkaracak’ deniyor. Bir kere her ortamda hukuku ayaklar altına alan ve AYM kararlarının kendileri için ayak bağı olduğunu ifade eden bir kişiye bu kadar yetki vermek yanlıştır” dedi.

İktidarın ve iktidara yakın kesimlerin kendisini ülkenin sahibi gibi gördüklerini ve kuralların kendilerine işlemeyeceğini düşündüklerini belirten Yeneroğlu, toplumun güvenlik ihtiyacının veya endişesinin iktidar tarafından kullanıldığını dile getirdi.

Yeneroğlu, “Sabahtan akşama kadar milletin tepesine binmiş, şiddet ve nefret dili  kullandığınız zaman elbette toplumun güvenlik endişesi olur” diye konuştu.