Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, "Hrant Dink cinayeti ve Gezi olayları cinayetleri faili meçhul değil; faili meşhur cinayetlerdir" dedi.

CHP Malatya İl Teşkilatı tarafından düzenlenen Uğur Mumcu’yu anma etkinliğine katılmak amacıyla Malatya’ya gelen Balbay, uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Gazeteci Hrant Dink’in Malatya’da doğduğu evi ziyaret etti.

İnşaat yapılmak üzere yıkılan Dink’in evini; CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz ile birlikte ziyaret eden Balbay, duygulu anlar yaşadı.

Balbay, Çavuşoğlu Mahallesi’nde bulunan kilisenin önünde yaptığı açıklamada, “Bu toprakların çocuğu Hrant Dink'in katledilişinin 7. yıldönümü. Bu anma günleri de göstermektedir ki, Türkiye’miz yakın geçmişte çok büyük acılar yaşadı. Hrant Dink'in cinayetinin ardından yaşanan gelişmeleri uzun uzun anlatmak istemem. Buna zaman yetmez. Sevgili Hrant Dink'in kanı akmaya devam ediyor. Sevgili Hrant Dink cinayeti devam ediyor. Çünkü olayın ardından yapılan soruşturmada birkaç kez ifadeler değişti. Hapse girenler, çıkanlar oldu. Hrant Dink cinayetini örgüte bağlayıp bağlamama da kararsızlık gösterdiler. 'Var dediler, yok dediler.' Ve şimdi de Hrant Dink cinayeti üzerinden eskiden sadece sığını biraz da derinini bildiğimiz devletin paralelini, eş kenarı gibi bilinmeyen bir süreç var. Hrant Dink cinayeti bu dehlizlerde yok olmuştur” görüşünü savundu.

Uğur Mumcu cinayetinin aydınlatılamamasının Hrant Dink cinayetini doğurduğunu iddia eden Balbay, şunları ifade etti: “Eğer bu cinayetler tam olarak açığa çıkmaz; sadece tetikçiler değil olay bütün yönüyle aydınlatılmazsa, söylemeye dilim varmıyor ama böylesi acıları yaşamaya devam ederiz. İşte bu noktada halkın barış özlemi, böylesi olayların aydınlatılması için göstereceği direnç ayrıca önem kazanıyor. Hrant Dink cinayeti ve Gezi olayları cinayetleri faili meçhul cinayetler değil; faili meşhur cinayetlerdir. Toplumda artık böylesi cinayetlerin aydınlatılması ve bir daha olmaması için ve devlet yapısının ne idüğü belirsiz, paralel mi, dikdörtgen mi, üçgen mi ne olduğu belirsiz yapılardan kurtulması için bir özlem var. Halkın içinde bunu görmek ve gerekenleri de yapmak bizlerin görevidir.”

Balbay, yaptığı açıklamanın ardından Hrant Dink’in doğduğu evi ziyaret etmek istedi. Dink’in doğduğu evin yıkıldığını gören Balbay, “Sevgili Hrant Dink’in doğduğu ve yaşadığı evin önündeyiz. Ortada sadece bir temel var. Türkiye’de genel anlamda, belki de yakın tarihimize ve kentlerin dokusuna nasıl baktığımızın da fotoğrafıdır. Ne yazık ki bizlerdeki tarihi bellek, gördüğümüz tablo kadar. Şu anda bir moloz yığınının, yıkılmış bir binanın önündeyiz. Gönül isterdi ki bu bina sapasağlam dursun. Burası bir müze olsun. Ve insanlar burada yaşayan sevgili Hrant Dink’in yaşam öyküsünden kesitler bulsun. Maalesef şu anda karşılaştığımız binanın önünde olduğu gibi 'aman ayaklarınıza dikkat edin, çivi batar' diye bakabileceğimiz bir tablo olmasını arzu ederim” diye konuştu. (Haberciniz)