PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği ABD ziyareti ve Astana’da yapılan Suriye toplantısında alınan ‘güvenli bölge’ kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Müslim, “ABD ve Trump’un YPG konusunda tavrı net, Erdoğan’a da aynısını söyleyecektir. Türkiye bu gerçeği kabul etmeli. Diğer türlü görüşmeden bir sonuç çıkmaz” dedi.

Cenevre görüşmelerinden bir sonuç çıkmayacağını savunan Müslim, “Cenevre’de olmasak da bu sürecin kaybedeni biz değiliz. Eğer Türkiye Kürt düşmanlığında ve bizim masada olmamamızda ısrar ederse bu güçlerin, Türkiye’ye söyleyecekleri olacaktır. Çünkü ABD de, Rusya da bizsiz siyasi bir çözüm olmayacağını çok iyi biliyor” ifadelerini kullandı.

PYD Eş başkanı Salih Müslim, gündemdeki konuları Fırat Haber Ajansı’na (ANF) değerlendi.

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Astana toplantılarında Rusya, Türkiye ve İran’ın, Suriye’nin belli bölgelerinde “güvenlik bölgeleri” oluşturmaya yönelik aldığı kararı değerlendiren Müslim, “Güvenlikli bölgeler oluşturmaya dönük alınan kararlar net değil, açıklanan kararlara yansımayan gizli maddeler var, bu durum Suriye’nin birliğine ve geleceğine hizmet etmiyor” dedi.

‘GÜVENLİK BÖLGELERİ BİZİ ETKİLEMEZ’

Alınan kararlar doğrultusunda oluşturulacak güvenlikli bölgelerin Rojava’dan uzak bölgeler olduğunu ve kendilerini çok etkilemeyeceğini kaydeden Müslim, şunları söyledi:

“Söylendiği gibi bu kararların, Suriye’nin geleceğine bir fayda sağlayacağına inanmıyoruz. Burada alınan kararlar, bir pazarlık meselesi ve Türkiye ile İran arasında gizli yanları olan bir antlaşmadır. Güvenlikli bölgelerle Suriye’deki şiddetin ve akan kanın önüne geçmek istendiğinin amaçlandığı söyleniyor ama burada yatan gerçek niyet bu değil. Bunun arkasında bir pazarlık konusu var. Suriye’nin yararına olacak kararlar değil. Suriye’de akan kanın durdurulması için gerçek bir çaba olursa biz buna destek vermeye hazırız.”

 ‘TRUMP ERDOĞAN’A DA SÖYLEYECEKTİR’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yarın yapacağı ABD ziyaretine de değinen Müslim, Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmeden bir sonuç çıkacağını düşünmediğini söyledi.

“ABD’nin ve Trump’un YPG konusunda tavrı net, Türkiye bu gerçeği kabul etmeli” değerlendirmesinde bulanan Müslim, şöyle devam etti:

“Erdoğan, ABD’nin isteklerini olduğu gibi kabul ederse görüşmeden bir şey çıkar, diğer türlü yapılacak görüşmeden bir sonuç çıkmaz, çünkü ABD’nin ve Trump’un bize karşı tavrı açık ve nettir. ABD’nin YPG ile yaptığı iş birliğinde Başkan Trump’un tavrı belirleyici ve nettir. Bu noktada Erdoğan’a da aynısını söyleyecektir. Öte yandan ABD ve Başkanı Trump, Türkiye’nin bölgedeki politikasının kimi korumaya yönelik olduğunu iyi biliyor, bu noktada Türkiye’ye söyleyecekleri var”

‘CENEVRE YİNE SONUÇSUZ KALACAK’

Müslim, 16 Mayıs’ta yeniden başlayacak olan Cenevre görüşmelerine ilişkin de “diğerlerinde olduğu gibi bir sonuç çıkmayacağını ve önceki rauntların bir tekrarı olacağını” savundu.

‘DE MİSTURA’NIN EKİBİYLE GÖRÜŞÜYORUZ’

Cenevre görüşmelerinde olmasalar da görüşmeleri yöneten BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın ekibine bağlı kişilerle görüştüklerine dikkat çeken Müslim, şunları söyledi:

“Görüşmeleri yönetenlerle ilişkimiz var ama bizim katılıp katılmamamız noktasında bir ilerleme yok. Ama ilk gün olduğu gibi bugünde tekrarlıyoruz, biz olmadan siyasi çözüm olmaz. Cenevre’de olmasak da bu sürecin kaybedeni biz değiliz. ABD ve Rusya’da biz masada olmadan Suriye’de siyasi bir çözüm olmayacağını çok iyi biliyor. Türkiye’nin tutumundan kaynaklı biz şu anda masada değiliz belki ama, Kürtsüz siyasi çözüm olmayacağını iyi bilen güçler Türkiye’yi gözden çıkarmadan bizi bu sürece dahil etmek istiyorlar.

‘TÜRKİYE ŞANTAJ YAPIYOR’

Türkiye bu güçlere ‘Ya ben ya Kürtler’ diyerek şantaj yapıyor, bu güçlerde Türkiye’nin konumundan kaynaklı Türkiye’yi gözden çıkarmıyor ama bizden de vazgeçmiyor. Biz ise Türkiye’nin söylemine karşı bu güçlere, ‘ilişkileriniz hem bizle hem Türkiye ile olabilir. Biz Türkiye’ye düşman gözüyle bakmıyoruz’ diyoruz. Hem bizim ortaya koyduğumuz politikadan hem sahada olan varlığımızdan kaynaklı bu güçler, bizim de masada olmamız için Türkiye’yi ikna etmeye çalışıyor. Eğer Türkiye Kürt düşmanlığında ve bizim masada olmamamızda ısrar ederse bu güçlerin, Türkiye’ye söyleyecekleri olacaktır. Çünkü ABD de, Rusya da bizsiz siyasi bir çözüm olmayacağını çok iyi biliyor.”