Gazeteci-yazar Murat Yetkin, YetkinReport’ta yayınladığı son yazısında AKP içindeki sorunları inceledi.

Parti zemininde üç fay hattı olduğunu ifade eden Yetkin, bu çatlakları “okulların açılışı yaklaştıkça büyüyen korona virüsü endişesi”, “İstanbul Sözleşmesi tartışmasıyla başlayan sessiz kadın isyanı”, ve “ekonomik ve mali tabloda beklenen iyileşmenin sağlanamaması” olarak sıraladı.

Haziran ortasında günde 100 yeni vaka beklendiğini fakat 1000’li rakamların zorlandığını belirten Yetkin, bakanlık verilerine güvenin azaldığını kaydetti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un turist beklentisiyle gittikleri Almanya’dan eli boş döndüklerini hatırlatan Yetkin, asıl sorunun 31 Ağustos’ta açılma ihtimali olan okullar olduğunu söyledi.

“Özel okul ve şehir içi ulaştırma lobileri ‘ne olursa olsun’ açılmasından yana” diyen Yetkin, okullar konusunda hâlâ 4 farklı senaryo olduğunu aktardı.

Yetkin, parti içindeki diğer çatlağın İstanbul Sözleşmesi olduğunu, Erdoğan, özellikle 2019 yerel seçimlerinden sonra yaşadığı zemin kaybını tersine çevirmek isterken tarikat ve cemaatlerin oy şantajı tuzağına düştüğünü ifade etti.

Erdoğan’ın Abdurrahman Dilipak ve “Cübbeli” olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün talepleriyle muhatap olduğunu belirten Yetkin, “AK Parti hâlâ kadın üyelerine ağır hakaret eden Dilipak’a dava açıp açmamayı düşünedursun Dilipak açıktan ‘Size oy vermeyiz’ şantajına başladı bile. Erdoğan şimdiye kadar daha çok kadınlardan oy almıştı oysa” ifadesini kullandı.

Yetkin’in yazısından bir bölüm şöyle:

“Ekonomik tablo, Erdoğan ve AK Parti yönetimin kayırmak istediği kesimlerle oy tabanının ciddi kesimini oluşturan küçük ve orta ölçekli iş sahipleri ve işsizlik endişesi içindeki çalışan kesimler arasında yeni fay hatları ortaya çıkarıyor.

MetroPoll araştırması, AK Parti’nin (dağıtılmamış) oylarının Şubat 2020 sonundaki yüzde 33,9’dan Haziran sonunda yüzde 30,3’e indiğini gösteriyor. CHP, Deva ve Gelecek partilerinde de belirleyici olmasa da yukarı doğru, MHP’de ise aşağı doğru hafif kıpırdanmalar gözleniyor.

Temmuz sonu anketi henüz açıklanmadı, ama Ayasofya etkisi görülebilir. Asıl Ağustos ve Eylül sonu anketlerine bakmakta yarar olabilir Ayasofya etkisinin ne kadar kalıcı olduğunu anlamak için.”

"Bayram müddetince, arefe gününden bugüne kadar şu saate kadar toplam 45 vatandaşımız hayatını kaybetti" diyen Soylu, "Eğer kendinize uyku borcu olduğunuzu düşünüyorsanız lütfen bunu direksiyon başında ödemeyin. Bu bayramda dikkat etmemiz gereken birçok husus vardı ama bir husus daha var. Lütfen şerit ihlalleri yapmayın" ifadelerini kullandı.

Soylu, "Sabah erken vakitlerde Hakkâri'de 6 vatandaşımızın göller bölgesinde uçurumdan aşağı yuvarlanarak hayatını kaybettiğini duyunca başıma bir ağrı girdi ve hâlâ çıkmadı" diye konuştu.

Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle:

"Mümkün olduğunda gece yola çıkmazlarsa hem görüş kabiliyetleri daha yüksek olur. Dinlenmiş bir şekilde yola çıksınlar. Uykusuz şekilde yola çıkmasınlar, emniyet kemerlerini taksınlar.

Yine bir tavsiyemiz daha var. Eğer kendinize uyku borcu olduğunuzu düşünüyorsanız lütfen bunu direksiyon başında ödemeyin. Bu bayramda dikkat etmemiz gereken birçok husus vardı ama bir husus daha var. Lütfen şerit ihlalleri yapmayın.

Bayram müddetince, arefe gününden bugüne kadar şu saate kadar toplam 45 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Şunu söylemek isterim. Sabah erken vakitlerde Hakkari'de 6 vatandaşımızın göller bölgesinde uçurumdan aşağı yuvarlanarak hayatını kaybettiğini duyunca başıma bir ağrı girdi ve hala çıkmadı.

Bunların her birinin bizi etkilediğini ve bize bir travmaya yol açtığını söylemek istiyoruz ki her birimiz dikkatli olalım.

Bütün trafik kurallarına mümkün olduğunda riayet edelim ki bayramı hüzne döndürmeyelim.

Bir rakam daha vermek isterim son 10 yılın 5 günlük bayram ortalamalarına göre hem trafik kazalarındaki oran ciddi şekilde düşmüştür, hem de hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı düşmüştür."

Yazının tamamı burada.