Siyasetçi Murat Karayalçın, HDP’nin altı parti ittifakına katılma ihtimali için “Olmalıdır. Olacak mıdır, bilmiyorum. Kılıçdaroğlu’nun ya da CHP’nin tek başlarına değerlendirecekleri bir konu değil. Altı parti yöneticilerinin de duyarlılıkları var, bir genişleme olup olmayacağı buna bağlıdır. Olmasında yarar var” dedi.

Siyasetçi Murat Karayalçın, altı partinin genel başkanlarının gerçekleştirdiği ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ toplantısını, 28 Şubat’ta gerçekleştirecekleri açıklamayı Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına yorumladı. Bir dönem başbakan yardımcılığı, dışişleri bakanlığı ve belediye başkanlığı da yapmış olan tecrübeli siyasetçi, 6 partinin gerçekleştirdiği bu toplantıya HDP’nin de katılmasında yarar olduğu görüşünde.

Karayalçın, altı parti arasında gerçekleşen görüşmeyi ve 28 Şubat’ta yapılacak açıklamayı “Türkiye’de 1960’dan itibaren bir koalisyon deneyimi gelişmişti ama doğrusu ittifakları pek bilmiyorduk. İttifak dediğinizde seçim öncesi koalisyondur bir anlamda ama bu konuda çok bir deneyimimiz yoktu. Hatta yasaktı, biliyorsunuz. Örtülü ittifaklar oluyordu ama sonuç itibariyle 2018 yılına kadar yasaktı. Türkiye’de ilk koalisyonu Cumhuriyet Halk Partisi’nin o zaman ki Genel Başkanı İsmet İnönü kurmuştu. Şimdi de galiba Türkiye’deki ilk ittifakı Cumhuriyet Halk Partisi’nin şimdiki Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kuruyor. Aslında burada zaten genel başkan yardımcılarının müzakere ettikleri ve sonuca bağladıkları bir metin yeniden müzakere edilmedi anladığım kadarıyla. ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme’ geçiş başlığını taşıyan metin bir anayasa değişikliği metni, zaten hazırdı. ‘Onun dışında ne olacak ya da başka ne yapılabilir’ konusunu müzakere ettiler. Sonuç itibariyle katılanların tümü verdikleri demeçlere bakarsak memnun oldukları ve başarılı buldukları bir adım atıldı. 28 Şubat’ta güçlendirilmiş parlamenter sistem metnine ilişkin sonuçlar bir büyük toplantıyla kamuoyunun bilgisine sunulacak. Anladığım kadarıyla sivil toplum örgütleri, kitle örgütleri, sendikalar da davet edilecek. 28 Şubat tarihinde bu altı parti ‘yeni anayasa metninin böyle olmasını öneriyoruz’ diyecekler” diye değerlendirdi.

HAZIRLANAN METİNLER YURTTAŞLA PAYLAŞILMALI

Anayasa değişikliği beyanının yeterli olmadığını belirten Karayalçın, geleceğe dair politikaların yer aldığı bir metnin gerekliliğini “Çünkü insanların bu konuda o kadar ciddi sorunlarla karşı karşıya ki her alanda, o alanda da ne yapılacağını insanlar bilmek istiyorlar. Yurttaşlarımızın bilmesi gerekir, ben bilmek isterim. İktisadi olarak ne yapılacak? Toplumsal sorunlar çok ciddi düzeyde, onların aşılması için neler yapılacak? Başka nelerin yapılacağının da ortaya konması gerekiyor. Eskiden bir hükümet programı vardı. Millet Meclisi’ne sunulan program metninin adı hükümet programıydı. Ona dayalı olarak güvenoyu alınırdı. Şimdi seçmenden güvenoyu alınacak. Dolayısıyla anayasa değişikliği metni yanında bir de ‘gelecek projesi’ diye adlandırdığım bu iki metin halka sunulmalıdır” diye ifade etti.

PARTİLERİN GÖRÜŞ VE DUYARLILIKLARINA BAĞLI

HDP’nin de ittifaka katılması görüşünü paylaşan Karayalçın, bunun tüm partilerin onayı ile mümkün olduğunu “Ben burada oy oranına bakılmaması gerektiği düşüncesindeyim. Olmalıdır. Olacak mıdır, bilmiyorum. Bu Kılıçdaroğlu’nun ya da CHP’nin tek başlarına değerlendirecekleri bir konu değil. Altı parti ile birliktesiniz. O parti yöneticilerinin de görüşleri ve duyarlılıkları var. İttifakta bir genişleme olup olmayacağı buna bağlıdır. Var olan partilerden birisi yeni bir partinin eklenmesine karşı çıkıyorsa onu gerçekleştirmek çok kolay olmayabilir. Olmasında yarar var. Bütün siyasi partilerin taşıdığı duyarlılıkların ortaya koyduğu bir çağrı metni ile aşılabileceğini düşünüyorum” diye vurguladı.

BAZI PARTİLERİN KUŞKULARI VAR

Karayalçın, partilerin HDP ve diğer katılacak partiler konusunda çekincelerin nasıl giderilebileceği konusunda “HDP’nin böyle bir ittifakta yer alması konusunda bazı partilerin kuşkuları var. Onu dikkate alan bir çerçeve olabilir. Türkiye Anayasasının ilk üç maddesi Türkiye Devleti’nin temel niteliklerinin ortaya koyduğu bir metindir. En çok önem taşıyan konu üniter devlet tanımıdır. Ben bir siyasi tercih olmaktan çok bu coğrafyada ayakta kalmamızın ön koşulu olarak görüyorum. Üniter devlet başka nitelikleri itibariyle HDP’nin ittifaka katılmasına karşı duyarlılık taşıyan bir partinin bu endişelerini giderebilir. Ben bundan yanayım” diye konuştu.