Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde inşa edilmesi planlanan Konaktepe Barajı, Konaktepe HES-1 ve HES-2 projeleri, Danıştay'ın durdurma kararı hiçe sayılarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı.

Munzur Vadisi Milli Parkı'nda inşa edilmesi halinde büyük bir yıkıma sebebiyet verecek olan Konaktepe Barajı, Konaktepe HES-1 ve Konaktepe HES-2'nin yapımı 2011 yılında Danıştay tarafından durdurulmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Konaktepe Barajı ve HES'lerinin yapımını Nazım ve Uygulama İmar Planları'na açarak onayladı.

Türkiye Barolar Birliği Ekoloji Avukatı Barış Yıldırım, Munzur Milli Parkı'nı ve Munzur suyunun yok edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

MERCAN HİDROELEKTİRİK SANTRALİ KAÇAK

1971 yılında milli park olarak ilan edilen Munzur Vadisi'nin temel kaynak değerlerinden Mercan ve Munzur suyu üzerinden 1985 yılında 4 baraj ve 6 Hidro Elektrik Santrali'nin Munzur Projesi ile öngörüldüğünü belirten Yıldırım, projenin ilk ayağının Mercan Suyu üzerinde yapımı kaçak gerçekleştirilen Mercan Hidro Elektirik Santrali olduğunu söyledi.

2003 yılında tamamlanan santralin kaçak yapıldığına dair 2010 yılında Danıştay'a dava açtıklarını belirten Yıldırım, bu davanın ise henüz sonuçlanmadığını söyledi.

DANIŞTAY’DAN DURDURMA KARARI

Vadide yapımı planlanan en büyük baraj projesi konumunda bulunan Konaktepe Barajı, Konaktepe HES-1 ve Konaktepe HES-2'yi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 28 Ocak 2010 yılında lisans verildiğini hatırlatan Yıldırım, lisansın yürütmesinin durdurulması ve iptali üzerine dava açtıklarını söyledi.

Yıldırım, Danıştay 13. Dairesi'nin davanın gerekçelerini haklı bularak 2012 yılında lisansın durdurulmasına karar verdiğini söyledi. Bu karara karşı Hidro Elektrik Projeleri Denetleme Kurulu ve Konaktepe Elektrik A.Ş. itiraz ederek, üst kurul olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na başvurduğunu belirten Yıldırım, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Munzur HES'leri için "Mutlaka ÇED gerekli" diyerek başvurularını tekrardan reddettiğini söyledi.

'DANIŞTAY TARİHİ KARAR VERDİ'

Bu süreçten sonra ise 18 Nisan 2011'de Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 10 ayrı üniversiteye 9 ayrı rapor hazırlattığını söyleyen Yıldırım, "Bu raporlarlarla Munzur Vadisi Milli Parkları sınırlarında yapılacak olan baraj ve HES'ler ile yapımı kaçak olan Mercan HES projesinde üstün kamu yararı olduğunu, bunların çevresel etkilerinin olmayacağı verileri ortaya konuldu. Dönemin Çevre Orman Bakanlığı bu Baraj ve HES'lere Milli Parklar çerçevesinde karar verdi. Buna da dava açtıklarını belirten Yıldırım, Danıştay'ın "Munzur havzasının bir bütün olarak değerlendirilmesi, tüm baraj ve HES'lerin tek bir ÇED süreci nazara alınarak ortaya konulacak çevresel analizler doğrultusunda" değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, tarihi karar verdiğini söyledi.

'KÜLTÜREL MİRASIMIZI SAVUNACAĞIZ'

Plana karşı hukuki süreç başlatacaklarını söyleyen Yıldırım, "40 milli park arasında en önemli olan Munzur Vadisi Milli Parkı'nın 1. derece doğal site alanı olmasına ilişkin açılan davaya da Danıştay olumlu bir karar verdi. Danıştay'ın bu son kararını da hiçe sayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED'e gerek görmeksizin maalesef Milli Park'ta yapımı planlanan Konaktepe Barajı, HES-1 ve HES-2'nin 1/5 bin Nazım İmar planı ile 1/1000 uygulama imar palanını onayladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sit alanına ilişkin verilen kararı uygulayacağı yerde yargı kararlarını hiçe sayarak kendi bildiğini okuyor. Bizlerde başta Munzur olmak üzere tüm kültürel ve doğal mirasımızı sonuna kadar savunacağız. Munzur Vadisi'nde Baraj ve HES yapmalarına müsaade etmeyeceğiz" dedi.

(Kaynak: DİHA)