Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üç yasaya onay verdi. Bu yasalar arasında, tartışmalara neden olan 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun' da var. Bunun yanında onay alan bir diğer kanun 'Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu' oldu.

Köşk'ten onay alan 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun', "terör ve terörizmin finansmanıyla etkin mücadele kapsamında; Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Sözleşme'nin ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarının uygulanması ile malvarlığının dondurulmasına ilişkin usul ve esasları" düzenliyor.

Yasaya göre, terör örgütlerine ve teröristlere fon sağlayan veya toplayan kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

'TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİ KANUNU'NA TEPKİLER VARDI  

Eski İdea Politika Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erol Özkoray, Gül tarafından onaylanan 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'u için, "Türkiye  Cumhuriyeti'nin 90 yıllık tarihinin en vahim ve en tehlikeli olayı" değerlendirmesinde bulunmuş, bunun, "Nazilerin, soykırım öncesi Yahudilerin mallarına el koymalarını andırdığını" söylemişti.

'KÜRT İŞADAMLARI HEDEF ALINIYOR'

Özkoray, konuya ilişkin olarak, "90'larda Kürt işadamları, tek tek devlet tarafından öldürtülürken, şimdi konuyu makro planda, Nazilere uygun bir yöntemle çözmeye karar vermişler" değerlendirmesinde bulunmuştu.

'HÜKÜMET İSTEDİĞİNİ YAPABİLECEK'

BDP de Gül tarafından onaylanan yasa henüz tasarı halindeyken şu şekilde tepki göstermişti:

"Tasarı, mal varlıklarının dondurulmasını mahkeme kararı aranmaksızın, idari bir kurulun kararına bağlamakta, idari kurula da, istihbarati bilgilerle karar verme imkanı tanımaktadır. İstihbarat birimleri ve oluşacak idari kurulun direkt bakanlıklara ve başbakana bağlı olması nedeniyle, hükümet istediğini yapabilecek demektir.

Bu anlamda, hükümet, korumak istediği şirketlerin önünü açma, bitirmek istediği şirketlerin ölüm fermanını yazma, nüfuz kullandı diye dilediği belediyelerin hesabına el koyma, yukarıda belirttiğimiz gibi tüm muhalif kişi ve kuruluşların ekonomik kaynaklarını kurutma yetkisine ve keyfiyetine sahip hale gelecektir. Tasarı, on bin Kürt siyasetçisinden sonra on bin Kürt iş adamına da mahkeme ve cezaevi yolunu açacaktır. Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirme amacıyla değil, tamamen muhalif kesimler ile Kürt işadamlarına yönelik olarak hazırlanan iş bu tasarının tamamına karşıyız."

ÖNDER, 'MUHALİFLER YOKSULLUKLA TEHDİT EDİLİYOR' DEMİŞTİ

BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise, söz konusu düzenlemeyle ilgili olarak özellikle Kürtlerin hedef alınacağını söylemiş, "AKP, kendisine muhalefet eden halkı yoksullukla tehdit etmek istiyor" demişti.

DİSKO'LAR KALDIRILIYOR

Gül'ün onayladığı bir diğer yasa olan 'Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu' ile beraber de, 'Disko' diye tabir edilen oda hapsi cezaları barış zamanlarında kaldırıldı. Bu cezaya tek istisna, karasuları dışında bulunan gemilerde işlenen disiplinsizlik halleri olarak belirlendi.

Yine bu kanunla aşırı derecede borçlanma ve borçlarını ödeyememe, ahlaki zayıflık, ideolojik veya siyasi amaçlı faaliyetlere karışmak, iffetsiz kimseyle evlenmek veya yaşamak, gayri tabii mukarenette bulunmak, TSK'dan ayırma sebebi sayılacak.

Üç kanun Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından yürürlüğe girecek.