24 Haziran seçimlerini Sputnik'ten Elif Sudagezer'e değerlendiren İyi Parti, Saadet Partisi ve Vatan Partisi yetkilileri, "seçimlerde oy çalınmadığı ancak adaletsiz bir ortamda gerçekleşmesi sebebiyle seçimlerin meşru sayılamayacağı" görüşünde buluştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'ya göre ise iktidar partisine bazı köylerde fazla oy verilmiş gösterildi.

‘BİZ OYLARIMIZI ÇALDIRMADIK ANCAK AKP'YE FAZLA OY ATILDI'

Sputnik'e konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Seçimlerde hile yapıldı mı, yapıldı. Ancak biz CHP'ye ve Muharrem İnce'ye atılan oyları çaldırmadık. Bunun altını çizelim. Ancak AKP'ye fazla oy atıldı. Sandık güvenliğinin olmadığı köyler var. Bizim veya ittifak partilerinin gidemediği köyler var. Bazı köylerde seçmen sayısının neredeyse tamamı kadar oy kullanılmış ve bu sandıklarda seçmenin sandığa gitme sayısı ortalamanın çok üstünde gözüküyor. Bu da AKP'nin hile yaptığını gösteriyor. Maalesef bir çok yerde polis veya asker bile müdahale etmedi, edemedi. Sandık görevlilerine saldırıldı, milletvekillerimiz yumruklandı. AKP kendisinin güçlü olduğu yerlerde aşiretler üzerinden müdahale ederek hile yaptı" dedi.

Seçimlerin adil olmadığının altını çizen Ağbaba "Adil seçim, adil süreçten geçer. STK ve sendikaların kapatılması korkusu yaşadığı ve devlet çalışanlarının işlerinden olduğu OHAL'de yapılan seçim adil olamaz. Sosyal medyadan da baskı yapıldı. Medyada da temsiliyet sorunu vardı" diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, 24 Haziran seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Torun'un "Bu seçimi kaybettik. Bir mazeretin arkasına sığınmaya gerek yok. seçim sonuçsa istediğimiz sonucu alamadık " sözlerinin hatırlatılması üzerine Ağbaba "Ben Seyit Bey'in açıklamasına saygı duyuyorum ancak bunlar da söylenmeli. Bir tarafta devletin ve yerel yönetimlerin bütün olanaklarını kullanan parti var. AKP'li belediyelerde billboardların tamamı AKP'nin propagandasına kullanıldı. Bu seçime ‘adil' demek komik kaçar. Bu parti, devletin bütün olanaklarını kullandı" ifadelerini kullandı.

‘HDP'YE OY GİTMESİ BİZİM İSTEĞİMİZ DIŞINDA GELİŞTİ'

Seçimleri CHP'nin gösterdiği performans açısından değerlendiren Ağbaba "Bir parti bir seçimi kazanamıyorsa, başarılı sayılmaz ama CHP süreci doğru yürüttü. İYİ Parti'nin seçime girmemesi için apar topar seçim kararı alındı. CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu, 15 vekili demokrasi yolculuğuna çıkararak İYİ Parti'nin seçime girebilmesini sağladı. (MHP Lideri) Devlet Bahçeli ve AKP'liler tarafından Cumhurbaşkanlığı adaylarına imza verilmemesi için tehditlere başvuruldu. Genel başkanımızın çağrısıyla, bütün adaylara imza verildi ve tüm adaylar seçime gidebildi. Böylece bir kumpas daha çözüldü" dedi.

HDP'ye giden oyların CHP'nin iradesinin bir sonucu olmadığının altını çizen Ağbaba "Biz istemememize rağmen, manipülasyon yapıldı. HDP'nin barajı geçemeyeceği algısının yaratılması, bizim vekil sayımızı düşürdü. Bu süreç bizim dışımızda gelişti. Bu süreç bize zarar verdi. Ben bunun Tayyip Erdoğan yönlendirmesi olduğunu düşünüyorum. Zira bu süreç AKP'ye yaradı" diye konuştu.

‘OYLARIN ÇALINMAMIŞ OLMASI, SEÇİMİ ADİL VE MEŞRU KILMAZ'

Sputnik'e konuşan bir diğer isim İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir milletvekili Aytun Çıray oldu. Çıray da seçimlerle ilgili sorunun "oy çalınıp çalınmaması" ile sınırlı görülmemesi gerektiğine, asıl sorunun seçime giderken partilerin adil şartlarda yarışıp yarışmadığı olduğuna işaret etti:

"Seçimlerle ilgili olarak bir hile arayışı yerine, bu seçim kampanyasının en başından beri nasıl başlayıp yürüdüğüne bakmak daha doğru olacaktır. Seçimlerin iki tür meşruiyeti olur; biri kanuni diğeri siyasi. Demokratik ülkelerde, siyasi meşruiyet de en az kanuni meşruiyet kadar önemlidir. Bir seçimin siyaseten meşru olabilmesi için adil ve eşit yarışma ortamı şarttır. Ancak İYİ parti açısından bunlardan bahsetmek imkansız. TBMM'de grubu bulunan partilerin her biri devlet yardımı alırken, milletin imzalarıyla Cumhurbaşkanı aday olmuş hiç bir aday maddi yardım alamadı. İktidar partisi adayı, devletin bütün imkanlarını kullanarak propaganda yaparken; en güçlü medya ambargosu İYİ Parti'ye uygulandı. Bu da bir tür seçim hilesidir. Devletten sandık koruyacak halimiz yok; zira sandığı koruması gereken zaten devlettir. Onun için, esas olan özgür, eşit ve adil seçim ortamının olmasıdır. Bu ortam olmadığı için seçimlerin meşruiyeti siyaseten tartışmalı olacaktır."

‘İYİ PARTİ BU SEÇİMİN TEK BAŞARILI PARTİSİ, HEDEFİMİZ FARKLI VE YAPICI MUHALEFET YAPMAK'

İlk kez seçime giden ve parlamento seçimleri için yüzde 10 civarında, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise yüzde 7'nin üzerinde oy alan İYİ Parti'nin Genel Sekreteri ve İzmir milletvekili Aytun Çıray, seçim sonuçlarını ise şu sözlerle değerlendirdi:

"Süper baskın seçim ilan edilmesinin nedeni, İYİ Parti'nin teşkilatlarının yerli yerine oturmasından önce seçim yapabilmek ve bu sayede (partinin) hızla yükselişinin önüne geçmekti. Süper baskın seçim kararı alanlar, bu anlamda başarılı oldular. İYİ Parti'yi görünmez kılmada başta iktidar olmak üzere birçok çevre etkili oldu. Bunları mazeret olarak değil durum tespiti olarak söylüyorum. Mahalli seçimlere giderken İYİ Parti, teşkilatlarında olan eksiklikleriyle, taktiksel eksikliklerini kompleks göstermeden tamamlayacaktır. Durduğu yeri de 9 aylık süreçte daha iyi tanımlayacaktır. Hiçbir güçlü maddi imkana ve manevi şarta sahip olmayan partinin yüzde 10 barajını aşması büyük başarısıdır. İktidar partisinin 8 puan kaybı var. 50 yıllık bir parti (MHP) yüzde 11'lik oyunu muhafaza ettiği için seviniyor. CHP ise, milletvekili bazında kayıp yaşamış görünüyor. Bu yüzden İYİ Parti bu seçimin tek başarılı partisidir. Kazananı demiyorum. Zira kazanmak bir sonraki seçimlerde, inşallah, iktidara gelmemizle gerçekleşecektir. Ancak partimiz, ilk seçimlerin ardından kapatılacak bir parti olmadığını kanıtlamıştır. Şimdi yapmamız gereken, önümüze bakmak. Öncelikle Sayın Erdoğan'ın söz verdiği üzere OHAL'in kaldırılmasını bekleyip; sonrasında da yapıcı ve farklı bir muhalefet yapmak…"

SAADET PARTİLİ AĞDAĞ: SORUN HİLE DEĞİL, İKTİDARIN YARATTIĞI KORKU ATMOSFERİNDEKİ SEÇİM SÜRECİ'

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ da, CHP ve İYİ Parti yetkilileriyle benzer bir görüş paylaşıyor. Partisinin seçimler süresince iktidar partisinin "engellemeleri ve yarattığı korku atmosferi" sebebiyle zorluklar yaşadıklarını ifade eden Ağdağ şöyle konuştu:

"Ekonominin çok ciddi anlamda sıkıntıya girdiği, adalet sisteminin çöktüğü ve ülkeyi mevcut hükümetin yönetemediği bir zaman diliminde, gene hükümetin kontrolüyle ultra baskın bir seçime gittik. Tamamen gayri ahlaki ve gayri adil bir seçim yaşadık. Bir yandan bütün devlet imkanını elinde tutan, OHAL şartlarını sonuna kadar kullanan, devlete ait bütün para ve imkanlarını sonuna kadar kullanan bir iktidar ve onun yanındaki parti; öte yandan Meclis'te temsil edildiği için hazine yardımı alan partiler; bir yanda da hazine yardımından da mahrum, adaletsiz şartlarda yarışan ve iktidar medyasının ağır iftiralarına maruz kalan biz vardık. Biz bütün sıkıntılı şartlara rağmen en popüler çalışmaları yaptık, sosyal medyayı etkin şekilde kullandık, Millet İttifakı'nda yer alarak geçmişte ulaşamadığımız kitlelere kendimizi anlattık. Kaygan bir zeminde ve dar kampanya döneminde toplumu ikna etmek oldukça zorlu oldu. Şahsi kanaatim, ikna ettiğimiz kitlenin bir bölümünün de, iktidar partisinin oluşturduğu korku ortamı sebebiyle son günlerde yeniden farklı partilere kaydığı yönünde."

Herhangi bir dayanak olmadan "seçimlerde hile olduğu algısı yaratmanın seçmen üzerinde olumsuz etkisi olduğuna" işaret eden Ağdağ "Türkiye'deki seçim sistemi hileye en az mahal veya imkan verecek seçim şartlarıdır. Seçimde hile oy sayım esnasında veya birleştirme tutanakları sırasında hile yapılabilir. Ancak parti temsilcileri, hem sandık başında hem de ilçe seçim kurullarında bu sonuçları takip edebiliyor. Belli bir dayanak olmadan hile ihtimalinin gündeme getirilmesini çok doğru bulmuyoruz. Çünkü insanlar daha sonraki seçimlerde oy verseler de bunun bir anlamı olmadığı gibi bir kanıya sürüklenmiş oluyor" diye ekledi.

VATAN PARTİLİ REYHAN: TÜRKİYE'DE SEÇİM GÜVENLİ AMA ADALETSİZ, BİZ ADETA YOK SAYILDIK

Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan da seçimin hileli olmasıyla adil olması arasındaki ayrıma işaret ediyor:

"Seçimde hile yok, bu bizce akıl tutulması. Türkiye'de seçim sistemini yakından bilenler, CHP'nin ilgili kişileri de dahil bu işin içinde olanlar, Türkiye'de seçimlerin yüzde 90 oranında hilesiz, hurdasız yapıldığını bilir. Çok küçük örnekler dışında Türkiye'de sandıklara, SEÇSİS'e (seçim sistemi) hile karıştırma ihtimali yoktur. İnsanlar, yenilgiyi kabul etmediği için her seferinde insanlar ‘oylar çalınıyor' mazereti arkasına sığınıyor. O gün de görüldü ki CHP'nin topladığı tutanaklarla YSK ve Anadolu Ajansı'nınkiler arasında hiçbir fark yok. Zaten seçimlere Türkiye genelinde doğru düzgün itiraz edilen sandık olmadı. Bu da şunu gösteriyor: Seçim güvenli. Ama adil mi? Şüphesiz adil olmayan bir seçim oldu. Sanki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 6 değil 5 aday gitmiş gibi bir (medya temsiliyeti) vardı. (Vatan Partisi'nin Cumhurbaşkanı Adayı) Sayın Doğu Perinçek'e ne devlet televizyonunda, ne hükümete yakın basında, ne de kendisine ‘muhalif' diyen basında yer vardı. (Hakkımızda) çıkan haberler ise olumsuz ve kara propaganda haberleriydi. Biz kendimizi basın yayın aracılığıyla duyurma şansı bulamadık. Görmezden gelindik ve zaten buna da alışığız. Zira Doğu Perinçek diğer muhalefet adaylarından çok köklü bir şekilde ayrılıyor; devrimci, radikal bir aday ve Türkiye'deki sistemi kökten değiştirmeyi öneren bir aday. Diğer bütün partiler, Amerika ve Avrupa Birliği ekseninde siyaset yaparken, Sayın Perinçek bunun zıttı bir noktada."

‘BAŞARIMIZI SADECE OYLA ÖLÇMÜYORUZ, TÜRKİYE'YE ÇÖZÜM ÜRETEN PARTİYİZ'

Vatan Partisi'nin başarı kriterinin oy oranından ibaret olmadığının altını çizen Reyhan "Başarımızı sadece oyla ölçen bir parti değiliz, Türkiye'nin çözümlerini üreten partiyiz. Bugün iktidardaki parti de, bizim 20-30 yıl önce ürettiğimiz Avrasya seçeneğini gündemine almıştır. Çünkü bu Türkiye açısından mecburiyettir" dedi. Partilerinin adil olmayan koşullarda yarıştığının altını çizen Reyhan "PKK'nın partisi olan HDP'ye bile 90 milyon liralık bir hazine yardımı yapıldı. Biz hem mali olarak hem de basında yer alma oranı olarak en sonda geldik, bunun seçimlerdeki oranlara yansımaması mümkün değildi" diye konuştu.