Kamuoyunda tartışmalara neden olan 104 emekli amiralin Montrö bildirisine imza atmayan emekli amiral Semih Çetin, metnin tarih ve başlangıç kesiminin değiştirildiğini belirterek "Bunları tartışılırken, sanki yayımlanan metnin son hali darbe çağrışımı yapıyor da biz onun savunmasını yapıyormuşuz gibi görünüyor. Ama öyle değil. ‘Yüce Türk Milleti’ ifadesi olsa ne olur olmasa ne olur?" diye sordu?

Cumhuriyet’ten Leyla Kılıç'ın haberine göre, Semih Çetin, 104 amiralin imza attığı metnin paylaşıldığı WhatsApp grubunda yer alan bütün konuşmaları incelediğini belirterek “Bütün konuşmaları inceledik. ‘Bu bir darbe metnidir’ diye üzerlerinde durdukları birkaç husus var onlar da son iki saat içerisinde metne dahil edilmiş. Bunları amirallerimiz de açıklayacaktır. ‘Yüce Türk Milleti’ ifadesinin eklenişi ve tarihin 4 Nisan olarak değiştirilmesi ilk kez saat 20.40’ta gönderilen metinde yer alıyor. Tarih 6 Nisan’dan 4 Nisan’a dönüyor. Grupta ilk metni yayımlamaya 2 Nisan’da başlamışlar. 20 küsur metinin hepsi 6 Nisan tarihli. Grupta saat 20.40’tan önce bu son hali paylaşılmadı. O ana kadar yayımlanan hiçbir metinde bunlar yok. Sonra 22.50’de bir daha gönderiliyor ve 4 dakika sonra 22.54’te de Veryansın’da yayımlanıyor. Sonuç olarak bu olan grup içerisinde olmuş. Ama grubun yazışmalarına baktığınızda yayımlanan metinlere onay veren ya da yorum yapan kimse de yok” dedi. 

Açıklamanın erkenden sızdırıldı gibi söylemlerin spekülasyon olacağını söyleyen Çetin, “Yapılan incelemelerde de görülecek bunlar zaten. Bizler de ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bunları tartışılırken, sanki yayımlanan metnin son hali darbe çağrışımı yapıyor da biz onun savunmasını yapıyormuşuz gibi görünüyor. Ama öyle değil. ‘Yüce Türk Milleti’ ifadesi olsa ne olur olmasa ne olur?” diye konuştu.

Çetin, önceki gün Halk TV’de katıldığı programda da “Bana gönderilen metinde ‘Yüce Türk Milletine’ diye bir ifade de yok. Başında bildiri değil, ‘basın duyurusu’ yazıyordu. Baktığımda çok enteresan bir şey gördüm. Bildirinin altındaki tarih 06.04.2021 olarak görünüyordu. Ancak bu bildiri çok ilginç bir şekilde 4 Nisan’da basına sızdırıldı” ifadelerini kullandı.