Ak Parti zaman içerisinde yazılı ve sözlü medyayı satın alarak ve aldırarak ele geçirdi. Artık aldanmayacak, dayatacaklardı. Ancak an itibariyle okunmayan ve izlenilmeyen bir yandaş medya oluşturuldu. Öyle ki, Ak Parti adayı Binali Yıldırım’ın çıkacağı televizyon kanalı olarak daha düne kadar ‘Soros işbirlikçisi’ denilen Fox TV ve Akşam’dan atıldıktan sonra bu kanalda parlayan İsmail Küçükkaya ve/veya daha önce de Halk TV’nin yüzü olan asırlık muhalif gazetecisi Uğur Dündar’ın kapısı çalınıyor. Buradaki tek amaç, şüphesiz daha geniş bir kitleye ulaşabilmek. Demek ki medyanın %90-95’ine sahip oldukları halde, niteliğin niceliğe dönüşmediğinin gayet iyi bir şekilde farkındalar. Kendileri çalıp kendileri oynama durumundan kendileri de sıkıldılar...

Ekrem İmamoğlu söz konusu ortak yayının AHaber başta olmak üzere yandaş yayın organlarında da izlenmekte olduğunu bilerek, hiç sorulmadığı halde, Beylikdüzü’nde açtığı sosyal tesislerde alkol satılmadığını ve havuzlarda kadın ve erkekler için ayrı günlerin belirlendiğini özellikle belirtti. Belirli bir oy doygunluğuna ulaşan ve bundan sonra Ak Parti seçmeninin oylarını almaya kararlı bulunan İmamoğlu için doğru bir taktikti. Bununla birlikte, hakkının gasp edildiği, mağdur edildiği, kul hakkının yenmiş olduğu ve israfları önleyeceği gibi mesajlar da doğrudan seçmen kitlesinin sağ cenahına yönelikti.

Netice itibariyle, bu tartışma hiçbir şeyi değiştirmez. Zaten karşılıklı konuşma değil, adeta sunucunun eşzamanlı olarak yaptığı iki ayrı mülakat gibiydi. Liderler arasında olması gereken alışıldık münazara heyecanını veremedi. Format başarısızdı ve keyifsizdi. Binali Yıldırım çok kötü ve İmamoğlu da çok iyi değildiler. Sonuca etki edeceğini zannetmemek lazım... Sunucu moderatör İsmail Küçükkaya daha önce "kendimi arka planda tutacağım ve programa katılan kişileri ön plana çıkaracağım" demişti.  Oysa tam da bunun aksine, programı kendi şovuna dönüştürmeye çalıştı ve programın sonunda zorla teşekkür dilenmesi Türk tipi bu formatın bir başka eksi ve acınası kalemiydi.

Bazı konularda beraber kalınmış değildi. Örneğin Binali Yıldırım’ın Ekrem İmamoğlu’na “Beylikdüzü’nde 11 kreş açmayı vadettiği halde sadece 1 tane açmış olduğu” iddia veya duyumuna, muhatabı cevap vermedi veya veremedi. İmamoğlu da Yıldırım’ı “Anadolu Ajansının yapıp ettikleri konusunda ne düşündüğü” noktasında tam saha pres yaparak sıkıştırdı ve puan elde etti.

Bugün yeni bir gelişme yaşandı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu ile moderatörün program öncesinde bilindik bir otelin lobisinde bir araya gelmiş olduğuna dair görüntülerin yayınlanacağını ilan etti. Zaten bu görüntüler çoktan sosyal medyaya düşmüştü. Binali Bey de bu buluşmayı ve kamuoyu ile paylaşılmamış olmasını etik dışı (gayri ahlaki) bulduğunu ifade etti. Tahmin edildiği üzere, seçimlere doğru son düzlüğe girerken, hafif sıklet televizyon tartışmasının yankıları ve üzerinden kazanılacak primler bitmedi, bitecek gibi de değil. İmamoğlu bu akşam itibariyle TRT Haber’de bir canlı yayına katılarak bir önceki gün dile getirdiği söylemleri sağlamlaştırdı ve yineledi. TRT kendi çok bozulan imajını toparlamaya çalışıyor gibiydi... İmamoğlu’nun muhtemel galibiyeti sonrasında başta eski bakan Babacan önderliğinde yeni bir parti kurulacağı ve Ak Parti kadrolarının önemli ölçüde değişebileceği söylenmekte, biraz da bu duruma uyum sağlayacak hazırlıkların yapıldığı görülüyor ve gözlemleniyor.

Ekonomi gündemine bakacak olursak, Ocak döneminden Mart dönemine tarım dışı işsizlik oranı, istihdam artışına rağmen, yüzde 15,5’den yüzde 16,0’ya yükseldi. Mayıs ayında konut satışları bir önceki senenin Mayıs ayına göre %31 oranında azaldı. Bu senenin sadece ilk 5 ayında icra satışına çıkarılan fabrika sayısı, son 3 senede gerçekleşenden daha fazla oldu. ‘Saray’ bütçesi için 2019’un ilk beş ayında 2,5 milyar lira harcandı. Karşılıksız çek adedi yüzde 71 arttı, tutarı neredeyse ikiye katlandı; 14,3 milyar TL. Öte yandan, 27 hektar üzerinde kurulan ve yapımı 19 Mayıs 1943 yılında tamamlanmış ve açılışı Gençlik ve Spor Bayramı’na denk geldiği için adı Gençlik Parkı olarak koyulmuş olan Gençlik Parkı Varlık Fonu’na devredilmiş bile. Çok seri adımlar atılmaya devam ediliyor... Durmak yok, çalmaya devam...