Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) siyasette yaşanan kutuplaşmaya karşı savundukları "Üçüncü Yol" stratejisi kapsamında başlattığı “Demokratik Anayasa” çalışmaları sürüyor.

HDP’nin MYK toplantısında aldığı kararla oluşturulan ekipte yer alan Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, yürüttükleri çalışmalar ve atılacak somut adımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
MA'dan Özgür Paksoy ile Aydın Atay'a konuşan Sancar, HDP’nin “Üçüncü yol” stratejisinin yeni dönemde kapsamlı hedefi sonucunda ortaya çıkan bir tartışma olduğunu dile getirdi.

“Demokratik Anayasa”nın ortaya çıkmasındaki somut sebepleri sıralayan Sancar, şunları söyledi: “Tek adam rejimi Referandum seçimlerinden sonra girdiği tüm seçimlerde ancak kıl payı çoğunluk sağlayabildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de bütün olumsuz şartlara, anti demokratik ortama, totaliter baskıcı sürece rağmen çok az bir farkla kazanabildi. Bir diğer aşama ise yerel seçimler; halkın büyük bir çoğunluğunun bu sistemi içine sindiremediğini ortaya koydu. 23 Haziran İstanbul seçimleri de bu olguyu pekiştirdi. Rejim yürümüyor; tek adam rejimidir, AKP-MHP ittifakıdır. Bu rejim hem otoriter ve anti demokratiktir hem de temel aracı savaş politikalarıdır. Her ikisinin meşruiyetini bütün toplumda tartıştırmak, sorgulatmak için anayasa üzerinden yeni bir demokrasi hamlesi başlatıyoruz.”
 
‘GENİŞ BİR MÜZAKERE ORTAMINDA KURULABİLİR’
 
Yeni anayasa gereksinimi ve nasıl olması gerektiğine bir taslak oluşturduklarını söyleyen Sancar, “Demokratik cumhuriyet için barış anayasasına ihtiyacımız var. Barış için de demokratik bir anayasaya ihtiyacımız var. Demokratik anayasaya giden yol, ancak geniş bir toplumsal müzakere ortamında kurulabilir. O nedenle bir; toplumsal müzakere, iki; demokratik cumhuriyet, üç; barış hedeflerini birbirine bağlıyoruz ve bu hedefleri anayasa tartışması zemininde yürütme çağrısı yapıyoruz” dedi.
 
‘BU MOTOR GÜÇLE SINIRLI KALMAMALIDIR’
 
Yeni anayasa için toplumun bütün kesimlerine çağrıda bulunduklarını ve “Demokrasi İttifakı”nın yeni anayasanın bunun bir parçası olduğuna işaret eden Sancar, “Belli ilkelerde ortaklaşan yapıların, toplumsal kesimlerin, siyasi partilerin bu çalışmada bir motor güç olması gerekiyor. Bu demokrasi ittifakı çalışmalarımızın hedefidir. Bir motor güç oluşturmak gerekiyor. Ama yeni anayasa tartışmaları bu motor güçle sınırlı kalmamalıdır. Sonuçta anayasa toplumsal sözleşmedir. Toplumun büyük bir kesiminin üzerinde mutabık kalması gereken ilkeler ve kurallar bütünüdür. ‘Demokrasi İttifakı’ etrafında güçlü bir dinamizm oluşturmak ve bu dinamizmle birlikte toplumun bütün kesimlerine seslenmektir” diye konuştu.
 
ANAYASA STRATEJİ BELGESİ
 
Hazırladıkları “Anayasa Strateji Belgesi”, “Yargı Reformu ve Yol Temizliği Belgesi” ve “Demokrasi İttifakı Belgesi”nin ajandalarında bulunduğunu ifade eden Sancar, şu bilgileri paylaştı: “Olağanüstü Hal (OHAL) boyunca çok büyük adaletsizlikler, haksızlıklar yaşandı. Bunların telafi ve tamir edilmesi gerekiyor. Otoriter ortamı reforme edecek başka düzenlemelere ihtiyaç var. Görüşeceğimiz bütün çevrelere bu üç belgeyi sunacağız ve kendilerinden bu konuda çalışmalara katılma iradesini göstermelerini talep edeceğiz. Birlikte bu yolu örmeyi önereceğiz. Bu merkezi düzeydir. Bir de benzer temas heyetlerini bütün yerel birimlerde, illerde kuracağız. İllerde vekiller ve yöneticilerden bir heyet oluşturarak, yereldeki sivil toplum kuruluşlarına, parti temsilcilerine ve farklı kesimlere ziyaretler gerçekleştireceğiz. Onlar da bu üç metni muhataplarına sunacaklar. Bu konuda yerellerde de çalışmanın hızla örülmesi noktasında talepte bulunacaklar.”
 
Kurban Bayramı’nın hemen ardından çalışmalarını hızlandırarak parlamentoda grubu ve temsilcisi bulunan bütün siyasi partilere çağrıda bulunacaklarını kaydeden Sancar, daha sonra gerçekleştirilecek kurul toplantılarında siyasi partilerle görüşme programının netleştirileceğini söyledi. 
 
‘RÖTUŞLARLA KRİZLERİ AŞMAK MÜMKÜN DEĞİL’
 
Sancar, “AKP ve MHP’de bu zemin var mı?” sorusunu ise “AKP’nin ne ölçüde bir değişikliğe yanaşacağını bilmiyoruz. İçlerinde bir tartışma var. Ancak bu tartışma anayasada değişiklik hedefini de içerecek kadar geniş midir, yoksa sadece bazı rötuşlarla yetinmeyi ön görecek derecede dar mıdır? Bunu zaman gösterecek. Dolayısıyla onların ortaya koyacağı görüşleri de elbette tartışacağız. Bizim fikrimiz sadece rötuşlarla yasal değişikliklerle mevcut krizleri aşmanın mümkün olmadığıdır. Bu yeni rejim güçlü toplumsal meşruiyet krizi yaşıyor. Bu meşruiyet krizi kendisiyle birlikte yeni krizler getiriyor. Toplumsal, siyasal, dış politika ve ekonomide kriz var. Biz bu krizlerin aşılma yolunu, geniş toplumsal müzakereye dayalı, Demokratik Cumhuriyet programı olarak tarif ediyoruz. Ama bütün ayrıntıları belirlemiyoruz. Birlikte toplumun farklı kesimleriyle diyalog içerisinde oluşturmayı öneriyoruz” şeklinde yanıtladı.
 
‘MEVCUT BLOKLARA SIKIŞMAYACAĞIZ’
 
“Demokratik Anayasa” için oluşturulmak istenen “Demokrasi ittifakı”nın yeni bir blok olmadığını söyleyen Sancar, “Temel ilkelerde uzlaşan bütün yapılar bir arada olabilir. Hedefimiz budur. Buna CHP’de dahildir. Hangi parti buna ne kadar yanaşır, hangi çerçevede bir ittifak modeli düşünülür, onların konuşulması lazım. Bizim ittifaklardan kastımız, mevcut bloklara sıkışmak değildir. Millet ve Cumhur ittifakı gibi bir bloklaşmayı kastetmiyoruz. Biz bu blokları aşan geniş bir demokratik mücadele birlikteliğiyle, barış hedefine odaklanmış bir birliktelikte çalışmadan bahsediyoruz. Yoksa mevcut ittifaklar gibi yeni bir blok oluşturmak değil” diye konuştu.