Olağanüstü hal (OHAL) döneminde çıkan kanun hükmünde kararnamelere (KHK) karşı açılan davalara giren dosyalar, Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) parti, dernek, sendika üyelikleri sebebiyle yaptığı fişlemeleri ortaya çıkardı.

Evrensel’den Birkan Bulut’un haberine göre, Birçok protestonun ‘terörle’ ilişkilendirildiği fişleme dosyalarına, ÇYDD, ADD, Eğitim Sen ve BES gibi dernek ve sendikalar da kaydedilmiş.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra yayımlanan OHAL KHK’leri ile yaklaşık 100 bini aşkın kişi kamudan ihraç edilirken, ihraçlara karşı açılan davalara gelen dosyalar devletin insanları nasıl fişlediğini bir kez daha gözler önüne serdi.

15 YAŞINDAN BERİ FİŞLEMİŞLER

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden ihraç edilen Dr. Cenk Yiğiter’in davasında, MİT’in Ankara Üniversitesinin talebi üzerine gönderdiği fişleme dosyası ortaya çıktı.

Üniversitedeki 59 kişi hakkında ‘gizli’ ibaresiyle 2016’da gönderilen dosyada, Yiğiter’in 15 yaşında gözaltına alındığı bir mitingden beri fişlenmeye devam edildiği anlaşıldı. Dosyada Yiğiter’in 1995 yılında “DHKPC/C-LÖB mitinginde” ve 1998’de gözaltına alındığı, 2008’de Ankara Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışırken güvenlik önlemlerine karşı yapılan protestolara internetten destek verdiği, 2011’de akademisyenlerin tutuklanmasına karşı yapılan kampanyaya ve Hopa davasında ‘propaganda eylemlerine’ destek verdiği kaydedildi. Eğitim Sen faaliyetlerinin de istihbari bilgi olarak sunulduğu dosyada, “Hukuk Fakültesinde PKK’lı öğrencileri kışkırttığı, Barış için Akademisyenler bildirisini imzaladı” gibi ifadeler yer aldı.

BİRÇOK DAVADA FİŞLEME DOSYALARI GELİYOR

Mesleğini avukat olarak sürdüren Yiğiter, başka ihraç davalarında da benzer istihbarat dosyalarıyla karşılaştığını söyledi.

MİT’ten gelen dosyalarda Emeğin Partisi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği (PSAKD), Büro Emekçileri Sendikası (BES) gibi siyasi parti, sendika ve derneklere üyeliklerin veya verilen desteklerin fişleme konusu yapıldığını anlatan Yiğiter, “Mesela ÇYDD üyeliği fişlemesinin FETÖ/PDY fişlemesi olduğu çok açık ortada. Nitekim, FETÖ/PDY mensubu yargı mensupları ve emniyet mensuplarınca yürütülen Ergenekon kumpas davası kapsamında ‘ÇYDD bir terör uzantısı dernek’ olarak lanse edilmiş, akademisyen Türkan Saylan’ın evinde arama yapılmıştır. Yine gelen kimi istihbari not olarak adlandırılan fişleme belgelerinde, ADD ile ilgili fişlemeler de ortaya çıkmıştır” dedi.

FETÖ/PDY’nin yargı, emniyet ve ordu içinde son derece etkin bir örgütken, solcuları, sosyalistleri, demokratları, sendikacıları, barış yanlılarını, Atatürkçüleri, Alevileri ve hatta kendi dini yaklaşımlarına uzak olarak gördüğü mütedeyyin insanları düşman olarak görüp fişleyen bir örgüt olduğunu hatırlatan Yiğiter “1996 yılına dair Pir Sultan Abdal Derneği ile ilgili, 2001’de Emeğin Partisi ile ilgili, 2012-2014 yıllarında sendikası BES ile ilgili bu fişlemeleri geçmişte yapan ve veri tabanlarına işleyen emniyet mensupları da kuvvetle muhtemel paralel devlet veya çeşitli derin devlet unsurlarıdır” ifadelerini kullandı.