Gazete Duvar yazarı Ülkü Doğanay, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın tarafından paylaşılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Üç hilalin tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur” ifadelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

MHP’nin iktidar iddiası olmadığını ifade eden Doğanay, erken seçim çağrısı beklenmediğini cumhur ittifakı’nın çaresiz olduğunu söyledi.

İktidar ortağı MHP’nin çaresiz olduğunu ifade eden Doğanay, “Bahçeli’nin canla başla savunduğu bu ortaklık MHP tabanında eskisi kadar destek görmüyor. Bu yüzden, tabana yönelik “tek başına iktidara gelmek istiyoruz” mesajı ile, ünlü suç örgütü liderini serbest bıraktırmak dahil her dilediğini yaptırdığı iktidara yönelik “ittifaka bağlıyız” mesajları birkaç saat arayla yayınlanabiliyor. Çelişki mi? Yoo, bu seferki çaresizlikten”dedi.

Misal, dün Cumhur İttifakı’nın ortağı Devlet Bahçeli’nin eski tarihli bir konuşmasından alınan “Üç hilalin tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur” sözleri MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın tarafından paylaşılınca gündem yokluğundan sündürüldükçe sündürülen “erken seçim olur mu” tartışmalarına da yeni malzeme çıkmış oldu.

Malum, Türkiye’de bir erken seçim olacaksa çağrının Devlet Bahçeli’den geldiği tecrübeyle sabit. Sayın Bahçeli, adeta erken seçimlerden sorumlu devlet bakanı edasıyla, uygun gördüğü zamanlamayla birkaç yılda bir referandum olur, erken seçim olur, çeşitli vesilelerle sandıkları kurduruyor.

Her neyse, Bahçeli’nin üç hilali tek başına iktidar yapma arzusunun gündeme düşmesi “Yok canım, ekonomik kriz var, korona zamanında erken seçim de nereden çıktı, olmaz öyle şey” diyenleri bile şüpheye gark etmiş, “Cumhur İttifakı çatlıyor mu acaba?” diye sordurmuşken düzeltme geldi: Semih Yalçın “Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır” açıklaması yaptı.

Ardından Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı’nın pazartesi günleri yaptığı ulusa seslenişlerde en az on beş dakika süreyle CHP’yi hedef aldığı sözlerinin benzerlerini yinelediği tweetler geldi. İnsana aynı yerden mi kaleme alınıyor diye düşündürtse de, Bahçeli’nin kendine has üslubuyla kullandığı “insan da biraz edep olur”, “bir insanın damatlığıyla siyaset üretenler artık çürümüştür” gibi ifadeler, çatırdamak şöyle dursun birbiriyle birebir aynı düşünerek adeta birini öbürünün kopyası haline getiren ittifakın ortaklarının en azından söz yazarlarının ayrı olduğunu görmemize yardım etti.

Öyle ya, iktidarda olmayıp da iktidarın nimetlerinden dilediğince yararlanan bir MHP’nin seçim çağrısı yapması ve bu seçimde de tek başına iktidar olmayı istemesi için pek de uygun bir zamanlama değil. Ekonomi baş aşağı gitmiş, krizden çıkılabileceğine dair en ufak bir işaret yok. “Bu pazar seçim olsa kime oy verirsiniz?” anketlerine bakılacak olursa AKP oy kaybediyor ama diğer yandan iktidara yakın şirketler bile MHP’nin baraj altında kaldığını ya da barajı kıl payı geçebildiğini tahmin ediyor. Yani Bahçeli’nin canla başla savunduğu bu ortaklık MHP tabanında eskisi kadar destek görmüyor. Bu yüzden, tabana yönelik “tek başına iktidara gelmek istiyoruz” mesajı ile, ünlü suç örgütü liderini serbest bıraktırmak dahil her dilediğini yaptırdığı iktidara yönelik “ittifaka bağlıyız” mesajları birkaç saat arayla yayınlanabiliyor. Çelişki mi? Yoo, bu seferki çaresizlikten.

Yazının tamamı burada.