Kamuya atamalarda güvenlik soruşturmasını da içeren Torba Kanun’un TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında “devlete sadakat” ifadesi tartışma konusu oldu.

AKP ve MHP’li vekiller, maddeyi “devlet kendisine sadakat göstermeyen birini işe almama hakkı var” diye savundu.

Artı Gerçek'ten Derya Okatan'ın haberine göre, 18 maddelik Torba Kanun’un 3 maddesi, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına ilişkin hükümler içeriyor.

Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün akşam görüşülen ve AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen maddelere göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında memuriyete atanacaklar için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması şartı getiriliyor.

657 Sayılı Kanun’da devlet memurluğuna alınacaklar için genel şartlar arasında sayılan “Güvenlik soruşturması/arşiv araştırması yapılmış olmak” ibaresi, Anayasa Mahkemesince iptal edilmişti.

Tasarıya göre, bu karara dayanarak atanmadığı için dava açan kişiler hakkında yeniden güvenlik soruşturması yürütülecek.

DEVLETE SADAKAT GÖSTERMEYENLER KAMUYA ALINMAYACAK

Komisyonda en çok tartışılan konu, 9. Madde oldu. Maddede, “ilk defa veya yeniden kamu hizmeti görevlerine atanacaklar hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Bu kişilerin; Anayasaya ve Devlete sadakat ve bağlılık, terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmamak, bu örgütlere yardım etmemek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmamak ya da kullandırmamak, bu örgütlerin propagandasını yapmamak ilke ve kuralları; kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimlerinde ilişiği bulunup bulunmadığı ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığı, yönlerinden kamu hizmet ve görevlerine uygunluğunun değerlendirilmesini sağlayacak veri, güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerce ilgili kamu kurum ve kuruluşu bünyesinde kurulan Değerlendirme Komisyonuna iletilir” deniliyor.

Maddeye göre komisyon, bu verilere ilişkin değerlendirmelerini atamaya yetkili amire sunacak. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mülki idare amirlikler tarafından yapılacak.

MUHALEFET ‘HALA ANAYASA’YA AYKIRI’ DEDİ

Tasarının komisyondaki görüşmeleri sırasında HDP, CHP ve İYİ Parti milletvekilleri, tasarının ilk olarak Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesi gerektiğini belirtti.

Ancak öneri kabul edilmedi.

Muhalefet milletvekilleri, güvenlik soruşturmalarının kötüye kullanımına dair örnekler vererek, maddelere itiraz etti. Vekiller, ayrıca Anayasa’ya aykırılık yönünden de itirazlarını dile getirdi.

CHP’Lİ KABOĞLU: ANAYASA’YA AYKIRI, KEYFİLİĞE AÇIK

CHP Milletvekili, anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu, “Kamu hizmetlerine alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez” hükmünü düzenleyen Anayasa’nın 70. Maddesini hatırlattı. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının ayrımcılık yasağı ilkesini zedelediğini ifade eden Kaboğlu, maddenin “hukuk devleti”, hukuki güvenlik ilkelerine aykırı olduğunu, ayrıca masumiyet karinesini ihlal ettiğini söyledi.

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının keyfiliğe açık olduğunu vurgulayan Kaboğlu, “Anayasa Mahkemesinin temel aldığımız kararında üzerine vurgu yapılan şu 3 ögenin mutlak surette dikkate alınması gerekir: Birincisi, bilgi ve belgelerin neler olduğu. Yani adayın hâl ve hareketine ilişkin işlemlere ilişkin olarak hangi bilgi ve belgeler söz konusu, bunların somut olarak belirtilmesi gerekir. İkinci olarak, bu bilgiler ne şekilde kullanılacaktır, bunun açıkça belirtilmesi gerekiyor. Üç, hangi merciler soruşturma ve araştırmayı yapacaktır, bunların açıkça belirtilmesi gerekir” dedi.

HDP’Lİ PAYLAN: ERDOĞAN’A SADAKAT OLARAK YORUMLANIYOR

Muhalefet milletvekillerinin dikkat çektiği bir diğer nokta, 9. Maddede geçen “devlete sadakat” ifadesi oldu.

Anayasa’da “devlete sadakat” gibi bir hüküm bulunmuyor, sadece “anayasaya sadakat” hükmü yer alıyor.

HDP Milletvekili Garo Paylan, “devlete sadakat, o kadar subjektif bir kavram ki. Oysa, kamu görevlileri Anayasa’ya sadakatten sorumludur. Ama buradaki uygulamasında hükûmete sadakat olarak uygulanan bir pratik var. Bu pratiğin değişmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Paylan, şöyle devam etti:

“Devlete sadakat ve bağlılığın bugünlerde neye sadakat ve bağlılık olarak yorumlandığını sizler çok iyi biliyorsunuz. Bugünlerde -ki bugünlerde diyorum, bakın üç gün sonra değişebilir bu – Recep Tayyip Erdoğan’a sadakat ve bağlılık olarak yorumlanıyor.”

Maddede geçen “Terör örgütleriyle eylem birliği içinde olmamak” ifadesine de itiraz eden Paylan, bir mitinge katıldığı, sendikanın üyesi olduğu, bir tweet attığı için insanların “terör örgütleriyle” ilişkilendirildiğine işaret etti. Paylan, OHAL Komisyonu’nun “işimi geri istiyorum” diye eylem yapan bir öğretmenin eylemini sadakatsizlik sayarak başvurusunu reddetmesini örnek verdi.

HDP’Lİ BAŞARAN: SONRA AKP’YE İLTİSAKLI OLURSUNUZ

HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran ise Ankara Gar katliamının yaşandığı mitinge katıldığı için ya da “Sosyal çevre araştırmasında, aşırı derecede KCK sempatizanı olduğu” gibi gerekçelerle insanların atanamadığını belirtti.

Başaran, “Bu artık bir parti devletinin tanımlanmasıdır. ‘Benim görüşüme göre olanı tutarım, görüşüme göre olmayanın kamunun hiçbir alanında var olmasına, yaşamasına izin vermem.’ Parti devletinde de gelen parti, gidecek partiyi götürür, her yerden götürür. Sonra siz AKP’yle iltisaklı olursunuz, hatırlatırız bunu” dedi.

İYİ Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz ise 28 Şubat sürecinde yaşananlardan örnek verdi. Yılmaz, “Tahterevalli oynuyoruz. Güç benim elimde, bugün böyle, yarın başkasının elinde, o da bana geçti, böyle” diye konuştu.

MHP’Lİ KALAYCI: DÜŞMANINIZI ŞİRKETE ALIR MISINIZ?

MHP ve AKP milletvekilleri ise güvenlik soruşturmasını savundu.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, “Devlete sadakat Anayasa’mızda yer alan bir hüküm, biraz önce maddeyi okudum. Yani Garo Bey, sizin şirketiniz olsa, sizin şirketinize düşmanlık eden birini alır mısınız şirketinize? Yani devlete sadakat açısından… Devletin de bir hukuku var, kendi hukukunu korumak zorunda devlet. Kendisine düşmanlık eden, kendisinin varlığını çalan, kendisine sadakat göstermeyen birini elbette işe almama hakkı var, yani bunu tartışmak bile doğru değil diyorum” ifadelerini kullandı.

AKP’Lİ AYDEMİR: HIRSIZI KASANIN BAŞINA KOYAR MISINIZ?, CHP’Lİ BAŞARIR: KOYUYORSUNUZ

AKP Milletvekili İbrahim Aydemir ise “Çok somut örnek vereyim. Hayatının herhangi bir safhasında hırsızlık faaliyeti içerisinde olmuş birisi bir müddet sonra kamu bankasında çalışmak istiyor, giriyor, suallere de çok yetkin bir biçimde cevap veriyor. Siz, o bankanın yetkilisi olsanız bu arkadaşı alıp kasanın başına koyar mısınız?” diye sordu.

Aydemir’e yanıt, CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır’dan geldi: “Koyuyorsunuz.”

Başarır’ın yanıtı tartışma konusu oldu. Tartışmaya AKP Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, “Hangi hırsızı ne zaman, hangi kasanın başına koymuşuz? Ne biçim konuşuyorsunuz öyle” sözleriyle katıldı.

Başarır ise “Halk Bankasına bakın, göreceksiniz” diye yanıt verdi.

‘DEVLETE SADAKAT MİLLET DUYGUSUYLA EŞ DEĞER’

Konuşmasına devam eden İbrahim Aydemir, “Güvenlik soruşturması ‘devlete sadakat’ kavramıyla, millet duygusuna mensubiyetle eş değerdir. Dolayısıyla olmazsa olmazdır ve bunun bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum” dedi. 

Teklif sahibi AKP Milletvekili Salih Cora ise eleştirilere şöyle yanıt verdi: “Anayasa’ya ve kanunlara bağlı olmanın bir tarifidir. Belirtilen hususlar gözetilerek kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından bir takım şartların getirilmesi doğaldır, diyor kararda.”

Kaynak: Artı Gerçek