Soner Aydın / Demokrat Haber

Mersin'de, 30 Eylül günü, taşeron firmayla sözleşmelerinin bittiği gerekçisiyle işten çıkartılan yaklaşık 2 bin taşeron işçinin direnişi 100’ncü gününe girdi. Direnişlerini Özgür Çocuk Parkı içinde kurdukları çadırla ve açtıkları imza standı ile sürdüren işçiler, işlerine dönene kadar direnişlerini sürdüreceklerini belirtti.

'SEÇİMİN İLK KURBANI İŞÇİLER OLDU'

* Reşit Yalçınkaya- Mezarlık Bölümü: Mart seçimlerinin ardından belediye değişince ilk kurban olarak işçiler seçildi. Aslında bu bizi şaşırtmadı. Ama bizi şaşırtan belediyenin taşerona bakış açısı oldu. Sanki biz bu şehre hiç emek vermemişiz gibi davranıldı. Bizim sözleşmemiz bitince işte bitti sanılıyor. Ama belediyenin işi bitmez. Şuan belediye hizmeti kendi siyasal anlayışlarından bizim yerimize işe aldıkları işçilerle devam ediyor. Bizi şu an mutlu eden şey direnişimizin ve işten atılan işçilerin bu denli sahiplenilmesi oldu. İşçi sınıfı adına bu şehirde demokrasi kültürünün biraz daha yükseltildiği inancına sahibiz.

'SENDİKADAN İSTİFA ETMEDİM DİYE İŞTEN ÇIKARILDIM'

* Kerim Rençber- Park Bahçeler Bölümü: Benim işten çıkartılma sebebim sendikalı olduğum ve sendikadan istifa etmediğim için oldu. Bu yüzden işten atıldım. Temel neden sendikalı olmamız. Başkan Kocamaz Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikasını belediyeye yerleştirmeye başladı. Bize sendikanızdan vazgeçin denildi. Ama biz kabul etmedik ve bu yüzden işten atıldık. Bizim mücadelemiz sonuna kadar sürecek. Gerekirse ölüm orucuna gireriz. Gerekirse Ankara’ya yürürüz. Hangi parti olursa olsun mücadelemiz devam edecek. İşten çıkartılmaların önüne geçebilmek için dayanışma içinde olmalıyız.

'TAŞERON SİSTEMİ ORTADAN KALDIRILMALI'

* Mehmet Avcı- Park Bahçeler, Orta refüj-sulama: Bizim için bankamatik işçisi denildi. Ama bunların hepsi bahane. Biz asgari ücretin altında maaş alan işçileriz. Ben gece 4’te kalkıp sulama yapıyordum. Taşeron sistemi ortadan kaldırılmalı. Milyar dolarlar harcanıp saraylar yaptırıyor. Ama emekçiye üç kuşu çok gördüler.

'BU BELEDİYEYE 15 YIL HİZMER VERDİM; NEDEN İŞTEN ÇIKARILDIK?'

* İbrahim M.-İmar İnşaat yol-asfalt Bölümü: Ben bu belediyeye 15 yıl hizmet verdim. Biz neden işten çıkartıldığımızı soruyoruz. Biz neden işten çıkartıldık? Biz sendikal haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.

'BİZİM YERİMİZE ÜLKÜ OCAKLARI'DAN BİNDEN FAZLA İŞÇİ ALINDI'

* Özgür Yüksek- Park Bahçeler Bölümü-işyeri temsilcisi: Başkan Kocamaz seçimin ardından iktidara geldiğinde bu kenti beraber yöneteceğiz demişti. Pek kendisine soruyoruz neden Türkiye’nin en düşük ücretle çalışan işçiler işten çıkartıldı? Bizim yüz kızartıcı suç işlediğimizi söyleniyor. Bizim hakkımızda herhangi bir tutanak yok. Biz düşük ücretle en fazla işi yapan işçileriz. Biz işten çıkartılırken Belediyede işçi fazlası var denildi. Ama bizim yerimize Ülkü Ocaklarından binden fazla işçi alındı. Belediyeye işçi alınırken etnik kimliğe, siyasi görüşe mi bakılıyor? Bizim bu şehrin her noktasında emeğimiz var. 50 derece sıcakta güneşin altında bu şehrin sokaklarını temizledik. Bugün geldiğimiz noktada 100’ncü gündeyiz. Ama bu direniş 150’nci güne 200’ncü güne kadar sürecek. Haklarımızı geri alana kadar mücadelemiz sürecek.

'ÇOCUKLARIMIZ EVDE EKMEK BEKLİYOR'

* İbrahim Çevik- Park Bahçeler Bölümü: Ben 9 yıl bu belediyede çalıştım. Şu anda bize yapılan zulmü Mersin'deki bütün duyarlı insanlarla paylaşmayı istedik. Bizim ekmeğimizle oynandı. Çocuklarımız evde ekmek bekliyor. Kiramız, faturalarımız duruyor. Hiçbir gerekçe gösterilmeden bu yapılan büyük bir halksızlık.



'İŞÇİLERİN İŞTEN ATILMASI SOSYAL BİR SORUN'

*Vakkas Kılınç- DİSK Genel İş Mersin Şube Mali Sekreteri: Geldiğimiz noktada 2 önemli şey var. Birincisi bu kentin toplumsal sorunu yerel yönetimlerin çözüm gücü olduğu yerde çözülmesi gerekilen sorunlar çözülmesi gerekir. Bu toplumsal sorunlar işçilerin işten atılmasıdır. 100 güne bakınca işçilerin işten atılması sosyal bir sorun haline gelmiştir. Felaketler olunca nasıl belediye harekete geçiyorsa, kentte işçilerin çıkartılıp işsizler ordusuna katılması da bir sosyal felakete dönüşmüştür. Bu sosyal felaketi yaratan Büyükşehir Belediyesinin bu sorunu çözmesi gerekiyor. Ayın 12’sinde yapılacak olan Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısında işten atılan işçilerin yeniden işe dönmesi ile ilgili gündem oluşturulmalı ve bu sorun hızla çözülmeli. İkincisi bu sadece Büyükşehir Belediyesinin bir sorunu değil. Aynı zamanda İlçe Belediyeleri de bu soruna da müdahale etmeli. Meclis üyeleri bu soruna seyirci kalmamalı ve bu soruna mecliste katkı sunarak çözmeleri lazım. Tabi bu noktada biz iki öneri sunabiliriz. Bir, bu işçilerin hepsi İmar İnşaata alınabilir. Eğer İmar İnşaatın bunu karşılamak için bütçesi yetmez denilirse, Mecliste oy birliği ile bu işçiler için bir geçici madde çıkartılıp İmar İnşaatın bütçesi büyütülerek işten atılan işçilerin işe dönüşü sağlanabilir. İkinci öneri ise Büyükşehir Belediyesi iş alanının genişlediğini dile getiriyor. İşte ilçelerin, ana arterlerin sorumluluğunu üstlendiklerini söylüyorlar. Örneğin bu işçiler ana arterlerde işe alınabilir. Duyarlılık yaratmak için imza kampanyası başlattık ve şehrin değişik noktalarında stant açtık. Topladığımız bu imzaları Meclis Üyelerine vereceğiz. Aynı zamanda bizde belediyenin önünde olacağız. Belediye bu sorunu çözene kadar oradan ayrılmayacağız. Ama biz meclis üyelerinin bu işçilerin mağduriyetinin ortadan kaldırılması için çaba sarf edeceğini inanıyoruz. Biz yeni yılda üreten çalışan evinde ekmek götüren işçileri göreceğiz.