HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Hukukçu Meral Danış Beştaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İmralı’ya gitmesi planlanan izleme heyeti ile ilgili “Olumlu bakmıyorum” sözlerine sürecin şeffaf yürümesi için izleme heyetinin şart olduğunu belirtti.

Dün izleme heyeti ile ilgili bazı kişilerin isimleri geçmiş ancak daha sonra hem HDP hem de hükümet kanadından bu isimlerin henüz netleşmediği açıklaması gelmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bugün kendisine sorulan bu soruya “Olumlu bakmıyorum” diye yanıt verdi.

‘AMERİKA'YI YENİDEN KEŞFETMİYORUZ’

bianet’e konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) üyesi Meral Danış Beştaş, Erdoğan’ın sözlerini talihsiz olarak değerlendirdi.
Beştaş, HDP olarak Türkiye’ye özgün bir sürecin yürütülmesi noktasında mutlaka izleme heyetinin de sekretaryanın da oluşması gerektiği görüşünde olduklarını belirterek barış sürecinin seçimlere alet edilmemesi gerektiğini ifade etti.

“Şu anda devam eden çözüm sürecinin geçmişi iki yıl ama bu sorun cumhuriyetle yaşıt. Diğer ülke deneyimlerinde de izleme heyeti, sekretarya gibi barışın toplumsallaşması içim farklı mekanizmaların kullanıldığını biliyoruz. Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz.

"Türkiye’ye özgün bir sürecin yürütülmesi noktasında bu barışın desteklendiğini dikkate alarak HDP olarak mutlaka izleme heyetinin de sekretaryanın oluşması gerektiği görüşündeyiz. Süreç şeffaf yürümeli.

‘SÜREÇ SEÇİME HEBA EDİLMEMELİ’

"Maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması talihsiz olmuş, çok kereler olduğu gibi. Cumhurbaşkanı ettiği yemine sadık kalmalı, tarafsızlığını korumalı. Daha dün baldıran zehri içen kişi bugün başka noktalara savruldu. Bu durum kendisinin 400 vekil istemesiyle doğrudan bağlantılı. Burada seçim dili kuruyor. Barış ve çözüm süreci seçime heba edilemeyecek kadar değerli ve siyaset üstü bir mesele.Hükümetin de gerekli cesareti kararlılığı, iradeyi göstermesi gerekiyor. Her gün çözüm sürecinin arkasındayız demekle olmuyor, gerekliliklerini yerine getirmeli."

MİLLİYETÇİ OYLAR İÇİN’

Beştaş, Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz günlerdeki ‘Kürt sorunu yoktur’ açıklamasının da aynı bağlamda değerlendirilebileceğini blirterek "Milliyetçi oyların alınması yönünde bir politika güdüyor. Kürt sorunu Türkiye’nin mutlaka çözmesi gereken, bütün yurttaşları ilgilendiren bir demokratikleşme sürecidir aynı zamanda" dedi.