İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu ziyaret etti. İki lider yaklaşık 2 saatlik görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Karamollaoğlu, Akşener'e ziyaretten dolayı teşekkür ederek, "Elbette zaman içinde biz siyasi partiler olarak bir araya mutlaka geleceğiz. Bugün yeni binamız için de hayırlı olsun ziyareti oldu. İnşallah önümüzdeki aylarda mutlaka bu görüşmelerimiz devam edecek. Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Bu dönemde de bu tip görüşmelere ihtiyaç var diye düşünüyorum" dedi. Akşener ise "Temel Bey'in Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar konusunda görüşlerini almak üzere ziyarette bulunduk. Uzunca süren ve çok verimli, hepimizin istifade ettiği bir istişare toplantısı oldu" dedi. KARAMOLLAOĞLU: DOĞURACAĞI ZARAR ÖNCEDEN BERTARAF EDİLMELİ Karamollaoğlu, tam kapanma döneminde esnafın durumunun ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Esnafın, hizmet sektörünün ve üretim sektörünün derdiyle doğru dürüst bu güne kadar hiç ilgilenilmedi. Başka yerlerde bir takım kararlar alınırken, önce kararın doğuracağı zararların bertaraf etmek için bir takım adımlar atılır, arkasında da karar deklare edilir. Burada esnafın, içinde yaşadığı problemleri nasıl çözeceği konusunda hiçbir teklif, temenni ortada yok. Bu Türkiye’nin en ciddi problemlerinden birisi. Ben bir takım teklifleri hazırlayacaklarını düşünüyorum. Geç kalacaklar ama geç kalmak hiç yapmamaktan iyidir kanaatindeyim" ifadelerini kullandı. AKŞENER: HDP MESELESİ ÇOK CIVIDI Akşener, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin kullandığı 'soykırım' ifadesi nedeniyle hükümete eleştiri getirip, HDP'ye sessiz kaldığı iddiasının sorulması üzerine, "Bu HDP meselesi çok cıvıdı. Gerçekten cıvık bir hale geldi. HDP'nin söylediğine, bu ülkenin içinde buna Kürtler de dahil olmak üzere bir vatandaş, 'aferin ne kadar iyi yaptınız' derse ben de adımı değiştiririm. Dolayısıyla pek çok sivil toplum kuruluşu, HDP, bu konuda Türkiye'nin dışında yer aldılar. Türkiye'nin dışında yer almak demek bu milletin geleceği üzerinde söz sahibi olmaktan vazgeçmek demektir. Evet, 'lanet olsun bunu diyenlere', hoşunuza gitti mi? Tamam" dedi.