Katıldığı bir Roboski katliamı protesto yürüyüşünden dolayı hakkında dava açılan ve üç yıl bir ay 15 günlük hapis cezası Yargıtay tarafından onanarak hapis cezasına çarptırılan Yeni Özgür Politika ve Özgür Gündem gazeteleri yazarı gazeteci Özgür Amed, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden ilk yazısını kaleme aldı.

Amed, yazısında dava dosyasına ilişkin bazı detayları paylaştı. Dava dosyasındaki iddialara dikkati çeken Özgür Amed, "Hiçbir görüntü ve fotoğrafın olmadığı, şahidimizin de yer aldığı dosya, ünlü 'belirsizlik ilkesi' kıvamında iken, mahkeme taşı sıkıp su çıkartarak 'Her şey çok net ve belirli' diyor. Haliyle sormak istiyorum; Ne etti la size bu kuantum?" diye sordu.

Özgür Amed'in Özgür Gündem'de yer alan "Kuantum yargılanıyor" başlıklı yazısı şöyle:

Yaşamın kendisi sürekli bir tanışma hali. Yeni insanlar, hayatlar, mekanlar, gerçekler ve elbete yeni temaslar. Her tanışma bir merhaba ile başlar. Ben de cezaevi ile tanışalı daha birkaç gün etti. Eğer kanunen ve zorbalıkla çıkarılmaya çalışılan iç güvenlik (iç şiddet) paketince bir sakınca yoksa Amed D Tipi’nden başta içerideki arkadaşlar olmak üzere herkese “Merhaba...”

Yazının duygusal kısmı bu kadar! Hani devam kısmı için beklentisi olan varsa üzgünüm! Çünkü bahsetmek istediğim bir iki konu var. Konuya giriş yapmadan önce altını / üstünü çizerek belirtmek isterim ki; Roboski ile ilgili pek çok panel, protesto ve etkinliğe elimden geldikçe katıldım. Bu “katliamın” hesabı verilene kadar da katılmaya devam edeceğim. Yüzlerce dosya gördüm, okudum ve yazıp çizdim. Şimdiye kadar anladığım şey şu; Türkiye’de hukukun, adaletin ilk soluğu, mantığın son soluğudur. İflah olacağa da pek benzemiyor.

Değerli yoldaşlar, üzerinize afiyet Max Planck, Werner Heisenberg, Thomas Young ve Erwin Schrödinger arkadaşlar ile biraz işim var. Hatırlarsanız Adorno ve heval Nietzche daha önce KCK’den dosyalara girmişlerdi. Şimdi bu adını saydığım arkadaşlar yani ‘Kuantum’un bu öncü isimleri de tutuklanmama sebep olan dosyadalar. Ruhları burada dolanıyor. Peki bu nasıl oldu? Hemen özet geçiyorum!

Şu an 31 Aralık 2011’de Amed’de yapılan bir Roboski protestosundan tutuklandım. (Gel gör ki katılmadığım bir eylem. Ben ve ceza alan diğer arkadaşım İbrahim Aydın, toplamda 4 kişi ceza aldık, biten eylemden yaklaşık 45 dk sonra, protesto mekânından yaklaşık 1 km uzakta, bir çay evinden tamamen keyfi ve zorbalıkla alındık.) O gün gözaltına alınan toplam 18 kişiydik. Dosyada hiçbir şey olmadığında zaten sonuç olarak herkese beraat geldi, biz hariç. Aynı dosya hem beraat hem ceza verdi. Aynı konu, aynı suçlamalar ile bu oldu...

Dosyada hiçbir şey olmayınca polisler devreye girip üzerimize ifade verdi. Tabi dosya boş dedim de o kadar da değil! Elimiz bağlı iken onlarca polisi darp etmişiz, o da bizi kesmemiş kendi kendimize bile darp uygulamışız. Yani mahkemeye göre boş zamanlarımızda bizim hobi olarak yaptığımız bir şey idi kendi kendini vurmak. En son AKP’li vekil de HDP vekilleri için öyle demişti değil mi?

Şimdi asıl bombaya gelelim! Polisler düzmece ifade verince ortaya mala minê New York tadında durumlar çıkmış. Bir polis, beni Medine bulvarı civarından aldığını, polise taş atıp kaçarken yakalandığımı sallamış. Diğer polis ise beni Bayındırlık civarında il binasına yakın bir yerde aldığını ifade etmiş. Ki alınma yerimiz de burası. Anlayacağınız aynı anda iki ayrı yerde olmuşum ve iki yerde de eş zamanlı alınmışım. Bu durum kuantumun meşhur “çift yarık” deneyini de geçiyor! Aynı anda birden fazla yerde bulunarak atom altı parçacıklara bildiğin meydan okuyorum. Eğer bilim dünyası bu durumu görmezlikten gelecekse yazıklar olsun diyorum. Buradan da elektron ve elektrotlara sesleniyorum! Bırakın cehape zihniyetini! Alın 400 vekili çıkarın yasanızı bana karşı!

Yine hiçbir görüntü ve fotoğrafın olmadığı, şahidimizin de yer aldığı dosya, ünlü “belirsizlik ilkesi” kıvamında iken, mahkeme taşı sıkıp su çıkartarak “Her şey çok net ve belirli” diyor. Haliyle sormak istiyorum; Ne etti la size bu kuantum? Bu nasıl bir kafayı yeme hali? Tabi hangi birini soracağım, binlerce öyle örnek var.

Devlet yüzyıllardır Kürtlere düşman hukuku uyguluyor. Bu yapısal ve köklü bir gelenek. Şu an devam eden müzakere süreci ile belki ilk defa iyileşme gösterecek. Umarım öyle olur. Roboski ise kapanmaz bir yara. Yaşamını yitirenleri bu dava vesilesi ile tekrar saygı ile anıyorum.

Özgür Amed'in mektup adresi ;

İsim: Ethem CAGIR , Adres : Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu K-5 Koğuşu