Türkiye'de basın, yayın ve ifade özgürlüğü sürekli ihlal edilir. Yazar ve yayınevleri mahkeme kapılarından ve hapishanelerden eksik olmaz. Hatta basılmayan, hazırlık aşamasındaki bir kitabın toplatılıp, bilgisayardaki kopyalarının silindiği de olmuştur. Ancak böylesi ilk kez yaşandı. Yargı yeni bir skandal karara imza attı.

 

14. Ağır Ceza mahkemesi, 2005 yılında çıkar çıkmaz hakkında toplatma kararı çıkarılan “Anılarla Abdullah Öcalan: Güneşin Sofrasında” isimli kitabın yazarı Gülseren Aksoy ve Çetin Basın Yayıncılık sorumlusu Abdulrezzak Güngör’ü bulunmayınca cezayı kitabın basımını yapan matbaacı Sadık Daşdöğen’e kesti.

 

“Örgüt propagandası” yapmak iddiasıyla 6 yıldır 14 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kitabın yayıncısı gibi yargılanan Daşdöğen, 1 yıl hapis ve 782 TL para cezasına çarptırılarak, bugün Metris cezaevine gönderildi. Cuma akşamı Zeytinburnu’nda gözaltına alınan Daşdöğen, altı yıldır bu davada yargılanıyordu.

 

ÖZCAN KILIÇ, HUKUK AYAKLAR ALTINDA

 

ANF’ye konuşan Dağdöğen’in avukatı Özcan Kılıç, yazar ve yayıncı belliyken bir kitabın sorumluluğunun matbaacıya yüklenmesinin sadece hukuka değil, akıl ve mantığa da aykırı olduğunu belirti.

 

Kılıç, Daşdöğen’e verilen bu cezanın hem anayasal güvence altına alınan suç ve cezanın kişiselliği ilkesine hem de basın kanunun 11’inci maddesine açıkça aykırı olduğunu belirti. Yayıncı ve yazarı belli olan bir kitap nedeniyle bir matbaacının sorumlu tutularak mahkûm edilmesi ve tutuklamasının skandal olduğunu vurgulayan Kılıç, “ Hukuk ayaklar altına” dedi. (ANF)