Medya reyting uğruna bir insanlık suçu olan tecavüzü normalleştiriyor.

Radikal Gazetesi'nden Pınar Öğünç bugünkü yazısında yeni yayın dönemin başlamasıyla birlikte tv dizilerinde başlayan tecavüz dönemini kaleme aldı.

İşte o yazı:

Tecavüz fiili gittikçe gündelikleşiyor. Bunun komikliğini yapabilmek için gerçekten şuursuz olmak lazım.

TELEVİZYONLARDA TECAVÜZ DÖNEMİ BAŞLADI

Bir süredir böyle. Yeni yayın dönemiyle birlikte yeni bir tecavüz dönemi başlıyor. Ofsayt mıydı değil miydi tartışmalarına benzer, tecavüz mü fantezi mi tahlilleri... Çekildi, çekilecek, şu kadar dakikayla teferruatlı tecavüz sahnesi tasvirleri... 15 saniyeliğine yakalanan meşhurlara tecavüz oyunculuğu üzerine sorgu sual... Yüzlerce kez basılan aynı tecavüz fotoğrafları...

Cinayetin, insana dair birçok suçu içinde barındıran savaşların, soykırımların filmi, dizisi yapılabileceği gibi tecavüzün de yapılır. Popüler sinemanın ve ondan daha da popüler kıstaslarla kendini var eden televizyonun, canlı türümüzün zaaflarını sömürdüğü bir hakikat. Ama tüm bunları tüketirken insanlığını muhafaza etmek de çok üzgünüm ki insana ait bir mesuliyet. Beyin, vicdan, şuur, bunlar biz kullanalım diye varlar.

Daha geçen yıl tantanası başlayan ‘İffet’ adlı dizinin gösterimiyle kafamı sağa çeviriyorum tecavüz, sola çeviriyorum tecavüz. Bitmiyor.

İFFET KOMİKLİKLERİ

En korkuncu ne biliyor musunuz? Normalleşiyor. İnternet üzerinde insanların ahbaplarıyla yazıştıkları için en samimi hallerini döktükleri birtakım sosyal paylaşım sitelerini, türlü forumları, ulusa seslendiklerini varsaydıkları sözlükleri bu gözle gezdim biraz. Tek kelimeyle, inanamadım. Bunları çoğaltıp yaymak istemediğimden yazmıyorum. Ama içinden İffet ve Fatmagül geçen ‘komikliklere’ bakarken içim daraldı.

İffet’ filminin o malum sahnesine benzer pozlar verip ‘Ben İffet oldum’ diye arkadaşlarıyla ‘paylaşan’ genç kadınlar var hayatta, inanın. Ve her yerde tecavüz fiili kimi zaman ‘çok beğenmek’, kimi zaman ‘istediğinde elde etmek’ manalarında, en gündelik meseleler için nasıl gönül ferahlığıyla kullanılıyor... O kadar rahatlar ki, gülücük işaretleri koyuyorlar sonlarına. Çok eğleniyorlar.

Bu insanlar tecavüzün ne olduğunu gerçekten biliyor olamaz. Kimse yaşayarak öğrenmesin, ama hayatlarında tecavüzü yaşamış biriyle de karşılaşmamışlar. En sık işlenen ama en az şikâyet edilen, yaş, meslek, statü, her tür kriterden azade herkesi mağduru edebilecek bir suç olduğundan belki çok yakınlarındaki gerçek acının farkında değiller.

Birinci tekil şahıs

Bizzat tecrübe edenden dinlemek şart değil. ‘Kızım fazla konuşma, tecavüz ederim ;)’ yazabildikleri mecradan tecavüz ve sonrasındaki travmaya dair birinci tekil şahıstan yüzlerce metin okumak mümkün. Gerçek hayat tecavüz istatistikleri gibi çoğu kadın, azı erkek yazanların da...

Kimi 18 yıl önce yaşadığı hadiseyi korkutucu teferruatla o günmüş gibi anlatıyor, kimi sadece “Artık söylüyorum, ben tecavüze uğradım” yazabilmiş. “Çok saçma ama tecavüz sadece filmlerde olur sanıyordum” diyen genç bir kadın, hikâyesini anlatmış. Kimi zaman bıçakların, silahların, uyuşturan ilaçların dahil olduğu, fiziksel acıda başka bir faza geçenlerin kendisine uzaktan bakar gibi bedeninden uzaklaştığı anlar bunlar. Bazen fail en yakını, bildiği biri...

Temizlenmek için sonra derisini kazıyan kadınlar... Şikâyetçi olabildiyse bedeni delil olarak kullanılan, gerçekten rızası olmadığına ikna etmeye çalışan kadınlar. Günlerce kanayanlar, kusanlar, boşluğa bakanlar. Zaman mefhumunu yitirenler, kâbussuz uyumayanlar. Uzun süre sevdiğiyle dahi sevişemeyen, tenine dokunduramayanlar. Tecavüzcüsünün çocuğunu büyüten kadınlar. Aslında bunu hak ettiğini düşünmeye başlayanlar, intiharı aklına düşürenler. Bu travmayı iki yılda atlatabileni de var, ömür boyu arazıyla yaşayanı da.

Tecavüzden bu kadar rahat konuşabilmek, komikliğini yapabilmek için bu insanlardan utanmıyor olmanız gerekir. Ve de en azından bir saniye, sizin ya da sevdiğiniz birinin de başına gelebileceğini tahayyül etmemişsiniz demektir. Tecavüz bir insanlık suçudur, sonuna hiçbir yerde ;) gelmez.