Paris - Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Türkiye’de gazetecilerin PKK’ye karşı savaşta hiç olmadığı kadar “rehin alınmış durumda” olduğunu belirtirken, hükümetin basına verdiği direktiflerine dikkat çekti. RSF, özellikle beş haber ajansının resmi çizgiye angaje olmasının bilgi özgürlüğü için bir tehdit oluştuğunu kaydetti.

Merkezi Paris’te bulunan RSF, askeri operasyonların yoğunlaştığı ve gazetecilerin hiç olmadığı kadar “rehin” durumuna düştüğünü belirterek, “Çağlayan gibi davalar, uzayan tutukluluklar ve şimdi de basına yönelik hükümet direktifleri… İsyancı savaşçılar ile eleştirel bir noktadan Kürt sorununa yaklaşan gazetecilerin birbirine karıştırılması durumu devam ediyor. Buna paralel olarak, hükümetin devam eden saldırıya (PKK’ye karşı) ilişkin bilgiyi kontrol etme niyeti endişeleri arttırıyor” dedi.

PKK ÜYELERİ İLE RÖPORTAJ YAPMAK SUÇ!

Türk adaletinin PKK üyeleri ile mülakat yapılmasını “propaganda” olarak değerlendirmekte ısrar ettiğini ifade eden RSF, Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal ile röportaj yaptıkları için Taraf gazetesinden Neşe Düzel ve yazı işleri müdürü Adnan Demir hakkında İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi savcısının istediği 7,5 yıl hapis cezasına dikkat çekti. Bu davanın bir sonraki duruşması 9 Aralık’ta görülecek.

ANF SAYFASINA GİRDİĞİ İÇİN 7,5 YIL

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ile Ekim 2010’da yaptığı röportajdan dolayı yargılanan gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’nun durumuna da işaret eden RSF, Batman Medya yazı işleri müdürü ve Taraf muhabiri Recep Okuyucu hakkında Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) internet sayfasına 53 bin 848 kez bağlandığı için hakkında 7, 5 yıl hapis cezası istendiğini hatırlattı. RSF, ANF’nin www.firatnews.org adresinin Türkiye’de erişime kapatıldığına vurgu yaptı.

YOĞUN TUTUKLAMALAR

Yoğun tutuklamalara başvurulmasına tepki gösteren RSF, Azadiya Welat eski yazı işleri müdür Tayyip Temel’in 4 Ekim’de Diyarbakır’da gözaltına alındığı ve 15 saatlik sorgu ardından tutuklandığını belirtti. RSF, DİHA’nın Diyarbakır büro sorumlusu Kadri Kaya ile Batman muhabiri Erdoğan Atlan’ın 15 Nisan’dan beri tutuklu olduğunu belirterek, PKK ile işbirliği ve propaganda suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapis riski altında bulunduklarını ifade etti. Her iki gazeteci 2 Kasım’da Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarılacaklar.

Diha Mersin Muhabiri Aydın Yıldız’ın 1 Ekim’de Özgür Gündem bürosundan çıkarken gözaltına alındığını ve tutuklandığını dile getiren RSF, yine 4 Ekim günü Özgür Gündem editörü Kazım Şeker’in 4 Ekim’de İstanbul’da gözaltına alınarak tutuklandığını belirtti. RSF ayrıca Özgür Gündem yayın müdürü Eren Keskin’in 2004’teki bir konferansta Kürdistan dediği için İstanbul Barosu tarafından uyarı aldığına da dikkat çekti. Baronu bu kararının da Keskin hakkında Urfa’daki bir mahkeme tarafından 10 ay hapis ve 3000 TL para cezası verilmesi ardından geldiğine işaret etti.

EYLEMLERİ TAKİP ETMEK KRİMİNALİZE EDİLİYOR

Eylemleri takip etmenin de “kriminalize” edildiği tepkisinde bulunan RSF, 10 tutuklu kaldıktan sonra Eylül sonunda serbest bırakılan DİHA Ankara muhabiri Emine Altınkaya’nın durumuna dikkat çekti. Altınkaya, 27 Kasım 2010’da başkentte bir eylemi izlerken tutuklanmıştı.

RSF’ye göre DİHA İstanbul muhabirleri Safiye Alagas ve Olcay Kızılpınar hakkındaki kararlar da yakında verilecek. Her ikisi 30 Temmuz’da bir yürüyüş sırasında gözaltına alınmışlar, fotoğraf makineleri, telefonlar, sim kart, USM anahtarlar ve bir bilgisayara el koymuşlardı.

HÜKÜMET DİREKTİFLERİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Ekim’de medya patronları ile toplantısına dikkat çeken RSF, Erdoğan’ın gazetecileri çatışmaya ilişkin haberlerinde geriye çekilmeleri, PKK propagandasına yer vermemeleri ve çalışmalarının yol açacağı sonuçları hesaba katmaları konusunda teşvik ettiğini söyledi.

Daha da endişe verici olanın beş temel Türk basın ajansının 24 Ekim’de “yayın ilkelerini” içeren bildirisinin olduğunu belirten RSF, bunların AA, AHT, ANKA, CİHAN ve İHA olduğunu hatırlattı.

BEŞ BASIN AJANSININ RESMİ ÇİZGİYİ ESAS ALMASI BİLGİ ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN TEHDİT

RSF, “En hassas konuların işlenmesi konusunda yetkili makamların medyaya direktif verdikleri çağın Türkiye’de değiştiğini umuyorduk. Beş basın ajansının aşırı belirsiz bir formülasyonla resmi çizgiyi izleme angajmanı, bugün bilgi özgürlüğü üzerinde ciddi tehditler olarak duruyor” dedi.

BARIŞÇIL ÇÖZÜM İÇİN DE OBJEKTİF BİLGİ KAÇINILMAZ BİR ÖNKOŞULDUR

RSF, “Ajanslar tamamen kendi iradeleriyle black-out’a katılacaklar mı? İnsani kayıpların boyutlarını minimize etmek veya bazı operasyonları sessizlikle geçiştirmek medya karşısındaki güvensizliği arttırmaktan başka bir işe yaramayacak. Ülkenin doğusundaki duruma ilişkin tam ve objektif bir bilgi Kürt sorununda barışçıl bir çözüme ulaşmak için kaçınılmaz bir önceliktir” diye belirtti.

FRANSA-TÜRKİYE İŞBİRLİĞİNE ELEŞTİRİ

Türkiye ile Fransa arasında 7 Ekim günü imzalanan PKK karşıtı anlaşmaya da dikkat çeken RSF, Fransız İçişleri Bakanı Claude Guéant’ın Ankara ziyaretinde “Fransa’nın alışıldık olarak güvenlik alanında imzaladığı anlaşmaların ötesine gideceği” yönündeki söyleminin soruş işaretleri bıraktığını kaydetti. RSF, “Fransız makamlarının terörizme karşı mücadele alanında Türk mevkidaşlarından daha ayırt edici bir örnek göstereceğini umuyoruz. Onları, Ankara’nın belirsiz ve baskıcı yaklaşımına geçit vermemeye çağırıyoruz” dedi  (ANF )