Gözaltında dövülerek öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe anısına verilen gazetecilik ödüllerinin sahipleri belli oldu.

Milliyet gazetesinde yayımlanan ve çok tartışılan "İmralı Zabıtları" başlıklı haberi yapan Namık Durukan'a Jüri Basın Özgürlüğü Ödülü'nün verilmesi kararlaştırıldı.

Kazananlara ödülleri, Göktepe'nin doğum günü olan 10 Nisan'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Cağaloğlu'ndaki binasında bulunan Burhan Felek Salonu'nda düzenlenecek olan tören ile verilecek.

Haber takibi yaparken polisler tarafından gözaltına alınan ve 6 Ocak 1996 tarihinde işkenceyle öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe anısına bu yıl 16.'sı verilen gazetecilik ödüllerini kazanan belli oldu.

Metin Göktepe Ödül Komitesi tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre yarışmada Yazılı Haber Ödülü, Milliyet gazetesinde "İcralık eden dayanışma" başlığı ile yayımlanan haber ile Arif Balkan'a verildi.

Görüntülü Haber Ödülü, Kanal D muhabiri Özgen Bingöl ile kameraman Arda Sevimli tarafından yapılan "Panzer 20, Dur Gitme" başlıklı habere verildi.

Fotoğraf Ödülü ise Faruk Ayyıldız'ın Evrensel gazetesinde yayımlanan "Pencereden Görünen Acı" ve "Kana ve Çamura Bulanmış Kimlik" adlı Roboski'de çekilmiş fotoğraflarına verildi.

Yerel Gazetecilik Ödülü, Rize'den Gençağa Karafazlı ile Fehmi Demir'in "Başbakan'a hemşehrilerinden ONE MİNUTE! NOOLİYİ" başlıklı haberlerine verildi.

"DUVARDAN DÜŞÜP ÖLDÜ" DENMİŞTİ...

Metin Göktepe 10 Nisan 1968 yılında Sivas'ın Gürün ilçesi, Çipil köyünde doğdu. Gazeteciliğe Gerçek dergisinde başlayan Metin Göktepe 1995 yılından itibaren Evrensel gazetesinde muhabirlik yapmaya başlamıştı.

Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere 8 Ocak 1996'da Alibeyköy'e gitmiş, ancak "Sarı Basın Kartı" olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmamıştı. Haberi izlemekte ısrar eden Metin Göktepe gözaltına alınmış, kendisi gibi göz yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürülmüş ve burada "gazeteciye özel muamele" diyen polislerce dövülerek öldürülmüştü.

Metin Göktepe'nin ölümü için devlet yetkilileri önce "duvardan düşüp öldü" şeklinde açıklamalarda bulunmuş ancak kamuoyu baskısıyla Göktepe'nin gözaltında dövülerek öldürüldüğü kabul edilmişti.

"Duvardan düşüp öldü" diyen dönemin İçişleri Bakanı gerçek ortaya çıkınca anne Fadime Göktepe'den özür dilemiş, ancak Göktepe'nin annesi bu özrü kabul etmeyerek sorumluların yargılanmasını talep etmişti.

'Güvenlik' gerekçesiyle önce İstanbul'dan Aydın'a, Aydın'dan da Afyon'a taşınarak ilden ile sürülen ve büyük baskılarla süren dava sürecinde mahkeme 1998 yılında Metin Göktepe'yi döverek öldürmekten yargılanan 11 polis memurundan altısına 7 yıl 6 ay hapis cezası vererek davayı sonlandırmıştı.

19 Aralık 2000'de, kamuoyunda 'Rahşan affı' diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanan mahkum polisler sadece 1 yıl 8 ay hapis yattıktan sonra cezalarını tamamlamadan salıverilmişlerdi. (skyturk360.com)