Kılıçdaroğlu'nun Dersim siyasetini yerden yere vuran Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Annenin babanın çektiği çileyi gündeme getiremeyeceksen, bırak bu siyaseti yapma, istifa et, git" çağrısı yankı buldu.

 

CNN Türk ekranlarından yapılan bu konuşma sonrası Kılıçdaroğlu, Hakan'ı arayarak tepkisini dile getirdi. İkili arasında geçen diyalogları Hakan, bugünkü köşesine taşıdı.

 

"(...)Kemal Bey aradı... Selam faslının hemen ardından şöyle dedi: "Size biraz sitem edeceğim".

 

Hafiften duraksadım. Ardından da "buyurun, sitemlerinizi dinlemeye hazırım" dedim. Sitemini şu cümleyle ifade etti:

 

"Benim söylediklerim oradan yeterince duyulmuyor mu?"

 

Kemal Bey'in altını çizdiği iki husus var:

 

BİR: Ben "Başbakan milleti birbirine düşürmek istiyor" cümlesini, Başbakan Erdoğan'ın Dersim açıklamaları arasına sıkıştırdığı "hakkımda mahkûmiyet kararı veren yargıçlar belli bir inanca mensuptular" cümlesine karşı söyledim. Dersim'i yazıyorsunuz da neden Başbakan'ın "belli bir inanca mensup" diyerek yaptığı ayrımcılığı yazmıyorsunuz?

 

İKİ: Dersim konusunda benim en önemli açıklamam "arşivleri açın" çağrımdır. Başbakan bilinen kaynaklardan birkaç pasaj okudu ama arşivleri açmadı. Neden açmıyor? Neden her şeyin doğru dürüst ortaya çıkmasını sağlamıyor. Sizler neden Başbakan'a "arşivi aç" çağrısında bulunmuyorsunuz?

 

Kemal Bey'in bu itirazlarını dinledikten sonra ben de şöyle dedim:

 

"Siz bana sitem ettiniz, izin verirseniz ben de sizi biraz eleştirmek istiyorum". Hafiften duraksar gibi oldu, ardından toparlandı: "Buyurun, dinliyorum".

 

Şunları söyledim:

 

"Eğer görüşlerinizin kamuoyuna doğru dürüst aktarılmadığı kanaatindeyseniz, bunun yolu iyi bir iletişim stratejisi kurmaktan geçer. Siz bunu yapamadınız. Sizin 'Başbakan milleti birbirine düşürmek mi istiyor' şeklindeki açıklamanızı sadece ben değil, bütün yorumcular Dersim üzerine yapılmış bir açıklama olarak algıladılar. Eğer gerçekten bunu kastetmediyseniz ortada vahim bir durum var... Bunun sorumluluğu da sizde".

 

Ardından da "haddim olmayarak" kaydını koyarak bir öneride bulundum kendisine:

 

"Dönem şeffaflık dönemi... Çıkın bir televizyon kanalına soruları açık yüreklilikle yanıtlayın. Tarafsız Bölge'ye çıkmak isterseniz biz hazırız. Tabii başka bir kanala da çıkabilirsiniz, sizin bileceğiniz iş... Yanlış anlaşılmanın önüne ancak böyle geçebilirsiniz".

 

Bu söylediklerim üzerine bir yorum yapmadı Kemal Bey...

 

Karşılıklı iyi dileklerle kapattık telefonu..."