Odatv davasını izleyen Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), hükümeti eleştiren gazetecilerin cezaevine atılmış göründüğünü belirterek “Savcılar gazetecilere 'iktidardaki partiyi eleştiremezsiniz' diyor. Durum çok endişe verici” açıklamasını yaptı. 


Davayı izlemek üzere  İstanbul'a gelen IPI Temsilcisi Angre Koing, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K programında Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtlarken gazetecilerin hapsedilmesi üzerine ağır eleştiriler dile getirdi.

Savcıların gazetecilere “iktidar partisini eleştiremezsiniz” dediklerini belirten Koing'in eleştirileri özetle şöyle:

“Durum çok endişe verici. Türkiye'de 100 gazetecinin cezaevinde olması endişe verici. Bu dava bir dönüm noktası olabilir. Savcılar 'iktidarda olan bir partiyi eleştiremezsiniz' diyorlar. Bu aslında geleneksel gazeteciliğe açılmış bir davadır. Türkiye'de açılmış birçok dava var. Gazetecilikle terörizm arasında net bir ayrım yapılmalı. Bu ayrımı yapacak bir yasayı biz de destekleriz.”

'Avrupa bu davalara daha çok ilgi göstermeli'

“Türkiye'deki duruma AB perspektifinden bakacak olursak, daha fazla diyaloğa ihtiyaç var. Avrupa'nın biraz daha ilgi göstermesi lazım bu tür davalara. 

Cezaevinde gazeteciler var, medya özgürlüğüne ilişkin duruma baktığınızda, bu bir mantık sorunu. Yani bir yandan da Türk vatandaşları bilgi alma özgürlüğünü elde edemiyor. Devletin gazetecileri cezaevine alması çok ciddi bir sorun. Cezaevinde olmayan gazeteciler de daha özgür bir şekilde haberlerini veriyor olmalılar. Bu toplumun gelişmesiyle ilgili bir sorun. Daha önce başka toplumların da yaşadığı bir deneyim.”

'Hükümetle mücadele eden gazeteciler Türkiye'de tutuklanıyor'

Koing, Cüneyt Özdemir'in, tutuklu yargılanmalarının yanı sıra tutukluluk sürelerinin uzun olması konusunun da tartışıldığını ve bu sorunun farklı görüşlere sahip kesimler arasında bile geniş bir ortak payda yarattığını belirtmesi üzerine şunları söyledi:

“Bence belli bazı kurallar var ve devlet bunu yasaya dayandırmak zorunda. Bütün davalarda daha kısa bir sürecin olması lazım. Çünkü gazeteciler çok uzun bir süre cezaevinde kalıyor. Kasım ayında gazetecilerin gözaltı ve tutuklanma koşullarını değerlendirdik. Bu kadar uzun süre cezaevinde tutulması çok kaygı verici bir durum. Tolere edilemeyecek bir durum bu. Bir toplumda bir bölünme varsa, ki Türkiye'de var, sorun çözülmeli. Yaptığımız öneriler arasında şunlar vardı; cezaevinde bulunan gazetecilerin tecrit edilmemeleri lazım, aileleriyle düzenli olarak bir araya gelmeleri lazım, haklarını kullanabilmeleri lazım.

Ve gazetecilerle hükümet arasında bir mücadelenin olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki pek çok başka ülkede de bu sorunu görüyoruz. Ama buralarda hükümetle gazeteciler arasında böyle bir problem olsa da bu gazetecilerin cezaevine girdiğini görmüyoruz, Türkiye'de giriyorlar.”

İddianamede anahtar sözcük: Terör

Koing, izlediği Odatv duruşması için izlenimlerini de şöyle aktardı:

“Bu hukuki süreç başladığında 140 sayfalık iddianame vardı, okunması lazımdı. Çok fazla suçlama var, yoğun bir içerik var. Ama bir yandan da bazı anahtar sözcükler var iddianame içinde. Terörizm var, PKK var. Ve bu anahtar sözcüklerle yasaya baktığınızda yasayı yorumlamaya çalışıyorsunuz. Bir yandan da görüşlerini beğenmediğiniz insanları cezaevine koyuyorsunuz. Çok net bir şekilde gazetecilerle terörizm arasında bir ayrım yapılması gerekiyor. Ben Türkiye'de bu ayrımın yapıldığını görmüyorum.” (T24)