Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ahmet Hakan’ın “Halkların demokratik canlı bombası” başlıklı köşe yazısında HDP’ye yönelik sözlerine yazılı bir açıklamayla yanıt verdi.

Hakan’ın yazısı, “Madem canlı bomba olup kendini patlatmak, kutsanacak bir mücadele yöntemidir. Ne diye bu yöntemi sadece birkaç garibana bırakıyorsunuz ki? Parlamentoda ballı maaşlar alıp gel keyfim gel diyeceğinize… Gidip kendinizi patlatsanıza…” ifadelerini içeriyordu.

Hakan'ın ilgili yazısına, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından yapılan açıklamayla yanıt verildi.

Açıklamada, “AKP ve yandaş medyanın siyasal lincini kabullenmiyoruz” denildi.

Açıklamada, HDP’ye yönelik eleştiri adı altında yapılan “Canlı bomba olun, hendeğe girin, kendinizi patlatın” önerilerinin “siyasal linç kampanyası” olduğu ifade edilerek, “HDP’nin özgürlük ve barış pusulasından vazgeçmeyeceği” belirtildi.

HDP açıklamasında öne çıkan ifadeler şöyle:

“Partimizi demokratik siyaset alanından dışlamak için daha önce de pek çok girişim oldu. 7 Haziran ve 1 Kasım seçim dönemlerinde, binalarımıza ve çalışmalarımıza yönelik 400 civarında saldırı yaşandı. Bileşenimiz olan siyasi akımların geçmişte pek çok partisi kapatıldı ve milletvekilleri yaka paça Meclisten atıldı, ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Seçmenlerimize, Eş Genel Başkanlarımıza, MYK üyelerimize, milletvekillerimize, üyelerimize yönelik siyasal linç kampanyaları, fiziki saldırılar düzenlendi ve düzenleniyor. Tüm bu yaşananlara rağmen partimiz demokratik siyaset zeminindeki özgürlük, demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesinden asla uzaklaşmadı, kararlılığından dönmedi.”

 “Son olarak Hürriyet gazetesinde köşe yazarı olan ve CNN Türk kanalında program yapan gazeteci Ahmet Hakan’ın var olan siyasal linç kampanyasına bir kez daha büyük bir iştahla katılan tarzı, “halkların demokratik canlı bombası,” “alçaklar, korkaklar” şeklindeki sözleri kabul edebileceğimiz ve eleştiri sınırlarında ifade edilmiş düşünceler olarak görebileceğimiz sözler değildir”

 “Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde yürütüldüğü anlaşılan “HDP’yi provoke etme” kampanyası beyhude, gazetecilerin bu ucuz kampanyaya alet olması ise kendileri ve Türkiye basın camiası adına üzücüdür.

Cumhurbaşkanı’nın son muhtarlar toplantısında Meclis’e talimat vererek milletvekillerimiz hakkında düzenlenen fezlekelerin işleme konulmasını istediği günlerde linç kampanyasına benzin dökmenin ne anlama geldiğini de biliyoruz. Biz bunu Hrant Dink’ten, Tahir Elçi’den hatırlıyoruz.”

“HDP, başladığı zorlu yolculuğu, tam da halklarımıza verdiğimiz sözün gereğini, yani özgür bir ülkeyi ve barış içinde kardeşçe yaşayacağımız bir ortamı var edinceye kadar ısrarla sürdürecektir”.